Etiket: Bakan

  • Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tv100 Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürel ve Kübra Par’ın sunduğu Özel Röportaj programına konuk oldu. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan Kurum, İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yapılan çalışmalara ilişkin son bilgileri paylaştı: 6 bin 539 bina hasarıyla ilgili ihbarlar aldık. Arkadaşlarımız bu binaları yerinde bire bir incelendiler, tespitlerini yaptılar. Bu binalardan bin 473’ü hasarsız ve 101’i az hasarlı olarak tespit edildi. Az hasar dediğimiz, bina kılcal çatlakları, sıva çatlakları gibi.. En çok ihbarı sırasıyla Bahçelievler, Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor. Bu da bizim İstanbul risk haritası dediğimiz haritayla da kısmen örtüşüyor. Hasarların yüzde 80’i Avrupa yakasından. Bütün hasar tespiti inşallah 2-3 gün içerisinde tamamlamış olacağız.

    İSTANBUL’DA AZ HASARLI BİNALAR İÇİN YARISI BİZDEN KARARI

    Bakan Kurum, 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından az hasarlı olduğu belirlenen binaların vatandaşların talebi doğrultusunda İstanbul’da devam eden Yarısı Bizden kampanyası kapsamına alınıp finansman desteğinden faydalanabileceğini açıkladı:Arkadaşlarımıza talimat verdim, tamamladıktan sonra binası az hasar almış vatandaşlarımızla irtibata geçilecek. Depremde az hasar almış tüm vatandaşlarımızı Yarısı Bizden Kampanyasına dahil edeceğiz. Bakanlığımızın kentsel dönüşümle ilgili bir başkanlığı var. Genel Müdürümüz, İl Müdürlüğümüz var. Vatandaşlarımız buraya başvurabilirler. ALO 181’den yine kentsel dönüşümle ilgili binasında risk olduğunu düşünen, dönüştürmek isteyen tüm vatandaşlarımız Bakanlığımızın ilgili birimlerine başvurabilir.

    “BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN BÜYÜK SOSYAL KONUT KAMPANYASI OLACAK”

    Bakan Kurum, İstanbul başta olmak üzere 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut müjdesini verdi: Önceliğimiz deprem bölgesi. Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye’de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul’da olacağız. 2025’teki kentsel dönüşümle ilgili bu müjdeyi de buradan vermiş olalım. Hem proje anlamında hem de güç anlamında bütün gücümüzle İstanbul’da olacağız. Yıl sonunda 81 ili kapsayan, inşallah bugüne kadar yapılmış en büyük kampanyayı vatandaşımıza yapıyor olacağız. Yıl sonunda bütün detaylarını açıklayacağız. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. Gençlerimize kontenjan verdik. Ben şimdi görüyorum. 18 yaşında, 19 yaşında, 20 yaşında gençler kuradan ev sahibi olmuş. Ne güzel değil mi? Yani hayata yeni bir evle başlıyorsunuz. Belki daha evlenmedi bile.

    KANAL İSTANBUL İDDİALARI

    Bakan Kurum muhalefetin Arnavutköy’de devam eden sosyal konut projesi ile ilgili “Kanal İstanbul rantı” iddiasına şu yanıtı verdi: Hatırlayın, depremden iki- üç gün önce Özgür Özel bizim sahibinin belli olduğu, tamamen evi olmayan vatandaşlarımıza yaptığımız konut projesini eleştirdi. Ne dediler? Lüks konutlar yapıyorlar dediler. Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerinin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir. Bu, birinci yalan. İkincisi, Araplara satacaklar dediler. Buradan konut alacakların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu ikinci yalan. Dediler ki, su kaynaklarını burada, bu projeyle birlikte İstanbul’un suyunu kesiyorlar. Buranın Sazlıdere Barajı ile alakası yok. Barajı yıkacaklar dediler. Kenarından, köşesinden ilgisi alakası yok. Çünkü baraj yerinde duruyor. Gitsin baksınlar, görmüyorlarsa. Biz bu projeyi su kaynaklarına zarar vermeyecek şekliyle, plan, yönetmelik, imar planı neyi emrediyorsa bu çerçevede yapıyoruz. Dediler ki, Kanal İstanbul projesinin parçasıdır. Bu da kuyruklu yalan. Bu projenin Kanal İstanbul’la yakından, uzaktan ilgisi yoktur. Şimdi, bu kirli siyaseti bir tarafa bırakın. Deprem üzerinden siyaset olmaz. Biz vatandaşımıza yapıyoruz dememize rağmen, anlatıyoruz ama anlamıyorlar. Ya bu sosyal konutun Kanal İstanbul’la alakası nedir? Nasıl örtüştürdünüz ben anlayamıyorum. O söyledikleri konutların içinde bir tane lüks konut yok. Göstersinler varsa.

