Blog

  • Üsküdar’da 10. Kitap Günleri başladı

    Üsküdar’da 10. Kitap Günleri başladı

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Üsküdar Belediyesi tarafından geleneksel olarak organize edilen “Üsküdar Kitap Günleri”, 25 Nisan’da Harem Etkinlik Alanı’nda kitapseverlerle buluştu. Fuar, 4 Mayıs tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

    Zengin içeriğiyle dikkat çeken Kitap Günleri’nde, “Okumak Özgürlüktür” teması etrafında; yazar buluşmaları, söyleşiler, imza günleri ve çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor.

    Bilimkurgu ve polisiye türlerinden çocuk ve gençlik kitaplarına, araştırma-inceleme eserlerinden klasiklere ve günümüz edebiyatına kadar on binlerce kitap, her yaştan okuyucuya hitap ediyor.

    Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen 10. Üsküdar Kitap Günleri, yalnızca bir kitap satış etkinliği olmanın ötesine geçerek, yazarlar, yayıncılar ve okurların bir araya geldiği dinamik bir kültür platformuna dönüştü.

  • Şehirlerarası paylaşıma Kütahya ev sahipliği yaptı

    Şehirlerarası paylaşıma Kütahya ev sahipliği yaptı

    KÜTAHYA (İGFA) – Üyelerini ve alanında uzman kurumları bir araya getirerek diyalog ortamı oluşturan, proje bazlı iş birliklerini kolaylaştıran, karşılıklı öğrenmeyi teşvik eden ve üyelerinin kapasite gelişimini destekleyen (UCLG-MEWA) Denetim Kurulu/Mali Yönetim Komitesi Toplantısı’nda, Yönetim Kurulu Faaliyetleri değerlendirildi.

    2024 yılı Dönemi Bütçe Gerçekleştirme Raporu sunulmasının ardından, UCLG-MEWA 2024 yılı Bağımsız Mali Denetim Raporu ve 2025 yılı Faaliyet Programı hakkında kapsamlı bilgilendirmeler yapıldı.

    Toplantıda yapılan değerlendirmelerde, şehirler arası dayanışmanın güçlenmesi ve ortak projelerin hayata geçirilmesi noktasında önemli adımlar atılacağı vurgulandı. Alınan kararların, yaratıcı kültürel endüstrilere fayda sağlayarak, şehrimizin ve diğer üye şehirlerimizin ekonomik ve kültürel dönüşümüne ciddi katkılar sağlayacağı belirtildi.

    Toplantıya, Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, Gölcük Belediye Başkanı Av. Ali Yıldırım Sezer, Safranbolu Belediye Başkanı Mim. Elif Köse, Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, Dünya Yerel Yönetim Ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Denetim Kurulu Üyesi Metin Özdemir, Yalova İl Özel İdaresi Yalova İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, UCLG-MEWA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Duman, UCLG-MEWA Genel Koordinatörü Dr. Ali Murat Duman, UCLG-MEWA İdari ve Mali İşler B. Doğan Gülnergiz, UCLG-MEWA Strateji ve Planlama Yöneticisi Fatih Gökyıldız, UCLG-MEWA İdari ve Mali İşler Smmm. Emine Kaplan, UCLG-MEWA İletişim Sorumlusu Emirhan Aksel, Kütahya Belediyesi Etüd Proje Müdürümüz Mehmet Zenci ile müdürlük personelimiz, Safranbolu Belediyesi Dış İlişkiler Koordinatörü Hilal Yılmaz, Sultangazi Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Murat Yıldırım, Sultangazi Belediyesi Özel Kalem Furkan Gökay Arslan katıldı.

  • Bursa’da “Genç MEB AKUB 16 Gönüllüleri” tanıtıldı

    Bursa’da “Genç MEB AKUB 16 Gönüllüleri” tanıtıldı

    BURSA (İGFA) – Programa, MEB AKUB Sorumlu Şube Müdürü Metin Tayarer, Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut, Bursa Kızılay Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, Orman Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Suat Ünal, IHH Bursa Ekibi Sorumlusu Yusuf Güçlü gönüllü öğretmenler, öğrenciler ve okul idarecileri katıldı.

