Etiket: İstanbul

  • Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    Türkiye geneli konut kampanyası geliyor

    ANKARA (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tv100 Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürel ve Kübra Par’ın sunduğu Özel Röportaj programına konuk oldu. Canlı yayında soruları cevaplayan Bakan Kurum, İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yapılan çalışmalara ilişkin son bilgileri paylaştı: 6 bin 539 bina hasarıyla ilgili ihbarlar aldık. Arkadaşlarımız bu binaları yerinde bire bir incelendiler, tespitlerini yaptılar. Bu binalardan bin 473’ü hasarsız ve 101’i az hasarlı olarak tespit edildi. Az hasar dediğimiz, bina kılcal çatlakları, sıva çatlakları gibi.. En çok ihbarı sırasıyla Bahçelievler, Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece olarak gidiyor. Bu da bizim İstanbul risk haritası dediğimiz haritayla da kısmen örtüşüyor. Hasarların yüzde 80’i Avrupa yakasından. Bütün hasar tespiti inşallah 2-3 gün içerisinde tamamlamış olacağız.

    İSTANBUL’DA AZ HASARLI BİNALAR İÇİN YARISI BİZDEN KARARI

    Bakan Kurum, 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından az hasarlı olduğu belirlenen binaların vatandaşların talebi doğrultusunda İstanbul’da devam eden Yarısı Bizden kampanyası kapsamına alınıp finansman desteğinden faydalanabileceğini açıkladı:Arkadaşlarımıza talimat verdim, tamamladıktan sonra binası az hasar almış vatandaşlarımızla irtibata geçilecek. Depremde az hasar almış tüm vatandaşlarımızı Yarısı Bizden Kampanyasına dahil edeceğiz. Bakanlığımızın kentsel dönüşümle ilgili bir başkanlığı var. Genel Müdürümüz, İl Müdürlüğümüz var. Vatandaşlarımız buraya başvurabilirler. ALO 181’den yine kentsel dönüşümle ilgili binasında risk olduğunu düşünen, dönüştürmek isteyen tüm vatandaşlarımız Bakanlığımızın ilgili birimlerine başvurabilir.

    “BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN BÜYÜK SOSYAL KONUT KAMPANYASI OLACAK”

    Bakan Kurum, İstanbul başta olmak üzere 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut müjdesini verdi: Önceliğimiz deprem bölgesi. Deprem bölgesiyle birlikte inşallah bu yıl sonu tüm Türkiye’de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya yapacağız. Detaylarını Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacak. 2025 yılında da tüm gücümüzle İstanbul’da olacağız. 2025’teki kentsel dönüşümle ilgili bu müjdeyi de buradan vermiş olalım. Hem proje anlamında hem de güç anlamında bütün gücümüzle İstanbul’da olacağız. Yıl sonunda 81 ili kapsayan, inşallah bugüne kadar yapılmış en büyük kampanyayı vatandaşımıza yapıyor olacağız. Yıl sonunda bütün detaylarını açıklayacağız. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. Gençlerimize kontenjan verdik. Ben şimdi görüyorum. 18 yaşında, 19 yaşında, 20 yaşında gençler kuradan ev sahibi olmuş. Ne güzel değil mi? Yani hayata yeni bir evle başlıyorsunuz. Belki daha evlenmedi bile.

    KANAL İSTANBUL İDDİALARI

    Bakan Kurum muhalefetin Arnavutköy’de devam eden sosyal konut projesi ile ilgili “Kanal İstanbul rantı” iddiasına şu yanıtı verdi: Hatırlayın, depremden iki- üç gün önce Özgür Özel bizim sahibinin belli olduğu, tamamen evi olmayan vatandaşlarımıza yaptığımız konut projesini eleştirdi. Ne dediler? Lüks konutlar yapıyorlar dediler. Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerinin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir. Bu, birinci yalan. İkincisi, Araplara satacaklar dediler. Buradan konut alacakların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu ikinci yalan. Dediler ki, su kaynaklarını burada, bu projeyle birlikte İstanbul’un suyunu kesiyorlar. Buranın Sazlıdere Barajı ile alakası yok. Barajı yıkacaklar dediler. Kenarından, köşesinden ilgisi alakası yok. Çünkü baraj yerinde duruyor. Gitsin baksınlar, görmüyorlarsa. Biz bu projeyi su kaynaklarına zarar vermeyecek şekliyle, plan, yönetmelik, imar planı neyi emrediyorsa bu çerçevede yapıyoruz. Dediler ki, Kanal İstanbul projesinin parçasıdır. Bu da kuyruklu yalan. Bu projenin Kanal İstanbul’la yakından, uzaktan ilgisi yoktur. Şimdi, bu kirli siyaseti bir tarafa bırakın. Deprem üzerinden siyaset olmaz. Biz vatandaşımıza yapıyoruz dememize rağmen, anlatıyoruz ama anlamıyorlar. Ya bu sosyal konutun Kanal İstanbul’la alakası nedir? Nasıl örtüştürdünüz ben anlayamıyorum. O söyledikleri konutların içinde bir tane lüks konut yok. Göstersinler varsa.