    “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BU KONUTLARA ‘SU VERMEM’ DİYOR”

    Arnavutköy’de devam eden TOKİ’nin 28 bin konutluk projesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi yazıyla ‘su vermeyeceğini bildirdiğine dikkat çeken Bakan Kurum şöyle devam etti: Söylemeyecektim ama söyleyeyim; Büyükşehir Belediyesi bu konutlara ‘su vermem’ diyor. ‘Su bağlamam’ diyor. Evi olmayan kimse kuradan çıkmış almış. Biz yapacağız onlar da su vermeyecekmiş. Bize resmi yazıyla geldi; ‘Biz buraya su bağlayamayız. Kanalizasyonunu bağlayamayız.’ O bağlasa da bağlamasa da su verse de vermese de biz o konutları söz verdiğimiz gibi vatandaşımıza yapacağız. Suyunu da bağlayacağız. Tarım Bakanlığımızla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzle, onlar yapmazsa, biz yapacağız. Buradan da duyurmuş olalım.

    “BAŞKAN VEKİLİ NURİ ASLAN AFAD TOPLANTISINA KATILDI”

    Bakan Kurum, muhalefet belediye başkanlarının görüşme taleplerinin hiçbirini reddetmediğini belirterek, İstanbul’daki AFAD toplantısına iddia edilenin aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’ın katıldığını açıkladı: Nuri Bey iki gün bizim AFAD’da yaptığımız toplantılarda oradaydı. Saatlerce beraber konuştuk, istişare ettik, başka konular da konuştuk. Yani kendisine açıp sorulabilir. Ne talebi varsa, bilhassa dönüşümle alakalı her türlü desteği vereceğimizi kendilerine söyledik. İstanbul’da dönüşümle alakalı her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Ne zaman bir talebiniz varsa beraber toplantı da yapabiliriz dedik. O da iyi olacağını söyledi. Vali bey inşallah o toplantıyı da ayarlayacak. 39 ilçemizle birlikte o toplantıyı da kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Yeni bir talep varsa, bizden bir beklenti varsa onları da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

    “BİZ EKREM BEY İLE DE ZAMANINDA GÖRÜŞTÜK”

    Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de İstanbul’un sorunlarının çözümü noktasında görüştüklerini belirten Bakan Kurum, “Biz Ekrem Beyle de zamanında görüştük. Ekrem Bey de ‘Bakanlıkla görüşemedim’ diyemez. Ne talepleri varsa Ankara’da Mansur Bey’le, İzmir’de onlar gelmedi biz gittik İzmir Körfezi için. Hiçbir sorun yok. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ile hep görüşüyoruz. Antalya’yla da öyle bir sorunumuz yok bizim. Yeter ki bir şey yapmak istesinler biz hazırız” dedi.

    “BELEDİYESİ, VATANDAŞI, BAKANLIĞI HEP BİRLİKTE BU MÜCADELEYİ YAPALIM”

    Muhalefet belediyelerine bir kez daha kentsel dönüşüm için iş birliği çağrısı yapan Bakan Kurum, programda şunları söyledi: Gelin, bu siyaseti deprem üzerinden yapmayın. Gelin hep birlikte İstanbul’u kurtaralım. İstanbul’u kurtarma seferberliğine ortak olalım. Gelin hep birlikte, dönüşmesi gereken yerle alakalı oturalım, istişare edelim, projelerimizi yapalım. Biz size, siz bize destek olun. Üç tane ben yapıyorsam bir tane de sen yap. Hep birlikte bu İstanbul’u kurtaralım. Yani bu bir seferberlikse hep birlikte yapılması gereken bir iş. Hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koymamız gereken bir durum. O yüzden ben buradan yine bu çağrımı yenilemek istiyorum. Yani hep birlikte bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Üçlü sacayağı gibi; belediyesi, vatandaşı, Bakanlığı hep birlikte bu mücadeleyi yapalım. Ve İstanbul’un geleceğini, ülkemizin geleceğini hep birlikte kurtaralım.

