Kategori: Ekonomi

  • Mart 2025’te Bileşik Endeks 83 puan oldu

    Mart 2025’te Bileşik Endeks 83 puan oldu

    İSTANBUL (İGFA) – İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlananİnşaat Malzemesi Sanayi Bileşik Endeksi’nin2025 Mart ayı sonuçları açıklandı.

    Raporda, Bileşik Endeks’in mart ayında, yurtiçindeki finansal şoklardan ve yurtdışındaki tarife belirsizliğinden olumsuz etkilenerek gerilediği belirtildi. Yurtiçinde yaşanan siyasi gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan finansal şokların, faaliyetler ile güven ve beklentileri sınırladığına da dikkat çekildi. Buna rağmen mart ayında faaliyetlerde toparlanma çabası görüldüğü ifade edildi. Finansal şoklar sonrası alınan ilave sıkılaşma önlemlerinin iç pazardaki toparlanma beklentilerini ötelediğine de vurgu yapıldı.

    Yurtdışı tarafında ise mart ayının, ABD’nin uygulayacağı tarife oranlarına ilişkin beklentilerle geçtiği kaydedildi. ABD tarife oranlarını 2 Nisan tarihinde açıklamıştı. Bu nedenle mart ayı boyunca ihracat pazarlarında yaşanan tarife belirsizliği, Bileşik Endeksi de ihracat yönü ile olumsuz etkiledi.

    BİLEŞİK ENDEKS 1,3 PUAN DÜŞTÜ

    Rapora göre, Bileşik Endeks 2025 yılının ilk çeyreğinde düşüş gösterdi. Mart ayındaki geleneksel toparlanma ise finansal şoklara ve ihracat pazarlarındaki tarife belirsizliğine takıldı. Bu koşullara rağmen iç pazarda toparlanma çabası yaşandığına rapor yer verildi. Öte yandan, ihracat pazarlarında ticarette korumacılık belirsizliğinin olumsuz etki yarattığına değinildi. 2025 yılı mart ayında Faaliyet Endeksi sınırlı ölçüde artarken, Güven ve Beklenti Endeksleri ise belirgin şekilde gerileme gösterdi.

    Tüm bu gelişmeler sonucunda, İnşaat Malzemesi Sanayi Bileşik Endeksi,Mart 2025’tebir önceki aya göre 1,3 puan azalma kaydederek 83 puana geriledi.Bileşik Endeks,2024 yılımart ayını ise 96,7 puan ile tamamlamıştı.Raporda,Bileşik Endeks için yılın zorlu geçeceği görüşüne yer verildi.Bileşik Endeks’inyılın ikinci çeyreğindefinansal şokların etkileri, ilave sıkılaşma önlemleri ve ihracat pazarlarındaki gelişmeler ile şekilleneceğine raporda dikkat çekilirken, endeksin durağan kalacağı da belirtildi.

    FAALİYET ENDEKSİ 0,2 PUAN YÜKSELDİ

    Türkiye İMSAD’ın hazırladığı rapora göre,2025 yılının ilk iki ayında gerileme gösteren Faaliyet Endeksi,martayındasınırlı artış gösterdi.2025’in üçüncü ayında, yurtiçindeki finansal şoklar ve uzatılan tatil nedeniyle çalışma gün sayısındaki azalma faaliyetlerde etkili oldu.İhracat pazarlarındaki tarife belirsizliklerininise ana etki unsuru olduğunun altı çizildi. Ayrıca, küresel pazarlarda belirsizlik ve durgunluğun sürdüğüne deyer verildi.

    Raporda paylaşılan verilere göre, 2025 yılı mart ayında Faaliyet Endeksi bir önceki aya göre 0,2 puan arttı ve 124,7 puanayükseldi. Bu sonuçla birlikte Faaliyet Endeksi, 2024 yılımart ayı seviyesinin iseoldukça altında kaldı.