    Gençler Afet Bilinci İçin Bir Arada

    “Genç MEB AKUB 16 Gönüllüleri” projesi, lise öğrencilerinde afet farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Bursa’dan 10 lise, 10 gönüllü öğretmen ve 300 öğrencinin katıldığı çalışmada, okullardaki “Afete Hazırlık Kulüpleri” üyeleri, temel afet bilinci eğitimi alarak bu bilgileri akranlarına aktaracak. Proje, öğrencilerin afetlere hazırlıklı olmalarını sağlamayı ve toplumsal dayanıklılığı güçlendirmeyi hedefliyor.

    “Gençlerin Sahiplenmesi Çok Değerli”

    Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, gençlerin projeye gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu olağanüstü güzel bir çalışma. Eğer gençler bir işi sahipleniyor ve içinde rol alıyorsa, bu çalışmanın sürdürülebilir ve değerli olduğunu gösterir. Öğrencilerimizin bu heyecanını ve liderlik becerilerini destekleyen öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    Program kapsamında, Genç MEB AKUB gönüllüsü öğrenciler tarafından hazırlanan tanıtım videosu, müzik, tiyatro ve vantrolog gösterisi sunuldu. Protokol üyelerinin “Gençler ve Gönüllülük” temalı konuşmalarının ardından, program fotoğraf çekimi ve hediye takdimi ile sona erdi.

    Bu projeyle, Bursa’daki gençlerin afetlere karşı bilinçlenmesi ve toplumda gönüllülük kültürünün yaygınlaştırılması hedefleniyor.

  • İstanbul Boğazı’ndaki yalılar deprem nedeniyle satılık!

    İstanbul Boğazı’ndaki yalılar deprem nedeniyle satılık!

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul’un elit kesimi, 23 Nisan Silivri Depremi’nin ardından boğazdaki yalılarını satışa çıkararak İzmir, Antalya ve Muğla’ya kaçıyor.

    Kahramanmaraş depreminin ardından İstanbul’da konut, villa ve yalılara rağbet artmıştı. 23 Nisan 2025’te meydana gelen depremin ardından İstanbul’un elit kesimi, boğazdaki yalıları ve villaları satışa çıkardı.

    Fiyatların deprem öncesine göre düştüğü gözlemlenirken, satışa çıkarılan yalılara rağbet henüz yok.

    Milyon dolarlık yalıların ucuzlamasına rağmen fiyatları dudak uçuklatıyor.

  • Kayseri’nin gururu oldular

    Kayseri’nin gururu oldular

    KAYSERİ (İGFA) – Kayseri’de 12’nci sınıf öğrencisi Nisa İrem Kılıçkıran (17), 1 yıl önce kalp krizi geçiren annesinden etkilenip, sınıf arkadaşı Melike Naz Şahan ile ameliyat sonrasında kendiliğinden eriyebilen ‘Biyobozunur nanoparçacıklı stent’ geliştirdi. Projeleriyle TÜBİTAK bölge 1’incisi seçilen öğrenciler, mayısta finallerde yarışacak. Nisa İrem Kılıçkıran, “Stentimizi geliştirirken biyoyazıcılardan destek aldık. Bu şekilde de kişiye özel üretim sağlandı” dedi.