    “SAMANDAĞ’DA SAĞLAM ZEMİN NEREDEYSE ORAYA ÇALIŞTIK”

    Bakan Kurum, Samandağ’daki rezerv alanla ilgili eleştirilere de yanıt verdi: Bakın Asi Nehrinin kenarında sıvılaşma zemin problemi bina kalitesi sebebiyle o binalar yıkıldı değil mi? Şimdi yeni yapacağımız yerde bu standartlara dikkat etmek durumundayız. Samandağ’da diğer ilçelerde olduğu gibi görüştük. En sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Samandağ’a belediye başkanımızla, “vatandaşımız ne istiyor, nerede yapılmasını istiyor” o istişareyi birlikte gerçekleştirdik. Beraber karar aldık. Sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Kamu mülkiyeti varsa ilk önce ona baktık. Yoksa mecburen şahısların alanlarını kamulaştırmak durumundayız. Orada kamulaştıracağımız arsanın hak sahibi 2-3 kişi itiraz ediyor. Edebilir, parası, bedeli neyse o bedeli ödemek suretiyle kamulaştırıyoruz. Bilim insanlarımız da diyor ki sağlam zemin şurası ve orada o istişare çerçevesinde kamulaştırma işlemimizi yapıyoruz. Ki belediye başkanımız da bana teşekkür etti. Oraya gittiğimizde sağ olsun hep birlikte bize o iş birliğini sergiliyor bak geldi bizi ziyaret etti. Hatta orada el sanatları ile ilgili ipek kozası meşhurmuş. Ondan işte orada gitmiş kravat almış. Mesela ben çok mutlu oldum onu saklıyoruz.

    “İSTANBUL’DA KONUTLARIN YÜZDE 60’I YENİ YÖNETMELİKLERE GÖRE YAPILDI”

    Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul’un yapı stokuyla ilgili verileri de paylaştı: İstanbul’da 2000 öncesi 3 milyon 393 bin bağımsız bölüm yapılmış. 2025 yılı itibarıyla İstanbul’umuzda 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm var. Bunun 3 milyon 393 bini 2000 yılı ve öncesi. Bizim yeni yayınladığımız yönetmelikten önce yapılmış yapılar. Yani yıkılma riski yeni yönetmeliğe göre yapılmadıkları için diğer binalara göre daha fazla. Onun da incelemesini yaptık. Bugün baktığımızda bağımsız bölüm sayısı 8 milyon 70 bine çıkmış ve bu şu demek yüzde 60’ı yeni yönetmeliklere göre yapılmış, mühendislik hizmeti almış ve orada bir plan proje çerçevesinde inşa edilmiş yapılar. 2000 yılındaki bina stokuna baktığınızda İstanbul’un tamamı riskliyken bugün İstanbul’un yüzde 60’ı güvenli hale gelmiş. Diğeriyle ilgili devletimiz bir mücadele ediyor. Bu 3 milyon 300 bine de baktığımızda, zemin sınıflarına, sıvılaşma riskine, ruhsat yığına göre değerlendirdiklerinde 1,5 milyonunun riskli olduğunu görüyoruz. Acilen dönüşmesi gereken 600 bin konut. Bu aslında İstanbul’u kurtarma operasyonumuz. Biz 2012 yılından bugüne 548 bin bağımsız birimi yıkmışız. 2012 yılından bugüne 923 bin bağımsız bölümü dönüştürmüşüz.

    “VATANDAŞIMIZ DEPREMDE MİLLET BAHÇELERİNE GİTTİ”

    Muhalefetin tepkilerine rağmen İstanbul depreminde millet bahçelerinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Bu 6.2’lik depremde hepimiz gördük ki vatandaşımız parklara, bahçelere gittiler. Millet bahçelerine gittiler. İstanbul’da biz 34 tane millet bahçesi yaptık. En büyüğünü de Atatürk Havalimanı’nın olduğu yere yapıyoruz. O günkü muhalefeti ne diyordu? ‘Ne gerek var bu millet bahçelerine?’ Şimdi bütün vatandaşımız, bu deprem esnasında millet bahçelerinde. Hepsi gidip orada kendisini güvende hissetti. Çünkü orada sosyal tesis var, tuvaleti var, altyapısı var. Şimdi biz İstanbul’da bununla ilgili 5 bin 500 tane toplanma alanı belirlemişiz. 5 bin 500 afette acil toplam alanı var. AFAD’ın sitesinde konumları, yerleri hepsi mevcut. Ve kişi başına 3.9 metrekare toplanma alanı düşüyor. Bunu arttırmak zorundayız” diye konuştu.

    ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ ÖRNEK BİR TOPLANMA ALANI OLACAK

    Bakan Kurum Atatürk Havalimanı yerine kurulan millet bahçesinde diğer kentlere örnek olacak bir afet hazırlık planının oluşturulduğunun altını çizdi: Burada toplanma alanı yapalım. Buraya acil durumlarda uçaklar insin, yardım getirsin. Hemen yanında şehir hastanesiyle birlikte vatandaşımızın sağlık hizmetiyle ilgili hizmet versin diyoruz. Çadır kurulabilecek. Orada afet esnasında vatandaşımıza hizmet verecek. Afet sonrasında toplanma alanıyla birlikte çadır kurulabilecek. Tuvaletiyle, sağlık tesisiyle, bakım odalarıyla, aşeviyle İstanbul’a vatandaşımıza hizmet verecek bir millet bahçesini inşallah bu yıl içerisinde bitirip tamamını açıyor olacağız. Ve bütün millet bahçelerinde, parklarda bu altyapıyı da ilgili kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla, AFAD’ımızla birlikte süreci yürütüyoruz.

    “EVİM KÜÇÜLECEK’ KORKUSU ÇOCUĞUMUZDAN KIYMETLİ Mİ?”

    Bakan Kurum vatandaşların ‘evim küçülecek’ korkusuyla riskli binalarda yaşamaya devam ettiğini belirtti: Evim biter mi, bitmez mi? Müteahhit yapar da acaba benim alanım düşer mi? Bunların hepsini toplayın. Bizim evladımızdan, bizim eşimizden, çocuğumuzdan kıymetli mi? Değil. Ülkemizden kıymetli mi? Değil. Yani bunları kıyaslamaya gerek yok. Biz çok gördük. Ben bütün afetlere gitmiş, o acılara şahitlik etmiş biri olarak söylüyorum. Hiçbiri bizim evladımızı, yakınımızı kaybetmeye değer değil. Çok gördüm ben. “Keşke bu binam olmasaydı, keşke evim olmasaydı da ben evladımı kaybetmeseydim” diyen annelerin ağlamasına şahitlik ettiniz mi siz? Keşke buralarda olmasaydım da benim çocuğum yanımda olsaydı diyen babaları duydunuz mu hiç? O enkazın başında, “ya yavrum çıksa” diye ağlayan, bekleyen o gecenin sonunda tir tir titreyerek… Bir taraftan artık gözünden yaş akamıyor, o kadar ağlamış ki hiçbiri buna değmez.

  • İstanbul için tek ses! Siyaseti bırakalım, İstanbul’u kurtarma seferberliğini birlikte başlatalım!

    İstanbul için tek ses! Siyaseti bırakalım, İstanbul’u kurtarma seferberliğini birlikte başlatalım!

    İSTANBUL (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan ile birlikte Afet Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından AFAD Koordinasyon Merkezi’nde basın açıklaması yaptı.

    Bakan Kurum, İstanbul’un 39 ilçesinde Kaymakamlıklar nezdinde afet koordinasyon merkezlerinin kurulduğunu belirterke, Bakan Kurum, gelen çağrılara ilişkin verileri paylaştı.

    Depremin hemen ardından çoğunluğu İstanbul olmak üzere Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’daki vatandaşlarımızdan toplamda 1.399 yapı ihbarı aldık. İhbar edilen bu binalardan 130’unu hemen incelediklerini anlatan Bakan Kurum, “107’sinde herhangi bir hasar tespit etmedik. 7 binamız az hasarlı. Herhangi bir ağır, orta hasar söz konusu değil. Fatih’te bir metruk bina yıkılmıştı. Hafriyat çalışmaları bugün içinde tamamlanmış olacak. Hasar tespit personelimiz de önceliği ihbar gelen yerlere vermek üzere İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde saha çalışmalarına devam etmektedir” dedi.