    Raporda, 2025Mart ayında yurt içi satışlarınbir önceki aya göre sınırlı ölçüde arttığına yer verilirken, finansal şokların iç talebi olumsuz etkilediği belirtildi. İhracatın mart ayında değişim göstermediği ve pazarlarda durgunluğun sürdüğü de vurgulandı. Ayrıca, küresel ticarette korumacılık endişelerinin de belirsizliği artırdığı ifade edildi. Mart 2025’te, üretiminbelirgin şekilde yükseldiği ve ciroların da artış gösterdiği paylaşıldı.

    İnşaat malzemesi sanayisinde faaliyetlerin, sıkılaşma politikaları, mevsimsellik ve ihracat pazarlarındaki gelişmeler tarafından belirlendiği raporda ifade edildi.Ayrıca, iç pazarda finansal şoklar sonrası alınan ilave sıkılaşma önlemlerinin talebi sınırlayacağına vurgu yapıldı. İhracat pazarlarında beklenen toparlanmanın ötelendiği belirtilirken, TL’deki değer kaybının bu kez ihracatı destekleyeceğinin altı çizildi. Faaliyet Endeksi’nin yılın ikinci çeyreğinde dezayıfkalacağına dair öngörüde bulunuldu.

    Güven Endeksi 2,2 puan azaldı

    Raporda,2025yılı mart ayında Güven Endeksi’nin belirgin şekilde gerilediği belirtildi.Mart ayında yaşanan finansal şokların güveni önemli ölçüde olumsuz etkilediğine vurgu yapıldı. Yurtiçi ve yurtdışından ekonomik programa olan güvenin azaldığına da dikkat çekildi. Faaliyetlerdeki sınırlı toparlanmaya rağmen güvenin zayıfladığına yer verilirken, ihracat pazarlarında da korumacılık girişimlerinin yarattığı belirsizliklerin güveni olumsuz etkilediği ifade edildi. İç ve dış pazarda artan belirsizliklerin güven endeksini sınırladığı da raporda kaydedildi.

    Bu gelişmelere bağlı olarak,2025Martayındagüven seviyesi bir önceki aya göre 2,2 puan düşerek57,7 puanseviyesine indi. Güven Endeksi 2024 yılı mart ayını ise 72,2 puan ile kapatmıştı.

    Rapora göre, Mart 2025’teTürkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi deönemli ölçüde düşüş gösterdi.İnşaat sektörüve inşaat malzemesi sanayisinde de güven seviyesininbelirgin şekilde gerileme gösterdiğinin altı çizildi.Ayrıca, yurt içi pazarlarda güveninazaldığına, ihracat pazarlarına olan güveninise sınırlı ölçüde düştüğüne yer verildi.

    Raporda paylaşılan görüşlere göre, martayında yaşanan finansal şokların nedeni olan siyasi gelişmeler, bundan sonra Güven Endeksi’ni belirleyecek en önemli unsurlardan biri haline geldi. Finansal şoklar ile alınmak zorunda kalınan ilave sıkılaşma tedbirlerinin de güven üzerinde olumsuz etki yaratacağı ifade edildi. Ticarette korumacılık belirsizliğinin de önemli unsurlardan olduğuna dikkat çekilirken, ihracat pazarlarındaki toparlanma belirsizliğinin ise güveni sınırlandırdığı bildirildi.

    BEKLENTİ ENDEKSİ 68,5 PUANA İNDİ

    Rapora göre,Beklenti Endeksi, 2025 yılının mart ayında sınırlı ölçüde gerileme gösterdi.Böylece, Beklenti Endeksi yılın ilk çeyreğinde düşüş kaydetti. Mart 2025’te yaşanan finansal şokların beklentileri olumsuz etkilediğine vurgu yapıldı. Küresel ticarette korumacılık endişelerinin de beklentileri olumsuz etkilemeye devam ettiği belirtildi. Ek olarak, üretim, yatırım ve istihdam beklentileri ise mart ayında farklı eğilimler gösterdi.

    Yaşanan süreçlerin etkisiyle, Beklenti Endeksi2025 Mart ayında bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 68,5 puana indi.2024 yılı mart ayında ise Beklenti Endeksi 82,1 puan seviyesinde gerçekleşmişti.

    Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin,2025 yılı mart ayında belirgin ölçüde düştüğüneyer verilen raporda, finansal şoklar ve şoklara neden siyasi gelişmelerin beklentileri etkilediği ifade edildi.Ayrıca, finansal şoklar karşısında alınan ilave sıkılaşma önlemlerinin de beklentileri zayıflattığına dikkat çekildi.

    Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurt içi siparişleri ve ihracat siparişlerinde mart ayında değişim görülmedi. Öte yandan, önümüzdeki üç aya yönelik üretim beklentisinin arttığına, yatırım ve istihdam beklentilerinin ise sınırlı ölçüdedüştüğüneyer verildi.

    Raporda yer alan değerlendirmeler kapsamında, 2025’in ikinci çeyrek dönemindebeklentileri şekillendirecek ana unsurun finansal şoklar sonrası siyasi ve ekonomik gelişmeler olacağı ifade edildi. Faiz indirimlerinin önemli ölçüde ötelendiği kaydedilirken, ihracat pazarlarındaki toparlanmanın ise bir diğer önemli beklenti olduğu vurgulandı. Öte yandan, yeni ABD yönetimin uygulamaya başladığı ithalat vergilerinin belirsizliği artırarak beklentileriolumsuz etkilediği belirtildi.

  • Bakan Şimşek: Beklentiler iyi, enflasyonda yıl sonu hedefleri tutacak

    Bakan Şimşek: Beklentiler iyi, enflasyonda yıl sonu hedefleri tutacak

    ANKARA (İGFA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, enflasyon beklentilerinde son bir yılda önemli bir iyileşme yaşandığını duyurdu.

    12 ay sonrası enflasyon beklentisinin hanehalkında 17 puan, reel sektörde 15 puan ve piyasa katılımcılarında 10 puan gerilediğini belirten Bakan Şimşek, yurtiçi ve küresel gelişmelerin ekonomiye etkilerini sınırlamak için gerekli adımların atıldığını vurguladı.

    “Uyguladığımız program, güçlenen makroekonomik temeller, sıkılaşan finansal koşullar ve emtia fiyatlarındaki düşüş, dezenflasyon sürecini destekleyecek” diyen Bakan Şimşek, yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığında gerçekleşeceğini öngördüklerini kaydetti.

    Bakan Şimşek, enflasyonla mücadelede kararlılık mesajını yineledi.

  • Merkez Bankası: Sıkı para politikası kararlılıkla sürecek

    Merkez Bankası: Sıkı para politikası kararlılıkla sürecek

    ANKARA (İGFA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, 17 Nisan 2025’te politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya çıkarırken, gecelik borç verme faizi yüzde 49’a, borçlanma faizi ise yüzde 44,5’e yükseltmişti.

    Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti’ni yayımlayan Merkez Bankası, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürüleceğini vurguladı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 29 maddelik Toplantı Özeti’nde şu hususlara vurgu yapıldı:

    Mart’ta tüketici enflasyonu yüzde 38,1’e düşerken, hizmet enflasyonu yüksek seyretti. Nisan’da temel mal enflasyonunun artması, işlenmemiş gıda fiyatlarının ise zirai don nedeniyle risk taşıması bekleniyor.

    Enflasyonun yüzde 5 hedefine ulaşması için tüm araçlar kararlılıkla kullanarak maliye politikasıyla eşgüdüm devam edecek.

    Finansal piyasalardaki oynaklığı azaltmak için TL ve döviz likidite tedbirleri alındı, 1 hafta vadeli repo ihalelerine yeniden başlandı.

  • “KaçkarTurizm Birliği” toplantısı Rize’de yapıldı

    “KaçkarTurizm Birliği” toplantısı Rize’de yapıldı

    Bayram SARAYOĞLU / ARTVİN (İGFA) – Rize Valiliği Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya; Artvin Valisi Turan Ergün, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş ve Kaçkar Turizm Birliği üyeleri katıldı.