    HERKESİN KULLANABİLMESİNİ SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ’

    Stentin dayanıklılığı ve maliyeti hakkında bilgi veren Şahan, “Geliştirdiğimiz yeni bir tasarım sayesinde de stentimizin dayanıklılığını büyük oranda artırdık. Hem de bizim en büyük farkımız, maliyet farkı. Bizim ürettiğimiz stent, x birimse günümüzde kullanılan ve dışarıdan ithal olarak aldığımız metal stentler 22x birim kadar. Yani yaklaşık 20-22 kat kadar bir fark vardı. Bizim ürettiğimiz stent sayesinde maliyet olarak minimuma indik. Bu sayede herkesin bu stenti kullanabilmesini sağlamayı hedefliyoruz

    Fizik öğretmeni Ferhat Çekim de “Öğrencilerimiz, 1 yıl önce bana gelerek, Nisa arkadaşımızın annesinin rahatsızlanması sonucu bir fikir ortaya attı. Öğrencimizin annesinin kalp tıkanıklığı, damar tıkanıklığının olması ve bu konuda neler yapabileceğimizi ve bu sürecin çok zor şartlarda atlattıklarını bildiğimden dolayı öğrencilerle beraber, ‘Biz neler yapabiliriz?’ diye düşündük. Dar bütçelerle çalışmalarımızı yürütüyoruz.

  • Konya’da deprem korkuttu

    Konya’da deprem korkuttu

    KONYA (İGFA) – İstanbul’da yaşanan 6,2 şiddetinde depremin ardından Kütahya’da yaşanan 2 deprem korkuya neden olmuştu.

    Deprem bu kez kendisini Konya’da gösterdi. Kandilli Rasathanesi’ne göre, saat 07.16’da merkez üssü Konya’nın Cihanbeyli ilçesi olan 3,9 şiddetinde deprem meydana geldi.

    Konya ve çevresinde hissedilen depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmadı.

  • Kayseri Talas’tan ‘Dönüşüm Evde Başlar’ projesi

    Kayseri Talas’tan ‘Dönüşüm Evde Başlar’ projesi

    KAYSERİ (İGFA) – Toplantıya Talas Kaymakamı Yaşar Dönmez ve Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Elmalı, ilçedeki okulların müdürleri, öğretmenleri ve öğrenciler katıldı.

    “Dönüşüm Evde Başlar Projesi” kapsamında Talas’taki 35 anaokulu, ilkokul ve ortaokulda dört hafta boyunca “sıfır atık ve dönüşüm” konularında kapsamlı eğitimler verilecek. Öğrencilerin çevreye duyarlı bireyler olarak yetişmesine katkı sağlamayı hedefleyen proje, interaktif etkinlikler ve bilgilendirici sunumlarla desteklenecek.

    HER ALANDA ÇABA SARF EDEN BELEDİYE

    Talas Kaymakamı Yaşar Dönmez, toplantıda yaptığı konuşmada, bu tür çalışmaları önemli bulduğunu belirterek, “Ne kadar iyi bir dünya bırakırsak gelecekteki nesillerimiz de o konforda yaşayacaklar. Bu çalışma çok anlamlı. Sadece bizler için değil, tüm dünya insanlığı için önemli. Her alanda olduğu gibi çevre konusunda da son derece büyük bir duyarlılıkta çaba sarf eden sayın belediye başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın da çevre sorunlarının giderek arttığı günümüzde bu tür projelerin hayati önem taşıdığını vurguladı. Başkan Yalçın, “Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğu. Bu projeyle çocuklarımızın erken yaşta çevre bilincini kazanmalarını ve dönüşümün önemini anlamalarını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    BAŞKAN YALÇIN’DAN MÜJDE

    Başkan Yalçın ayrıca Osmanlı Kültür Sokağı’nda içinde doğayla ilgili çeşitli bölümlerin yer aldığı özel bir Çevre Müzesi hazırlandığının müjdesini de verdi.

    İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Elmalı ise projenin eğitim müfredatıyla uyumlu olduğunu belirterek, öğrencilerin hem teorik bilgi edineceklerini hem de pratik uygulamalarla çevreye olan duyarlılıklarını artıracaklarını söyledi.

    Proje, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde düzenlenecek özel bir törenle sona erecek. Bu törende, eğitimlere katılan öğrencilerin hazırladığı çalışmalar sergilenecek ve çevre bilinci konusunda farkındalık oluşturulacak.