    “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BU KONUTLARA ‘SU VERMEM’ DİYOR”

    Arnavutköy’de devam eden TOKİ’nin 28 bin konutluk projesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi yazıyla ‘su vermeyeceğini bildirdiğine dikkat çeken Bakan Kurum şöyle devam etti: Söylemeyecektim ama söyleyeyim; Büyükşehir Belediyesi bu konutlara ‘su vermem’ diyor. ‘Su bağlamam’ diyor. Evi olmayan kimse kuradan çıkmış almış. Biz yapacağız onlar da su vermeyecekmiş. Bize resmi yazıyla geldi; ‘Biz buraya su bağlayamayız. Kanalizasyonunu bağlayamayız.’ O bağlasa da bağlamasa da su verse de vermese de biz o konutları söz verdiğimiz gibi vatandaşımıza yapacağız. Suyunu da bağlayacağız. Tarım Bakanlığımızla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzle, onlar yapmazsa, biz yapacağız. Buradan da duyurmuş olalım.

    “BAŞKAN VEKİLİ NURİ ASLAN AFAD TOPLANTISINA KATILDI”

    Bakan Kurum, muhalefet belediye başkanlarının görüşme taleplerinin hiçbirini reddetmediğini belirterek, İstanbul’daki AFAD toplantısına iddia edilenin aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’ın katıldığını açıkladı: Nuri Bey iki gün bizim AFAD’da yaptığımız toplantılarda oradaydı. Saatlerce beraber konuştuk, istişare ettik, başka konular da konuştuk. Yani kendisine açıp sorulabilir. Ne talebi varsa, bilhassa dönüşümle alakalı her türlü desteği vereceğimizi kendilerine söyledik. İstanbul’da dönüşümle alakalı her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Ne zaman bir talebiniz varsa beraber toplantı da yapabiliriz dedik. O da iyi olacağını söyledi. Vali bey inşallah o toplantıyı da ayarlayacak. 39 ilçemizle birlikte o toplantıyı da kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Yeni bir talep varsa, bizden bir beklenti varsa onları da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

    “BİZ EKREM BEY İLE DE ZAMANINDA GÖRÜŞTÜK”

    Tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de İstanbul’un sorunlarının çözümü noktasında görüştüklerini belirten Bakan Kurum, “Biz Ekrem Beyle de zamanında görüştük. Ekrem Bey de ‘Bakanlıkla görüşemedim’ diyemez. Ne talepleri varsa Ankara’da Mansur Bey’le, İzmir’de onlar gelmedi biz gittik İzmir Körfezi için. Hiçbir sorun yok. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ile hep görüşüyoruz. Antalya’yla da öyle bir sorunumuz yok bizim. Yeter ki bir şey yapmak istesinler biz hazırız” dedi.

    “BELEDİYESİ, VATANDAŞI, BAKANLIĞI HEP BİRLİKTE BU MÜCADELEYİ YAPALIM”

    Muhalefet belediyelerine bir kez daha kentsel dönüşüm için iş birliği çağrısı yapan Bakan Kurum, programda şunları söyledi: Gelin, bu siyaseti deprem üzerinden yapmayın. Gelin hep birlikte İstanbul’u kurtaralım. İstanbul’u kurtarma seferberliğine ortak olalım. Gelin hep birlikte, dönüşmesi gereken yerle alakalı oturalım, istişare edelim, projelerimizi yapalım. Biz size, siz bize destek olun. Üç tane ben yapıyorsam bir tane de sen yap. Hep birlikte bu İstanbul’u kurtaralım. Yani bu bir seferberlikse hep birlikte yapılması gereken bir iş. Hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koymamız gereken bir durum. O yüzden ben buradan yine bu çağrımı yenilemek istiyorum. Yani hep birlikte bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Üçlü sacayağı gibi; belediyesi, vatandaşı, Bakanlığı hep birlikte bu mücadeleyi yapalım. Ve İstanbul’un geleceğini, ülkemizin geleceğini hep birlikte kurtaralım.