    Toplantıda, sosyokültürel olarak etkileşim içinde olan iki ilin turizm potansiyeli değerlendirilerek, bölgenin turizm faaliyetlerini artırmaya yönelik atılması gereken adımlar ele alındı.

  • Altın alacaklara uyarı: “Düşük fiyata aldanmayın”

    Altın alacaklara uyarı: “Düşük fiyata aldanmayın”

    MEHMET AYTAÇ / EDİRNE (İGFA) – Altın fiyatlarının hızla yükseldiği ve vatandaşların yatırımda önceliği haline geldiği bu dönemde Keşanlı iş insanı Necmettin Balcı’dan dikkat çeken bir açıklama geldi. Balcı, altın alımında artan taleple birlikte adil olmayan fiyat politikalarının da ortaya çıktığını belirterek, vatandaşları bilinçli alışveriş konusunda uyardı.

    “EN BÜYÜK KAZANCIMIZ HALKIN GÜVENİDİR”

    Yıllardır Keşan’da güven ve dürüstlük ilkesiyle hizmet verdiklerini belirten Necmettin Balcı, “Bu süreçte en büyük kazancımız sizlerin güveni ve dostluğudur. Düğün sezonunun yaklaşmasıyla birlikte altın alımları da artacaktır. Ancak ne yazık ki bazı kuyumcuların, maliyetin altında satış yapmaya çalıştıkları yönünde duyumlar alıyoruz” dedi.

    “DÜŞÜK FİYAT, HER ZAMAN KAZANÇ DEĞİLDİR”

    Balcı, maliyetin altındaki altınların çoğu zaman düşük ayarlı veya sahte çıkabildiğine dikkat çekerek, “Bu tür alımlar tüketiciyi zarara uğratmakla kalmaz, meslek ahlakını da zedeler. Ayrıca bu tür satışlar vergi kaçaklarına da neden olabilir. Bu yüzden altın alırken ucuzluk cazibesine kapılmamalı, her düşük fiyatın bir kazanç olmadığını unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

    “ALTIN BİR EMEKTİR, GÜVENSİZ ELLERE TESLİM EDİLMEMELİ”

    Altının sadece bir takı değil, aynı zamanda birikim ve hatıra olduğunu vurgulayan Balcı, “Kimi zaman bir düğün hediyesi, kimi zaman bir çocuğun geleceğine yapılan bir yatırımdır. Bu değeri sahte rekabet uğruna zedelememeliyiz” dedi.

    “BELGELİ VE GÜVENİLİR ESNAF TERCİH EDİLMELİ”

    Vatandaşlara çağrıda bulunan Balcı, “Lütfen altın alırken yıllardır aynı çizgide duran, belgeli ve güvenilir kuyumcuları tercih edin. Bu hem mesleğimizi korur hem de halkın hakkını savunmuş oluruz. Bilinçli alışveriş, sağlam gelecek demektir” diyerek sözlerini tamamladı.

    Bu açıklamalarla birlikte vatandaşların altın alırken daha dikkatli olması gerektiği bir kez daha hatırlatılmış oldu. Balcı’nın vurguladığı gibi, yatırımın güvenli ellerde yapılması, gelecekte oluşabilecek büyük zararın önüne geçebilir.

  • Renault Group’dan rekor ciro

    Renault Group’dan rekor ciro

    İSTANBUL (İGFA) – Renault Group, 2025’in ilk çeyreğinde satışlarını artırdı. Gruptan yapılan açıklamaya göre, Renault Group, 2025 ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Grup, ticari performansını koruyarak, pazara kıyasla istikrarlı bir sonuç elde etti.

    Cirosu 11,675 milyar euro olarak gerçekleşen grubun, cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,3 düşerken, sabit döviz kurlarıyla yüzde 0,6 arttı. Renault Group, geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 2,9 artışla 564 bin 980 adet satış gerçekleştirdi.

    Grubun otomotiv geliri, 10,128 milyar euro seviyesinde gerçekleşirken, bu rakam, 2024 ilk çeyreğine göre sabit döviz kurlarında yüzde 2,2 düşüşe işaret etti.