    “Dönüşüm Evde Başlar Projesi” ile Talas Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, genç nesillerin çevreye karşı sorumluluk bilinciyle yetişmesine önemli bir katkı sağlamayı amaçlıyor.

  • Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tv100 Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürel ve Kübra Par’ın sunduğu Özel Röportaj programına konuk oldu. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan Kurum, İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yapılan çalışmalara ilişkin son bilgileri paylaştı: 6 bin 539 bina hasarıyla ilgili ihbarlar aldık. Arkadaşlarımız bu binaları yerinde bire bir incelendiler, tespitlerini yaptılar. Bu binalardan bin 473’ü hasarsız ve 101’i az hasarlı olarak tespit edildi. Az hasar dediğimiz, bina kılcal çatlakları, sıva çatlakları gibi.. En çok ihbarı sırasıyla Bahçelievler, Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor. Bu da bizim İstanbul risk haritası dediğimiz haritayla da kısmen örtüşüyor. Hasarların yüzde 80’i Avrupa yakasından. Bütün hasar tespiti inşallah 2-3 gün içerisinde tamamlamış olacağız.

    İSTANBUL’DA AZ HASARLI BİNALAR İÇİN YARISI BİZDEN KARARI

    Bakan Kurum, 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından az hasarlı olduğu belirlenen binaların vatandaşların talebi doğrultusunda İstanbul’da devam eden Yarısı Bizden kampanyası kapsamına alınıp finansman desteğinden faydalanabileceğini açıkladı:Arkadaşlarımıza talimat verdim, tamamladıktan sonra binası az hasar almış vatandaşlarımızla irtibata geçilecek. Depremde az hasar almış tüm vatandaşlarımızı Yarısı Bizden Kampanyasına dahil edeceğiz. Bakanlığımızın kentsel dönüşümle ilgili bir başkanlığı var. Genel Müdürümüz, İl Müdürlüğümüz var. Vatandaşlarımız buraya başvurabilirler. ALO 181’den yine kentsel dönüşümle ilgili binasında risk olduğunu düşünen, dönüştürmek isteyen tüm vatandaşlarımız Bakanlığımızın ilgili birimlerine başvurabilir.

    “BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN BÜYÜK SOSYAL KONUT KAMPANYASI OLACAK”

    Bakan Kurum, İstanbul başta olmak üzere 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut müjdesini verdi: Önceliğimiz deprem bölgesi. Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye’de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul’da olacağız. 2025’teki kentsel dönüşümle ilgili bu müjdeyi de buradan vermiş olalım. Hem proje anlamında hem de güç anlamında bütün gücümüzle İstanbul’da olacağız. Yıl sonunda 81 ili kapsayan, inşallah bugüne kadar yapılmış en büyük kampanyayı vatandaşımıza yapıyor olacağız. Yıl sonunda bütün detaylarını açıklayacağız. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. Gençlerimize kontenjan verdik. Ben şimdi görüyorum. 18 yaşında, 19 yaşında, 20 yaşında gençler kuradan ev sahibi olmuş. Ne güzel değil mi? Yani hayata yeni bir evle başlıyorsunuz. Belki daha evlenmedi bile.