    Dün meydana gelen depremin ardından tüm illerden hasar tespit ekiplerini İstanbul’a çağırdıklarını hatırlatan Bakan Kurum, “Ekip sayısını dün itibarıyla 3 bine çıkaracağımızı ifade etmiştik. Bugün gün içerisinde İstanbul’da 3 bin hasar tespit ekibi tüm İstanbul’da, kamu binaları başta olmak üzere tüm hasarların tespitlerini yapmak suretiyle bu incelemeleri inşallah gerçekleştiriyor olacağız. Dün itibarıyla İstanbul’umuzdaki yurtların, okullarımızın, cami ve hizmet binalarımızın da içerisinde olduğu 28 bin 538 kamu yapısına dair hasar tespit çalışmalarımızı süratle başlattık. İlk etapta 36 öğrenci yurdumuzda yaptığımız hasar tespitleri dün gece itibarıyla tamamladık. Ekiplerimiz yurtlarla ilgili hasar tespit etmedi. Bugün de İstanbul’daki tüm hastanelerin tespitlerini Sağlık Bakanlığı ile birlikte yapacağız. Sonuçları şeffaf bir şekilde milletimizle paylaşacağız” diye konuştu.

    “ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK GERÇEĞİ DEPREMDİR”

    Türkiye’deki deprem gerçeğinin altını bir kez daha çizen Bakan Kurum, “Yaşadığımız bu depremle beraber bir kez daha gördük ki başta İstanbul olmak üzere ülkemizin en büyük gerçeği depremdir. Bugün ülke yüzü ölçümünün yaklaşık yüzde 66’sı ve nüfus itibarıyla da baktığınızda yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşamaktadır. En son 6 Şubat 2023’te asrın felaketini yaşadık. 11 ilimiz ve 14 milyon vatandaşımız doğrudan etkilendi” diye konuştu.

    Bakan Kurum, 13 yıl önce İstanbul’dan başlatılan Kentsel Dönüşüm Seferberliği’ni güçlü şekilde sürdürdüklerini vurgulayarak dönüşüm göz ardı edilecek, ertelenecek bir durumu olmadığını kaydederek, “Bu anlamda sorumluluk sahibi herkesin bilmesi gerekir ki İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalıdır. İstanbul’daki yapı stokunun bir dakika, bir saniye bile kayba tahammülü yoktur” dedi.

    “İSTANBUL’DA 923 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ DÖNÜŞTÜRDÜK”

    Bakanlık olarak 39 ilçede 365 ayrı alanda dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini kaydeden Bakan Kurum, “13 yılda İstanbul özelinde özel sektörümüzle, belediyelerimizle birlikte 923 bin bağımsız bölümün dönüşümü gerçekleştirmiştir. Bunun dışında bakanlıklarımız, okullarımızı, hastanelerimizi, yine camilerimizi kamu kurum ve kuruluşların binalarını güçlendirme ya da yeniden inşa ile hizmete sunulmuştur. Yine bir taraftan dönüşümü yaparken bir taraftan da dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olmaları için sosyal konut projeleri yapıyoruz. 2002 yılından bugüne tüm Türkiye’de 1,5 milyonu aşkın konutu üreten TOKİ’mizle İstanbul’umuza 125 bin 428 sosyal konut projesinin 81 binini tamamladık. Yine seçim meydanında söz verdiğimiz, 44 bin 610 konutumuzun inşasına da kararlı bir şekilde devam ediyoruz. TOKİ ile yaşadığımız depremde bir tane binamız yıkılmadı. TOKİ binalarında bir tane vatandaşımızın burnu bile kanamadı. Şu an sahada, İstanbul’da özel sektörümüzle birlikte 209 bin ev ve iş yerimizin dönüşümü devam etmektedir. Biliyoruz ki bu da yetmez. Daha kararlı olacağız. Daha hızlı ve daha büyük adımları hep birlikte atmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

    “İSTANBUL İÇİN HER SANİYE DEĞERLİ”

    Bakanlığın İstanbul’u depreme hazırlamak için kentsel dönüşüm çalışmalarını hassasiyetle yürüttüğünü ifade eden Bakan Kurum, sürecin siyaset üstü ‘seferberlik’ anlayışıyla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.

    “16 milyon İstanbullunun canının ve geleceğinin söz konusu olduğu bir yerde çok net söylüyorum; siyasete ve polemiğe yer yoktur” diyen Bakan Kurum, “Burada siyaset olmaz, burada polemik yapılmaz. Tam aksine güçlü sağlıklı bir şekilde İstanbul da yaşamayı hak eden milyonlara karşı hep birlikte el ele vermenin zamanıdır. Siyaseti, polemiği bir tarafa koyalım ve İstanbul’un dönüşümü için göz bebeğimiz İstanbul için el ele verelim ve İstanbul’u kurtarma seferberliğini herkes üstüne düşen vazife çerçevesinde hep birlikte başlatalım diyorum. Ben İstanbullu bir hemşeriniz olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak, bu afetlere gitmiş, bu acıları görmüş bugün de 11 ilde 550 bin konutun inşasını yürüten bir kardeşimiz olarak sesleniyorum. Bunu birlikte yapalım; İstanbul’u hep birlikte kurtaralım ve bu acıları bir daha yaşamayalım. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bakanlıklara verdiği imkanlar çerçevesinde İstanbul’u hep birlikte kurtaralım diyoruz” diye konuştu.