    Mobilize Finansal Hizmetler (Mobilize Financial Services-eski adıyla RCI Bank&Services), faiz oranlarındaki artış ve aktif büyümesinin etkisiyle yüzde 22,3 artışla 1,524 milyar euro gelir elde eden grubun faaliyet karı hedefi de (büyük eşittir) yüzde 7 olarak korundu.

    Renault Group, ürün karması sayesinde 3,7 puan pozitif etki sağlarken, Scenic E-Tech, Renault 5, Symbioz ve Grand Koleos gibi modeller, bu katkıyı oluşturdu.

    Grubun serbest nakit akışı hedefi 2 milyar avronun üzerindeyken, Renault Nissan Hindistan Otomotiv Ltd Şti (RNAIPL) yatırımlarının yaklaşık 200 milyon euroluk etkisi bu hedef içinde öngörüldü.

    “YÜZDE 2,9’LUK BÜYÜME GERÇEKLEŞTİRDİK”

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Renault Group Finans Direktörü (CFO) Duncan Minto, dünya genelinde satışlarda yüzde 2,9’luk büyümeyle pazarı geride bıraktıklarını belirterek, bunun yakın zamanda gerçekleştirdikleri ürün tanıtımlarını başarısından kaynaklandığını aktardı.

    İlk çeyrekte, yeni modellerin, fatura edilen araçlarının yüzde 28,3’ünü oluşturduğuna dikkati çeken Minto, “Yeni ürünlerimizin kademeli artışı sayesinde bu oran önümüzdeki çeyreklerde yükselmeye devam edecek. 2025’in sonunda, Renault Group Avrupa pazarındaki en güncel ürün gamına sahip olacak ve Uluslararası Oyun Planı sayesinde kapsama alanını genişletecek. Renault Group’un gücü, enerji dönüşümünün hızından bağımsız olarak hem elektrikli hem de içten yanmalı & hibrit araçları sunan, risk azaltılmış stratejisinden geliyor.” ifadelerini kullandı.

    “İLAVE MALİYET AZALTICI ÖNLEMLER ALDIK”

    Minto, çeviklik ve esnekliğin, güçlü ürün atağıyla birleştiğinde, kendilerine rekabet avantajı sağlayacağını kaydederek, “Maliyet yönetimi hâlâ en önemli önceliğimiz olmaya devam ediyor. Son derece istikrarsız bir makroekonomik ortamda Renault Group, ilave maliyet azaltıcı önlemleri proaktif bir şekilde hayata geçirme kararı aldı. Bu çabalar, rekabetçiliğimizi artıracaktır.” değerlendirmesini yaptı.

  • Konya’da şehirlerin geleceği masaya yatırıldı

    Konya’da şehirlerin geleceği masaya yatırıldı

    KONYA (İGFA) – İklim değişikliğinin tüm yönleriyle ele alınması, iklim değişikliği konusunda özel çalışma gruplarının oluşturulması, sorunların ve hedeflerin belirlenmesine katkı sağlanması, çıktıların kamuoyu, hükümet ve STK’larla paylaşılması amacıyla düzenlenen “III. İklim Değişikliği ve Şehirlerin Geleceği” Çalıştayı, KTO Karatay Üniversitesi ev sahipliğinde başladı.

    Çalıştayın açılış programına Konya Ticaret Odası ve KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Lütfi Can Başaran, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, Konya Karbon Sertifikasyon ve Proje Geliştirme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karaca, Tarım ve Orman Bakanlığı Konya Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cihan Uzun, Çalıştay Düzenleme Kurulu BaşkanıDoç. Dr. Mahmut Sami Büker, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri ve üniversite öğrencileri katıldı.