    KANAL İSTANBUL İDDİALARI

    Bakan Kurum muhalefetin Arnavutköy’de devam eden sosyal konut projesi ile ilgili “Kanal İstanbul rantı” iddiasına şu yanıtı verdi: Hatırlayın, depremden iki- üç gün önce Özgür Özel bizim sahibinin belli olduğu, tamamen evi olmayan vatandaşlarımıza yaptığımız konut projesini eleştirdi. Ne dediler? Lüks konutlar yapıyorlar dediler. Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerinin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir. Bu, birinci yalan. İkincisi, Araplara satacaklar dediler. Buradan konut alacakların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu ikinci yalan. Dediler ki, su kaynaklarını burada, bu projeyle birlikte İstanbul’un suyunu kesiyorlar. Buranın Sazlıdere Barajı ile alakası yok. Barajı yıkacaklar dediler. Kenarından, köşesinden ilgisi alakası yok. Çünkü baraj yerinde duruyor. Gitsin baksınlar, görmüyorlarsa. Biz bu projeyi su kaynaklarına zarar vermeyecek şekliyle, plan, yönetmelik, imar planı neyi emrediyorsa bu çerçevede yapıyoruz. Dediler ki, Kanal İstanbul projesinin parçasıdır. Bu da kuyruklu yalan. Bu projenin Kanal İstanbul’la yakından, uzaktan ilgisi yoktur. Şimdi, bu kirli siyaseti bir tarafa bırakın. Deprem üzerinden siyaset olmaz. Biz vatandaşımıza yapıyoruz dememize rağmen, anlatıyoruz ama anlamıyorlar. Ya bu sosyal konutun Kanal İstanbul’la alakası nedir? Nasıl örtüştürdünüz ben anlayamıyorum. O söyledikleri konutların içinde bir tane lüks konut yok. Göstersinler varsa.

    “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BU KONUTLARA ‘SU VERMEM’ DİYOR”

    Arnavutköy’de devam eden TOKİ’nin 28 bin konutluk projesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi yazıyla ‘su vermeyeceğini bildirdiğine dikkat çeken Bakan Kurum şöyle devam etti: Söylemeyecektim ama söyleyeyim; Büyükşehir Belediyesi bu konutlara ‘su vermem’ diyor. ‘Su bağlamam’ diyor. Evi olmayan kimse kuradan çıkmış almış. Biz yapacağız onlar da su vermeyecekmiş. Bize resmi yazıyla geldi; ‘Biz buraya su bağlayamayız. Kanalizasyonunu bağlayamayız.’ O bağlasa da bağlamasa da su verse de vermese de biz o konutları söz verdiğimiz gibi vatandaşımıza yapacağız. Suyunu da bağlayacağız. Tarım Bakanlığımızla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzle, onlar yapmazsa, biz yapacağız. Buradan da duyurmuş olalım.

    “BAŞKAN VEKİLİ NURİ ASLAN AFAD TOPLANTISINA KATILDI”

    Bakan Kurum, muhalefet belediye başkanlarının görüşme taleplerinin hiçbirini reddetmediğini belirterek, İstanbul’daki AFAD toplantısına iddia edilenin aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’ın katıldığını açıkladı: Nuri Bey iki gün bizim AFAD’da yaptığımız toplantılarda oradaydı. Saatlerce beraber konuştuk, istişare ettik, başka konular da konuştuk. Yani kendisine açıp sorulabilir. Ne talebi varsa, bilhassa dönüşümle alakalı her türlü desteği vereceğimizi kendilerine söyledik. İstanbul’da dönüşümle alakalı her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Ne zaman bir talebiniz varsa beraber toplantı da yapabiliriz dedik. O da iyi olacağını söyledi. Vali bey inşallah o toplantıyı da ayarlayacak. 39 ilçemizle birlikte o toplantıyı da kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Yeni bir talep varsa, bizden bir beklenti varsa onları da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

    “BİZ EKREM BEY İLE DE ZAMANINDA GÖRÜŞTÜK”

    Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de İstanbul’un sorunlarının çözümü noktasında görüştüklerini belirten Bakan Kurum, “Biz Ekrem Beyle de zamanında görüştük. Ekrem Bey de ‘Bakanlıkla görüşemedim’ diyemez. Ne talepleri varsa Ankara’da Mansur Bey’le, İzmir’de onlar gelmedi biz gittik İzmir Körfezi için. Hiçbir sorun yok. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ile hep görüşüyoruz. Antalya’yla da öyle bir sorunumuz yok bizim. Yeter ki bir şey yapmak istesinler biz hazırız” dedi.

