Etiket: Asm

  • Sendikadan deprem uyarısı

    Sendikadan deprem uyarısı

    ANKARA (İGFA) – Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

    “23 Nisan 2025 İstanbul depremi, bir kez daha ülkemizin sarsılmaz deprem gerçekliğini gözler önüne serdi. Ancak bu konu, özellikle Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) açısından sadece afet sonrası değil, her zaman gündemde olmalı. Ülke genelinde yaygın ve dağınık bir yerleşime sahip olan ASM’lerin depreme uygunluğu, ne yazık ki ciddi bir endişe kaynağıdır.

    Sağlık Bakanlığı’nın mevzuatında Depreme Dayanıklılık Önceliği Yok!

    Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük; “ASM’ler, her mahallede hizmet sunmaları nedeniyle stratejik bir öneme sahip. Buna rağmen, Sağlık Bakanlığı denetimlerinde depremle ilgili hiçbir kriter aranmıyor. Yeni açılacak bir sanal ASM için kapı genişliğinden rampa eğimine kadar pek çok ayrıntı şart koşulurken; binanın yaşı, deprem yönetmeliğine uygunluğu ya da dayanıklılığı sorgulanmıyor.” dedi.

    Sözlerine devam eden Dr. Mengücük; “İstanbul ve İzmir gibi yüksek riskli bölgelerde, yıkım kararı verilen binalarda Aile hekimlerinden buraları boşaltmaları isteniyor fakat kamu tarafından alternatif bir yer gösterilmiyor. Hekimlerin kendi imkânlarıyla yeni mekânlar bulması istendiğine de dikkat çekti.

    ASM’ler Afet Durumlarında Güvenli Noktalar olmalı!

    Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak talebimiz nettir: ASM’ler; depreme dayanıklı, müstakil, sağlık hizmetine uygun kamu binaları olmalıdır. Güçlendirilmiş, mühendislik standartlarına uygun şekilde inşa edilen ASM’ler, olası afet durumlarında hem sağlık hizmetinin sürekliliğini sağlar hem de bölgenin acil ihtiyaçlarına yanıt verebilir.

    Ancak bugüne kadar ne deprem ne de başka olağandışı durumlar için birinci basamak sağlık hizmetlerinin rolünü ciddiyetle ele alan bir kamu planlaması yapılmamıştır.

    Koruyucu Hekimlik, Deprem Güvenliğini De Kapsamalı…

    Birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu hekimliği önceleyen bir yaklaşımı savunuyoruz. Erken tanı ve önleme çabasını her hastalık için sürdürüyoruz. Aynı duyarlılıkla, ASM’lerin fiziksel güvenliği için de önleyici yaklaşımlar benimsenmelidir. İstanbul’da 1000’in üzerinde ASM bulunuyor. Yaklaşık %70’i kamu binasında yer alırken kalanlar hekimlerce kiralanan, genellikle apartman zemin katlarındaki mekânlar. Bu merkezlerin fiziksel koşulları hekimler tarafından sağlanıyor. Ancak olası bir depreme dayanıklı olup olmadıkları açısından önemsenmiyor.

    Yıllardır İstanbul’da büyük bir depremin beklendiği biliniyor. Ancak bugüne kadar ASM’leri merkeze alan hiçbir ciddi yeniden yapılandırma çalışması yapılmadı. Bu ihmalin faturası çok ağır olabilir.”

  • Veriler korkutuyor! ASM’lerin yüzde 89’u test edilmemiş!

    Veriler korkutuyor! ASM’lerin yüzde 89’u test edilmemiş!

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul’da yaşanan depremin ardından Valilik, kamu hizmetlerini iki gün süreyle idari izinli sayılırken Aile Hekimliği Çalışanları bu kararın dışında bırakıldı. Riskli binalarda bulunan Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) açık bırakıldı ve hizmetin devam etmesi istendi. Oysa aynı süreçte AFAD, İBB ve Valilik, vatandaşlara binalara girmemeleri ve güvenli alanlarda beklemeleri yönünde çağrıda bulundu.

    APARTMAN ALTLARINDA, OTOPARKLARDA ASM OLUR MU?

    AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, İstanbul’daki ASM’lerin büyük kısmının apartman altı, otopark, cami altı gibi alanlarda bulunduğunu belirterek, bu yapıların depreme karşı dayanıksız olduğunu vurguladı. “Deprem riski altındaki binalarda sağlık hizmeti vermek hem çalışanların hem de vatandaşların hayatını tehlikeye atıyor,” dedi.

    İstanbul genelinde hizmet veren 1000’in üzerindeki ASM’nin, yüzde 32’si 1999 öncesi yapılardayüzde 89’u ise depreme dayanıklılık testi yapılmamış binalarda faaliyet gösteriyor.
    Dr. Kandemir, “Her mahallede bulunan bu kritik merkezler, büyük İstanbul depremi geldiğinde ilk müdahale noktaları olacak. Ama kendileri ayakta kalamayacak durumda,” diyerek acil müdahale çağrısında bulundu.

    SANAL ASM’LER KISITLI İMKANLARLA KURULAN RİSKLİ SAĞLIK ÜNİTELERİ

    ASM’lerin yaklaşık yüzde 30’u kamu binası dahi değil. Kiralanan dükkanlar, apartman daireleri, otoparklar gibi mekânlarda kendi olanaklarıyla oluşturulmuş ‘sanal ASM’ler’ sağlık hizmeti sunmaya çalışıyor. Yangın çıkışı olmayan, acil toplanma alanı bulunmayan bu yerler afet anında kullanılamaz hale gelebilir.

    DEPREMDE AŞILAMA VE MALZEME TEDARİKİ KESİNTİYE UĞRAYABİLİR

    Dr. Kandemir, aşılama hizmetlerinin aksamaması gerektiğini ve tetanos gibi kritik aşıların ulaşılabilirliğinin hayati olduğunu belirtti. “Deprem sonrası oluşacak lojistik problemler nedeniyle, sağlık malzemelerine erişim için ASM’lerin ayakta kalması şart,” diye konuştu.

    “GÜÇLENDİRME ŞART, TATBİKAT ZORUNLU OLMALI”

    AHESEN Başkanı Kandemir’in önerileri arasında şunlar yer aldı:

    • Mevcut ASM’lerin depreme dayanıklılığı ivedilikle tespit edilmeli.
    • Uygun olanlar devlet eliyle güçlendirilmeli.
    • Yeni ASM binaları kamu tarafından ve afet planlamasına uygun şekilde inşa edilmeli.
    • ASM personeline düzenli afet eğitimi verilmeli.
    • Her ASM’de yılda en az bir deprem tatbikatı yapılmalı

    “İKİ YIL ÖNCE UYARMIŞTIK, HALA ADIM ATILMADI”

    AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir; “Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremi acı tecrübelerle doluydu. O zamanda çağrıda bulunduk. Ancak adım atılmadı. İstanbul özelinde ama aslında Türkiye genelinde bu konu bir milli seferberlik olarak ele alınmalı,” diyen Kandemir, afetlere dayanıklı, güvenli ve ulaşılabilir ASM’lerin inşasının gecikmeden başlatılması gerektiğini söyledi.