  • 450 bin GSM hattını dolandırdılar! Antalya merkezli 13 ildeki büyük vurguna 139 gözaltı!

    450 bin GSM hattını dolandırdılar! Antalya merkezli 13 ildeki büyük vurguna 139 gözaltı!

    ANKARA (İGFA) – İçişleri Bakanlığı, Antalya merkezli 13 ilde “Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama” suçlarına yönelik eş zamanlı başarılı bir operasyona daha imza attı.

    Bu sabah düzenlenen operasyonlarda; 450 bin GSM hattı üzerinden vatandaşları 1,2 milyar lira dolandıran 139 şüpheli yakalandı.

    Operasyonun detaylarını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından paylaştı.

    Bakan Yerlikaya, 450 Bin adet GSM hattının, 22 çatı örgüt mensubu tarafından dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanıldığının tespit edilmesi üzerine Antalya merkezli İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep, Kocaeli, Hatay, İstanbul, Denizli, Afyonkarahisar, Manisa, Aydın ve Kayseri’de operasyonlar düzenlendiğini, konuyla ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile 8 aydır devam eden ortak çalışmalar olduğunu ve mağdur vatandaşların yaklaşık 1.2 Milyar TL zarara uğratıldığı tespit edildiğini açıkladı.

    Söz konusu şüphelilerin sahte E-Devlet bağlantı linki üzerinden yardım başvurusu alıp vatandaşlarımızı arayarak, kart bilgilerini temin edip, mağdurların hesaplarından para transferi gerçekleştirdikleri, “Ceza Soruşturmanızın Son Günüdür” şeklinde mesaj atıp, korku ve panik yaratarak vatandaşlarımızı dolandırdıkları ve Sosyal medyada “sahte kart aidatı iadesi ve araç çekilişi” bağlantılarıyla mobil bankacılık bilgilerini ele geçirmek gibi yöntemlerle vatandaşlarımızı dolandırdıkları tespit edildi.

    Bakan Yerlikaya, operasyonlarda çok sayıda cep telefonu, GSM hattı, tablet, bilgisayar ile yazılım ve ağ donanımları ele geçirildiğini, şüphelilere ait iki şirkete ve bu şirketlerin tüm mal varlıklarına el konulduğunu açıkladı.

    Siber suçlara karşı en güçlü kalkanın farkındalık olduğunu vurgulayan Bakan Yerlikaya, “Lütfen şüpheli durumları 112 Acil Çağrı Merkezi’mize bildirin. Biz gereğini yapalım” çağrısında bulundu.

  • Bakan Tekin: Çocuklarımız ulusal egemenliğimizin güvencesi

    Bakan Tekin: Çocuklarımız ulusal egemenliğimizin güvencesi

    ANKARA (İGFA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105. yıl dönümünde bir mesaj yayımladı.

    Çocukları ülkenin en kıymetli emanetçileri olarak nitelendiren Bakan Tekin, “Sizler, kalplerinizdeki iyilikle ve düşlerinizdeki renklerle bu ülkenin umudusunuz. Hayal kurmaktan, öğrenmekten vazgeçmeyin. Türkiye’miz, sizinle daha güçlü ve güzel olacak” dedi.

    Okulların sadece eğitim yuvası değil, hayallerin büyüdüğü, değerlerle donatılan birer yuva olduğunu belirten Bakan Tekin, çocukların adalet, merhamet ve bilimle yetişmesinin önemine vurgu yaparak, “Bir milletin istikbali, çocuklarının kalbinde yeşeren merhamet ve adaletle kurulur” ifadesini kullandı. Ulusal egemenliğin ve demokrasinin güvencesi olarak gördüğü çocukların, barış ve eşitlik temelinde bir dünya inşa edeceğine inandığını söyledi.