    “BELEDİYESİ, VATANDAŞI, BAKANLIĞI HEP BİRLİKTE BU MÜCADELEYİ YAPALIM”

    Muhalefet belediyelerine bir kez daha kentsel dönüşüm için iş birliği çağrısı yapan Bakan Kurum, programda şunları söyledi: Gelin, bu siyaseti deprem üzerinden yapmayın. Gelin hep birlikte İstanbul’u kurtaralım. İstanbul’u kurtarma seferberliğine ortak olalım. Gelin hep birlikte, dönüşmesi gereken yerle alakalı oturalım, istişare edelim, projelerimizi yapalım. Biz size, siz bize destek olun. Üç tane ben yapıyorsam bir tane de sen yap. Hep birlikte bu İstanbul’u kurtaralım. Yani bu bir seferberlikse hep birlikte yapılması gereken bir iş. Hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koymamız gereken bir durum. O yüzden ben buradan yine bu çağrımı yenilemek istiyorum. Yani hep birlikte bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Üçlü sacayağı gibi; belediyesi, vatandaşı, Bakanlığı hep birlikte bu mücadeleyi yapalım. Ve İstanbul’un geleceğini, ülkemizin geleceğini hep birlikte kurtaralım.

    “SAMANDAĞ’DA SAĞLAM ZEMİN NEREDEYSE ORAYA ÇALIŞTIK”

    Bakan Kurum, Samandağ’daki rezerv alanla ilgili eleştirilere de yanıt verdi: Bakın Asi Nehrinin kenarında sıvılaşma zemin problemi bina kalitesi sebebiyle o binalar yıkıldı değil mi? Şimdi yeni yapacağımız yerde bu standartlara dikkat etmek durumundayız. Samandağ’da diğer ilçelerde olduğu gibi görüştük. En sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Samandağ’a belediye başkanımızla, “vatandaşımız ne istiyor, nerede yapılmasını istiyor” o istişareyi birlikte gerçekleştirdik. Beraber karar aldık. Sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Kamu mülkiyeti varsa ilk önce ona baktık. Yoksa mecburen şahısların alanlarını kamulaştırmak durumundayız. Orada kamulaştıracağımız arsanın hak sahibi 2-3 kişi itiraz ediyor. Edebilir, parası, bedeli neyse o bedeli ödemek suretiyle kamulaştırıyoruz. Bilim insanlarımız da diyor ki sağlam zemin şurası ve orada o istişare çerçevesinde kamulaştırma işlemimizi yapıyoruz. Ki belediye başkanımız da bana teşekkür etti. Oraya gittiğimizde sağ olsun hep birlikte bize o iş birliğini sergiliyor bak geldi bizi ziyaret etti. Hatta orada el sanatları ile ilgili ipek kozası meşhurmuş. Ondan işte orada gitmiş kravat almış. Mesela ben çok mutlu oldum onu saklıyoruz.

    “İSTANBUL’DA KONUTLARIN YÜZDE 60’I YENİ YÖNETMELİKLERE GÖRE YAPILDI”

    Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul’un yapı stokuyla ilgili verileri de paylaştı: İstanbul’da 2000 öncesi 3 milyon 393 bin bağımsız bölüm yapılmış. 2025 yılı itibarıyla İstanbul’umuzda 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm var. Bunun 3 milyon 393 bini 2000 yılı ve öncesi. Bizim yeni yayınladığımız yönetmelikten önce yapılmış yapılar. Yani yıkılma riski yeni yönetmeliğe göre yapılmadıkları için diğer binalara göre daha fazla. Onun da incelemesini yaptık. Bugün baktığımızda bağımsız bölüm sayısı 8 milyon 70 bine çıkmış ve bu şu demek yüzde 60’ı yeni yönetmeliklere göre yapılmış, mühendislik hizmeti almış ve orada bir plan proje çerçevesinde inşa edilmiş yapılar. 2000 yılındaki bina stokuna baktığınızda İstanbul’un tamamı riskliyken bugün İstanbul’un yüzde 60’ı güvenli hale gelmiş. Diğeriyle ilgili devletimiz bir mücadele ediyor. Bu 3 milyon 300 bine de baktığımızda, zemin sınıflarına, sıvılaşma riskine, ruhsat yığına göre değerlendirdiklerinde 1,5 milyonunun riskli olduğunu görüyoruz. Acilen dönüşmesi gereken 600 bin konut. Bu aslında İstanbul’u kurtarma operasyonumuz. Biz 2012 yılından bugüne 548 bin bağımsız birimi yıkmışız. 2012 yılından bugüne 923 bin bağımsız bölümü dönüştürmüşüz.