    “SANAYİ VE İKİZ DÖNÜŞÜMDE KONYA’NIN ÖNCÜ OLACAĞINA GÖNÜLDEN İNANIYORUM”

    Çalıştayın açılış konuşmalarını yapan KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Lütfi Can Başaran; “İklim değişikliği ve şehirlerin geleceği konusunda şehrimizin bütün dinamikleri olarak bir araya geldiğimizde büyük bir katma değer sağlayacağımıza inanıyorum. Konya Tarım Fuarında, Tarım ve Orman Bakanlığımızın tüm yetkililerinin olduğu bir toplantıda ifade ettiğim gibi; Konya’daki bütün kurum ve kuruluşlarımızın ülke içinde ve bürokrasiyle olan ilişkilerindeki söylemleri artık iklim değişikliği ve şehirlerin geleceği olmalı. Sanayi ve ikiz dönüşümde Konya’nın hem pilot il hem de öncü olacağına gönülden inanıyor, çalıştayın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “ORTAYA KONULACAK BİLGİ VE ÖNERİLER, GELECEK NESİLLER İÇİN YOL GÖSTERİCİ OLACAKTIR”

    KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç; “KTO Karatay Üniversitesi olarak, III. İklim Değişikliği ve Şehirlerin Geleceği Çalıştayına bu yıl da ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İklim değişikliği, artık sadece çevresel bir sorun değil; ekonomik, sosyal ve hatta kültürel boyutlarıyla da toplumlarımızı etkileyen küresel bir kriz hâline gelmiştir. Üniversiteler olarak bizlere düşen görev, bu süreci yalnızca akademik çalışmalarla değil; aynı zamanda topluma dokunan, çözüm önerileri sunan ve farkındalık oluşturan etkinliklerle desteklemektir.İnanıyorum ki bugün burada ortaya konulacak bilgi, deneyim ve önerilersadece Konya için değil, tüm ülkemiz ve gelecek nesiller için yol gösterici olacaktır. Çalıştayın verimli ve başarılı geçmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

    “ÇALIŞTAYDA, EMİSYON AZALTICI YEDİ ALANIN ALTISI İLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPACAĞIZ”

    Konya Karbon Sertifikasyon ve Proje Geliştirme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Enerji ve Çevre Sektör Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karaca; “İklim Değişikliği ve Şehirlerin Geleceği Çalıştayının bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Çalıştayda, doksandan fazla akademisyen, özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları, oda ve borsa temsilcilerimizle ülkemizin ve küresel olarak Birleşmiş Milletler’in de ortaya koyduğu emisyon azaltıcı yedi alanın altısına dair çalışma yapacağız. Şehrimize katma değer sağlayacak fikir alışverişleri, hata analizleri gibi konuların ele alındığı bir çalıştay olacak. İklim Değişikliği ve Şehirlerin Geleceği Çalıştayımızın sonuçlarının tüm ülkemiz ve dünyamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Sadece Bilimsel Çalışmalarla Değil, Aynı Zamanda Tüm Sektörlerin İş Birliği ile Çözümler Üretmeliyiz”

    Tarım ve Orman Bakanlığı Konya Toprak, Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cihan Uzun; “Enstitü olarak bizler, çölleşme ile mücadele, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir toprak yönetimi alanlarında yürüttüğümüz bilimsel çalışmalarlabu sürece katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Sadece bilimsel çalışmalarla değil, aynı zamanda tüm sektörlerin iş birliği ile çözümler üretmeliyiz. Çalıştayın hem yerel hem ulusal düzeyde uygulanabilir politikaların belirlenmesi açısından önemli çıktılar sunacağına, kamu ve özel sektörün ortak akıl çerçevesinde yol haritaları oluşturmasına vesile olacağına inanıyorum” dedi.