    Ailelere ve öğretmenlere de seslenen Tekin, çocukların sevgi dolu ailelerde ve şefkatli sınıflarda yetişmesinin önemine dikkat çekti. Eğitimde akademik başarı kadar kadim değerlere bağlı bireyler yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Bakan, “Çocuklarımız, kökleri bu topraklarda, dalları çağın bilgisiyle yeşeren çınarlardır” dedi.

    Bakan Tekin, mesajını Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli egemenlik mücadelesinde emeği geçen kahramanları anarak tamamladı.

  • Zehir tacirlerine geçit yok!

    Zehir tacirlerine geçit yok!

    ANKARA (İGFA) – İçişleri Bakanlığı’nın zehir tacirlerine karşı sürdürdüğü başarılı operasyonlardan biri İstanbul’da gerçekleştirildi.

    “801,5 kg Metamfetamin Ele Geçirdik” diyerek son operasyonun ayrıntılarını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından duyurdu.

    Bakan Yerlikaya, İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde düzenlediğimiz operasyonda; 29 parça halinde 773 kg sıvı metamfetamin ile Kristal halde 28,5 kg metamfetamin uyuşturucu maddesi ele geçirildiğini, 2 şüpheli zehir tacirinin yakalandığını açıkladı.

    Bakan Yerlikaya, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Arnavutköy’de düzenlenen operasyonu koordine eden Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı ile operasyonu gerçekleştiren İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve kahraman polisleri tebrik etti.

    Uyuşturucunun insanlığın en büyük düşmanı olduğunu belirten Bakan Yerlikaya, “Buna cüret eden zehir tacirleriyle ülkemiz ve insanlık adına mücadele etmeye devam edeceğiz” mesajını yineledi.

  • Türkiye’nin küresel tarım ticareti güçleniyor

    Türkiye’nin küresel tarım ticareti güçleniyor

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul’da düzenlenen Tarım Diplomasisi Forumu’nda, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın başkanlığında, Azerbaycan ve Suriye Tarım Bakanlarının katılımıyla önemli bir panel gerçekleştirildi.

    “Tarım Diplomasisinin Uluslararası Ticarete Etkileri” başlıklı oturumda, Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar konuşmacı olarak yer aldı.

    Panelde, tarım sektöründe uluslararası işbirlikleri, ticari entegrasyon, sürdürülebilir arz politikaları ve gıda güvenilirliği konuları masaya yatırıldı.

    Türkiye’nin küresel tarım ticaretindeki yükselişi vurgulandı. 2023’te tarım ürünleri ihracatında dünya 21’ncisi olan Türkiye, küresel pazar payını yüzde 1,7’ye çıkardı. Son beş yıldaki istikrarlı artışta dış ticaret politikaları, ticaret anlaşmaları ve bölgesel işbirliklerinin büyük rol oynadığı belirtildi.

    Ticaret Bakanlığı, üreticilerin rekabet gücünü artırmak ve tarım ürünlerinin uluslararası pazarlardaki konumunu güçlendirmek için bölgesel açılım stratejilerini kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı.

  • Kırmızı bültenli 3 yurtdışı firarisi daha yakalandı!

    Kırmızı bültenli 3 yurtdışı firarisi daha yakalandı!

    ANKARA (İGFA) – İçişleri Bakanlığı, Interpol-Europol Daire Başkanlığı, Narkotik Suçlarla Mücadele, İstihbarat ve Göç İdaresi Başkanlıkları ile birlikte sürdürülen yurtdışı yeni bir operasyon daha gerçekleştirdi.

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan A.H., T.H.C. ve F.M. isimli şahısların yurt dışında yakalandığını duyurdu.

    ️A.H. ve T.H.C. adlı şahısların Türkiye’ye iadelerinin sağlandığını, F.M. isimli şahsın ise iade süreci devam ettiğini belirten Bakan Yerlikaya, “Kırmızı bültenle aradığımız suçluları yurtdışında ortak operasyonlarla yakalayıp tek tek ülkemize getirmeye devam ediyoruz” dedi.

    Operasyonun detaylarını paylaşan Bakan Yerlikaya, “Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aradığımız ve “Orkinos-Bulut” operasyonunun hedef şahıslarından olan A.H.’nin Dubai’de yakalanarak, Türkiye’ye iadesinin sağlandığını belirtirken, yine “Tasarlayarak öldürme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan T.H.C.’nin ise İran’da yakalanarak iadesinin yapıldığını bildirdi.

    Bakan Yerlikaya, “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma, sağlama, uyuşturucu madde ithal etme” suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan F.M.’nin Kolombiya’da yakalandığını, Türkiye’ye iade sürecinin devam ettiğini duyurdu.