    “VATANDAŞIMIZ DEPREMDE MİLLET BAHÇELERİNE GİTTİ”

    Muhalefetin tepkilerine rağmen İstanbul depreminde millet bahçelerinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Bu 6.2’lik depremde hepimiz gördük ki vatandaşımız parklara, bahçelere gittiler. Millet bahçelerine gittiler. İstanbul’da biz 34 tane millet bahçesi yaptık. En büyüğünü de Atatürk Havalimanı’nın olduğu yere yapıyoruz. O günkü muhalefeti ne diyordu? ‘Ne gerek var bu millet bahçelerine?’ Şimdi bütün vatandaşımız, bu deprem esnasında millet bahçelerinde. Hepsi gidip orada kendisini güvende hissetti. Çünkü orada sosyal tesis var, tuvaleti var, altyapısı var. Şimdi biz İstanbul’da bununla ilgili 5 bin 500 tane toplanma alanı belirlemişiz. 5 bin 500 afette acil toplam alanı var. AFAD’ın sitesinde konumları, yerleri hepsi mevcut. Ve kişi başına 3.9 metrekare toplanma alanı düşüyor. Bunu arttırmak zorundayız” diye konuştu.

    ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ ÖRNEK BİR TOPLANMA ALANI OLACAK

    Bakan Kurum Atatürk Havalimanı yerine kurulan millet bahçesinde diğer kentlere örnek olacak bir afet hazırlık planının oluşturulduğunun altını çizdi: Burada toplanma alanı yapalım. Buraya acil durumlarda uçaklar insin, yardım getirsin. Hemen yanında şehir hastanesiyle birlikte vatandaşımızın sağlık hizmetiyle ilgili hizmet versin diyoruz. Çadır kurulabilecek. Orada afet esnasında vatandaşımıza hizmet verecek. Afet sonrasında toplanma alanıyla birlikte çadır kurulabilecek. Tuvaletiyle, sağlık tesisiyle, bakım odalarıyla, aşeviyle İstanbul’a vatandaşımıza hizmet verecek bir millet bahçesini inşallah bu yıl içerisinde bitirip tamamını açıyor olacağız. Ve bütün millet bahçelerinde, parklarda bu altyapıyı da ilgili kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla, AFAD’ımızla birlikte süreci yürütüyoruz.

    “EVİM KÜÇÜLECEK’ KORKUSU ÇOCUĞUMUZDAN KIYMETLİ Mİ?”

    Bakan Kurum vatandaşların ‘evim küçülecek’ korkusuyla riskli binalarda yaşamaya devam ettiğini belirtti: Evim biter mi, bitmez mi? Müteahhit yapar da acaba benim alanım düşer mi? Bunların hepsini toplayın. Bizim evladımızdan, bizim eşimizden, çocuğumuzdan kıymetli mi? Değil. Ülkemizden kıymetli mi? Değil. Yani bunları kıyaslamaya gerek yok. Biz çok gördük. Ben bütün afetlere gitmiş, o acılara şahitlik etmiş biri olarak söylüyorum. Hiçbiri bizim evladımızı, yakınımızı kaybetmeye değer değil. Çok gördüm ben. “Keşke bu binam olmasaydı, keşke evim olmasaydı da ben evladımı kaybetmeseydim” diyen annelerin ağlamasına şahitlik ettiniz mi siz? Keşke buralarda olmasaydım da benim çocuğum yanımda olsaydı diyen babaları duydunuz mu hiç? O enkazın başında, “ya yavrum çıksa” diye ağlayan, bekleyen o gecenin sonunda tir tir titreyerek… Bir taraftan artık gözünden yaş akamıyor, o kadar ağlamış ki hiçbiri buna değmez.