    “İklim Değişikliği Çok Yönlü Bir Meseledir”

    Çalıştay Düzenleme Kurulu BaşkanıDoç. Dr. Mahmut Sami Büker; “İklim değişikliği, yalnızca bir çevre sorunu değil; sosyal, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla da ele alınması gereken çok yönlü bir meseledir. Bu nedenle düzenlediğimiz çalıştayda, akademik paydaşların yanı sıra kamu kurumlarının, özel sektör temsilcilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının da etkin katılımı son derece kıymetlidir. Çalıştay süresince yürütülecek olan çalışma gruplarında, bilimsel verilerle saha deneyimini bir araya getirerek uygulanabilir, sürdürülebilir ve etkili çözüm önerileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Bugün burada ortaya konulacak fikirlerin, geleceği de şekillendirecek stratejilere dönüşeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

    İki gün süren çalıştayda; sanayide dönüşüm, enerjide dönüşüm, şehirlerde ve binalarda dönüşüm, ulaşımda dönüşüm, çevre yönetimi ve eğitimde dönüşüm, tarım, gıda ve sağlıkta dönüşüm masalarında bir araya gelen uzmanlar,iklim değişikliğinin etkisi, sorunların tespiti ve çözüm önerileriyle Konya’nın karbon nötr şehre dönüşmesi konularını değerlendirecek.

  • Kayserili üreticiye 238 bin ton tohum desteği

    Kayserili üreticiye 238 bin ton tohum desteği

    KAYSERİ (İGFA) – Kayseri Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından Kayseri çiftçilerine yönelik, ‘Büyükşehir’den Tarıma Büyük Destek’ sloganıyla, Nohut ve Mercimek Tohumu Dağıtımı Projesi çerçevesinde, tohum dağıtımı gerçekleştirildi. Tören kapsamında üreticiye 11 milyon 500 bin TL maliyetle 200 ton nohut tohumu ve 38 ton mercimek tohumu desteği verildi.

    Kadir Has Kongre Merkezi Otopark Alanı’nda gerçekleşen tohum dağıtım törenine, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın yanı sıra AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Mücahid Soyak, Mustafa Türkmen, İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, KASKİ Genel Müdürü Yavuz Çağan, Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdulkadir Güneş, ilçelerin ziraat odası başkanları ve çiftçiler katıldı.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende konuşan Başkan Büyükkılıç, Kayseri’de de etkili olan zirai don olayının hasar tespit çalışmalarına katıldıklarını ve üreticilerin yanında olduklarını belirterek TARSİM ve ÇKS’nin (Çiftçi Kayıt Sistemi) önemine işaret etti. Büyükkılıç, 23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan depremden dolayı da geçmiş olsun temennilerini dile getirerek, dirençli şehirler oluşturmak için kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.

    “Amacımız Üretenin Hizmetkârı Olmak, Üreteni Sırtımızda Taşımak”

    Başkan Büyükkılıç, konuşmasında birlik, beraberlik mesajları vererek 16 ilçeyi bağrına bastığını söyledi. Büyükkılıç, sanayi ve ticaret şehri Kayseri’nin tarım ve hayvancılık alanında da iyi noktalara gelmeye başladığına vurgu yaparak, “Amacımız üretenin hizmetkârı olmak, üreteni sırtımızda taşımak. Bu alanda tören eksik olmaz” dedi.

    Başkan Büyükkılıç, nohut ve mercimek tohumu projesi ile yapılacak üretimin ardından hasat edilecek mercimeğin alıcısının hazır olduğunun müjdesini vererek, projeye desteklerinden dolayı Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e teşekkür etti. Büyükkılıç, hibe olarak 1 milyar TL’ye yakın bir desteği tarım ve hayvancılık alanında üreticiye sunduklarını kaydederek, “Böylelikle Kayseri’mizin bir tarım kenti olduğunu da gösterdik. Üreticimiz ne istiyorsa destek olmak bizim adeta görevimiz haline gelmiş” ifadeleri ile tarım ve hayvancılık alanında Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı destekler hakkında bilgiler verdi.

    İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav da Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin, son 5 yılda nakit karşılığı 1 milyar TL olan destekleriyle Türkiye’de ilk ve tek belediye olduğunu kaydetti. Melikgazi Ziraat Odası Başkanı Mahmut Çelebi de Kayseri’nin sanayinin yanında bir tarım şehri olduğunun altını çizerek Başkan Büyükkılıç’a tarım alanındaki desteklerinden dolayı teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından üreticilere 11,5 milyon TL maliyetle 200 ton nohut, 38 ton mercimek tohumu dağıtımı gerçekleştirildi.