    “Uluslararası güçlü iş birliğimizle, hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz” diyen Bakan Yerlikaya, “Devletimizin nefesi, terör ve iş birlikçilerinin, organize suç örgütlerinin, zehir tacirlerinin ve suç odaklarının her zaman ensesindedir” mesajını yineledi.

  • Bakan Yerlikaya: Sürücü affı gündemimizde yok!

    Bakan Yerlikaya: Sürücü affı gündemimizde yok!

    ANKARA (İGFA) – İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ‘sürücü affı’ konusunun kesinlikle gündemlerinde olmadığını duyurdu.

    19 Nisan 2025 itibarıyla ehliyeti geçici olarak geri alınan sürücü sayısının 689 bin 946 olduğunu açıklayan Bakan Yerlikaya, durumun nedenlerini detaylarıyla paylaştı.

    499 bin 88 sürücünün ehliyetinin alkol veya uyuşturucu etkisinde araç kullanma ya da alkol testini reddetmeden dolayı, 28 bin 461 sürücünün ehliyetinin bir yıl içinde 100 ceza puanı doldurma, 5 kez hız ihlali, 3 kez kırmızı ışık ihlali, drift yapma veya kanuna aykırı çakar tertibatı bulundurma suçlarından dolayı geçici olarak geri alındığını belirten Bakan Yerlikaya, 162 bin 397 sürücünün ehliyetinin de ölümlü/yaralamalı trafik kazasına karışma ve sağlık şartları gibi adli işlemlerden ötürü geçici olarak geri alındığını duyurdu.

    Ehliyetlerin geri alınmasının trafik güvenliğini tehdit eden ağır ihlallerden kaynaklandığını belirten Bakan Yerlikaya, “Amacımız işlem yapmak değil, kazaları önlemek ve ocakların sönmesine engel olmaktır. Her denetim ve önlem, bir annenin gözyaşını silmek, bir çocuğun yetim kalmasını önlemek içindir” dedi.

    Bakan Yerlikaya, kuralları ihlal edenlere karşı tavizsiz duruşlarının süreceğini ve trafik güvenliği için alınan tedbirlerden geri adım atılmayacağını sözlerine ekledi.

  • Tarihin en büyük don felaketi

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Giresun’da zirai don nedeniyle zarar gören fındık bahçelerini yerinde inceleyerek önemli açıklamalarda bulundu. Yumaklı, yaşanan soğuk hava dalgasının son 30 yılın en düşük sıcaklıklarına neden olduğunu belirterek, 34 ilde 16 farklı tarım ürününün bu olağanüstü durumdan etkilendiğini söyledi. Gıda arzında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, TARSİM sigortası olmayan ama Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil üreticilere de giderleri oranında ödeme yapılacağını duyurdu.

    “KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK HAYATIMIZIN TAM GÖBEĞİNDE”

    Bakan Yumaklı, yaşanan felaketi “tarihin en büyük don olayı” olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Küresel iklim değişikliğinin etkisi artık yadsınamaz bir gerçek. Bundan sonra da kimi yerde zirai don, kimi yerde sel ve kuraklık gibi felaketlerle karşı karşıya kalacağız.”

    Özellikle yüksek rakımlarda yer alan tarla ve bahçelerin daha büyük zarar gördüğünü vurgulayan Yumaklı, ekiplerin olayın ilk anından itibaren sahada olduğunu belirtti. Meteoroloji uyarılarının ardından önlemlerin hızla alındığını da ifade etti.

    16 ÜRÜNDE ZARAR, GIDA ARZINDA SORUN YOK

    Don felaketinin 16 farklı tarım ürününde hasara neden olduğunu açıklayan Bakan Yumaklı, “Gıda arzında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil” dedi.

    Bazı meyve türlerinde hasarın oldukça yüksek olduğunu söyleyen Yumaklı, zararın tespiti için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

    SİGORTASIZ ÇİFTÇİYE DE ÖDEME YAPILACAK

    Bakan Yumaklı, Tarım Sigortası (TARSİM) yaptırmış olan çiftçilerin poliçeleri kapsamında ödeme alacağını belirtirken, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı fakat sigortası olmayan üreticilere de bir müjde verdi:

    “Hasar tespit çalışmalarının ardından, sigortasız üreticilere de tarla ve bahçeleri için yapılan harcamalar oranında ödeme yapılacak.”