  • Depremi fırsata çeviren yandı

    Depremi fırsata çeviren yandı

    Ticaret Bakanlığı açıklaması şöyle: Deprem çantası, ilk yardım çantası ve deprem çadırı gibi 1079 adet üründe, 236 işletmenin fiyat artışı yaptığı tespit edildi. Bu işletme ve ürünlerle ilgili analiz ve inceleme çalışmaları devam ediyor.

    1 MİLYONUN ÜZERİNDE CEZA

    Ticaret Bakanlığı fırsatçılara 1 milyon 439 bin 300 TL’ye kadar para cezası uygulanabileceğini de açıklamalarına ekledi.

  • Kayseri serbest bölge ekonomiye can verecek

    Kayseri serbest bölge ekonomiye can verecek

    KAYSERİ (İGFA) – Kayseri Serbest Bölge’nin ülke ekonomisine önemli katkı sağladığını, bölgenin daha çok gelişmesi için yeni yatırımların da devam ettiğini belirten Başkan Palancıoğlu, “Kayseri Serbest Bölge’de birçok altyapı ve üst yapı çalışmaları yapıyoruz. Serbest Bölge bizim için son derece önemli. Ben Yönetim Kurulu Başkanı olarak 3,5 senedir gece gündüz buraya destek veriyorum. Burada güneş enerjisi santrali, kiralanabilir hangarlar yaptık. Aynı zamanda 50.000 kamyondan fazla toprağı buraya çekerek bütün Serbest Bölge’nin yeni yollarını açmış olduk. Geçtiğimiz 2 yıl boyunca tam 54 kilometre altyapı yaptık. Suyu, kanalizasyonu, doğalgazı ve diğer hatları yapıldı. Dolayısıyla tüm altyapı çalışması yakın bir zamanda inşallah tamamlanmış olacak. Çevre temizliği ve peyzajına başlıyoruz. Kayseri ihracatının % 25’e yakını Serbest Bölge’den yapılıyor. Sanayicilerimize de teşekkür ediyoruz.” dedi.

    Serbest Bölge’de birçok projeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Başkan Palancıoğlu, şunları da söyledi: “Burada güzel bir hizmet seferberliği başladı, çalışmalar devam ediyor. 41 adet eski dükkanları yıkarak, gümrük kapımızın girişine tırların park edeceği tır garajı yaptık. Yeni binamızda tamamlandı ve kiracılarımıza teslim edildi. Dolayısıyla Serbest Bölge’de her alanda ihtiyaçlar karşılanıyor. Kayseri Serbest Bölge daha çok gelişiyor ve güzelleşiyor. Yönetim kurulu üyelerimize, Sanayi Odası Başkanımıza, Ticaret Odası Başkanımıza ve tüm çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah daha güzel hizmetler yapmaya devam edeceğiz. Hayırlı olmasını dilerim.”

    Kayseri Serbest Bölge Müdürü Ahmet Faydalı ise, “Yeni bölge haricinde eski bölge çalışmaları da başladı. Burada 55 kilometrelik mevcut hatları yenileme işi yapıyoruz. Bunun bir parçası olarak kanalizasyon, yağmur suyu ve kullanım suyu hatlarının döşenmesi işi var. Akabinde enerji nakil hattı projemizi de hayata geçirmiş olduk. Hava nakil hatlarını da yer altına indireceğiz. Parke döşeme işi de yapacağız. Çalışmalar bittiğinde Serbest Bölgemize A sınıfı bir altyapı, caddeler ve yollar kazandırılacak.” diye konuştu.