  • BUSİAD’dan Türkiye’ye çağrı: Fırsatları kaçırmayalım

    BUSİAD’dan Türkiye’ye çağrı: Fırsatları kaçırmayalım

    BURSA (İGFA) – Bursa Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BUSİAD) Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, küresel ekonomik değişimlerin ve yapay zeka devriminin Türkiye için fırsatlar ve riskler sunduğunu açıkladı.

    BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Bildirisi’ni yayımlayan Başkan Ergun Hadi Türkay, ABD’nin ticaret savaşları ve rezerv para sistemi tartışmalarının yeni bir dünya düzeni oluşturduğunu belirterrek, Türkiye’nin avantajlarını kullanması gerektiğini vurguladı.

    “Rusya ve Çin’le ilişkiler, AB’nin güvenliğe verdiği önem ve Trump’ın Türkiye’ye sıcak bakışı fırsat sunuyor. Ancak hukuk, özgürlükler ve demokrasideki eksiklikler imajımızı zedeliyor” diyen Başkan Türkay, yapay zekanın sanayi devriminden daha büyük bir etki oluşturacağını belirterek, “Sanayi devrimlerini kaçırdık, ama yapay zeka ile sınıf atlayabiliriz. Bunun için iyi eğitimli gençlere ihtiyacımız var. Ancak gençlerimiz yurtdışına gidiyor, bu sayı artabilir” uyarısında bulundu.

    Gençlerin küstürülmemesi gerektiğini belirten Türkay, “Atamızın emanet ettiği gençleri anlamalı, şefkatle kucaklamalıyız. Terörü bitirmeye yaklaşan Türkiye, içeride birlik sağlamalı. İktidar, herkesi kucaklayarak büyük hedeflere yönelmeli” dedi. Ekonomik sorunlara da değinen Türkay, artan maliyetler, pazar durgunluğu, yüksek iş gücü maliyetleri ve finansa erişim zorluklarının demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlüklerle aşılabileceğine inandıklarını belirtti.

  • Anotolia ve Torun Grup’tan Afrika’ya stratejik açılım

    Anotolia ve Torun Grup’tan Afrika’ya stratejik açılım

    KOCAELİ (İGFA) – Anotolia Türkiye’nin İhracat Merkezi, Torun Grup’u ziyaret ederek Afrika pazarındaki fırsatları masaya yatırdı.

    Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırmak ve yeni pazarlarda kalıcı bir vizyon oluşturmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Anotolia Türkiye’nin İhracat Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Alperen Buray, sanayi ve üretim yatırımlarıyla dikkat çeken Torun Grup Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Torun’u Torun Grup’un üretim tesislerinde ziyaret etti.

    Buray, Sahra Altı Afrika’da Türk ürünlerine ilginin arttığını belirterek, “Afrika’ya yerleşmek artık zorunluluk. Kaliteli Türk ürünlerini sürdürülebilir bir modelle sunmazsak, pazar başka ülkelere kaptırılır. Gana’nın istikrarı ve konumu, Türk firmaları için büyük fırsat” dedi. Afrika’yı sadece satış değil, üretim ve yatırım alanı olarak gördüklerini vurguladı.

    Torun Grup Başkanı Serkan Torun, Afrika pazarının potansiyeline dikkat çekerek, “Yatırım yapmaya hazırız. Yönetim kurulumuzla Afrika’da temsilcilik ofisi kurma ve üretimi bu pazara taşıma kararı alacağız. Yapı kimyasalları ve yalıtım ürünlerimizle fark yaratacağız” diye konuştu.

    Ziyaret, iki kurumun Afrika’da iş birliğini güçlendirme ve Türk sanayisini kalıcı kılma hedefiyle sonuçlandı.

    Torun Grup, Anotolia’nın yönlendirmeleriyle Gana başta olmak üzere Afrika’da temsilcilikler açmayı ve yerel iş birlikleri kurmayı planladı.