    “SAMANDAĞ’DA SAĞLAM ZEMİN NEREDEYSE ORAYA ÇALIŞTIK”

    Bakan Kurum, Samandağ’daki rezerv alanla ilgili eleştirilere de yanıt verdi: Bakın Asi Nehrinin kenarında sıvılaşma zemin problemi bina kalitesi sebebiyle o binalar yıkıldı değil mi? Şimdi yeni yapacağımız yerde bu standartlara dikkat etmek durumundayız. Samandağ’da diğer ilçelerde olduğu gibi görüştük. En sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Samandağ’a belediye başkanımızla, “vatandaşımız ne istiyor, nerede yapılmasını istiyor” o istişareyi birlikte gerçekleştirdik. Beraber karar aldık. Sağlam zemin neredeyse oraya çalıştık. Kamu mülkiyeti varsa ilk önce ona baktık. Yoksa mecburen şahısların alanlarını kamulaştırmak durumundayız. Orada kamulaştıracağımız arsanın hak sahibi 2-3 kişi itiraz ediyor. Edebilir, parası, bedeli neyse o bedeli ödemek suretiyle kamulaştırıyoruz. Bilim insanlarımız da diyor ki sağlam zemin şurası ve orada o istişare çerçevesinde kamulaştırma işlemimizi yapıyoruz. Ki belediye başkanımız da bana teşekkür etti. Oraya gittiğimizde sağ olsun hep birlikte bize o iş birliğini sergiliyor bak geldi bizi ziyaret etti. Hatta orada el sanatları ile ilgili ipek kozası meşhurmuş. Ondan işte orada gitmiş kravat almış. Mesela ben çok mutlu oldum onu saklıyoruz.

    “İSTANBUL’DA KONUTLARIN YÜZDE 60’I YENİ YÖNETMELİKLERE GÖRE YAPILDI”

    Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul’un yapı stokuyla ilgili verileri de paylaştı: İstanbul’da 2000 öncesi 3 milyon 393 bin bağımsız bölüm yapılmış. 2025 yılı itibarıyla İstanbul’umuzda 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm var. Bunun 3 milyon 393 bini 2000 yılı ve öncesi. Bizim yeni yayınladığımız yönetmelikten önce yapılmış yapılar. Yani yıkılma riski yeni yönetmeliğe göre yapılmadıkları için diğer binalara göre daha fazla. Onun da incelemesini yaptık. Bugün baktığımızda bağımsız bölüm sayısı 8 milyon 70 bine çıkmış ve bu şu demek yüzde 60’ı yeni yönetmeliklere göre yapılmış, mühendislik hizmeti almış ve orada bir plan proje çerçevesinde inşa edilmiş yapılar. 2000 yılındaki bina stokuna baktığınızda İstanbul’un tamamı riskliyken bugün İstanbul’un yüzde 60’ı güvenli hale gelmiş. Diğeriyle ilgili devletimiz bir mücadele ediyor. Bu 3 milyon 300 bine de baktığımızda, zemin sınıflarına, sıvılaşma riskine, ruhsat yığına göre değerlendirdiklerinde 1,5 milyonunun riskli olduğunu görüyoruz. Acilen dönüşmesi gereken 600 bin konut. Bu aslında İstanbul’u kurtarma operasyonumuz. Biz 2012 yılından bugüne 548 bin bağımsız birimi yıkmışız. 2012 yılından bugüne 923 bin bağımsız bölümü dönüştürmüşüz.

    “VATANDAŞIMIZ DEPREMDE MİLLET BAHÇELERİNE GİTTİ”

    Muhalefetin tepkilerine rağmen İstanbul depreminde millet bahçelerinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Bu 6.2’lik depremde hepimiz gördük ki vatandaşımız parklara, bahçelere gittiler. Millet bahçelerine gittiler. İstanbul’da biz 34 tane millet bahçesi yaptık. En büyüğünü de Atatürk Havalimanı’nın olduğu yere yapıyoruz. O günkü muhalefeti ne diyordu? ‘Ne gerek var bu millet bahçelerine?’ Şimdi bütün vatandaşımız, bu deprem esnasında millet bahçelerinde. Hepsi gidip orada kendisini güvende hissetti. Çünkü orada sosyal tesis var, tuvaleti var, altyapısı var. Şimdi biz İstanbul’da bununla ilgili 5 bin 500 tane toplanma alanı belirlemişiz. 5 bin 500 afette acil toplam alanı var. AFAD’ın sitesinde konumları, yerleri hepsi mevcut. Ve kişi başına 3.9 metrekare toplanma alanı düşüyor. Bunu arttırmak zorundayız” diye konuştu.

    ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ ÖRNEK BİR TOPLANMA ALANI OLACAK

    Bakan Kurum Atatürk Havalimanı yerine kurulan millet bahçesinde diğer kentlere örnek olacak bir afet hazırlık planının oluşturulduğunun altını çizdi: Burada toplanma alanı yapalım. Buraya acil durumlarda uçaklar insin, yardım getirsin. Hemen yanında şehir hastanesiyle birlikte vatandaşımızın sağlık hizmetiyle ilgili hizmet versin diyoruz. Çadır kurulabilecek. Orada afet esnasında vatandaşımıza hizmet verecek. Afet sonrasında toplanma alanıyla birlikte çadır kurulabilecek. Tuvaletiyle, sağlık tesisiyle, bakım odalarıyla, aşeviyle İstanbul’a vatandaşımıza hizmet verecek bir millet bahçesini inşallah bu yıl içerisinde bitirip tamamını açıyor olacağız. Ve bütün millet bahçelerinde, parklarda bu altyapıyı da ilgili kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla, AFAD’ımızla birlikte süreci yürütüyoruz.

    “EVİM KÜÇÜLECEK’ KORKUSU ÇOCUĞUMUZDAN KIYMETLİ Mİ?”

    Bakan Kurum vatandaşların ‘evim küçülecek’ korkusuyla riskli binalarda yaşamaya devam ettiğini belirtti: Evim biter mi, bitmez mi? Müteahhit yapar da acaba benim alanım düşer mi? Bunların hepsini toplayın. Bizim evladımızdan, bizim eşimizden, çocuğumuzdan kıymetli mi? Değil. Ülkemizden kıymetli mi? Değil. Yani bunları kıyaslamaya gerek yok. Biz çok gördük. Ben bütün afetlere gitmiş, o acılara şahitlik etmiş biri olarak söylüyorum. Hiçbiri bizim evladımızı, yakınımızı kaybetmeye değer değil. Çok gördüm ben. “Keşke bu binam olmasaydı, keşke evim olmasaydı da ben evladımı kaybetmeseydim” diyen annelerin ağlamasına şahitlik ettiniz mi siz? Keşke buralarda olmasaydım da benim çocuğum yanımda olsaydı diyen babaları duydunuz mu hiç? O enkazın başında, “ya yavrum çıksa” diye ağlayan, bekleyen o gecenin sonunda tir tir titreyerek… Bir taraftan artık gözünden yaş akamıyor, o kadar ağlamış ki hiçbiri buna değmez.

  • İstanbul depremleri sonrası MEB sahada

    İstanbul depremleri sonrası MEB sahada

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Millî Eğitim Bakan Yardımcıları Celile Eren Ökten, Nazif Yılmaz, Ömer Faruk Yelkenci ve M. Bilal Macit beraberlerinde genel müdürlük yetkilileri ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü yöneticileriyle sahada yürütülen çalışmaları yerinde inceledi.

    Kent genelindeki eğitim kurumlarının güvenliğine ilişkin alan taramaları, teknik ekipler tarafından başlatıldı.

    İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği koordinasyonunda yürütülen incelemeler, eğitim yapılarında sürdürülen izleme ve değerlendirme sürecinin devamı niteliğini taşıyor. Uzman ekiplerin sahadaki incelemeleri, planlı ve önleyici bir yaklaşımla yürütülüyor.

    OKUL BAHÇELERİ AÇILDI, DESTEK EKİPLERİ SAHADA

    Öte yandan, İstanbul’daki tüm okul bahçeleri, güvenli alan ihtiyacını karşılamak amacıyla vatandaşların kullanımına açıldı.

    İlçe millî eğitim müdürlüklerinin koordinesinde yürütülen saha organizasyonları kapsamında, yaklaşık 50 bin kişi okul bahçelerinde barınma, dinlenme ve temel ihtiyaçlarını karşılama imkânı buldu. Sabah erken saatlerde ve gece geç saatlerde sıcak çorba ve içecek ikramı yapılan alanlarda düzenli güvenlik kontrolleri gerçekleştirildi.

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan habere göre deprem sonrası süreçte meslek liseleri, üretim ve lojistik altyapılarıyla kritik rol üstlendi. Gıda teknolojileri alanındaki liseler sıcak yemek, çorba ve simit üretiminde faaliyet gösteren okullar sahada aktif şekilde görev aldı. Bu süreçte öğretmen ve öğrenciler gönüllü olarak üretime katıldı, okul atölyeleri 24 saat esasına göre çalıştı.

    Yaşanabilecek travmatik etkilerin önüne geçmek amacıyla rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanlardan oluşan psikososyal destek ekipleri, özellikle çocuklar ve ailelerle birebir ilgilenmek üzere sahaya yönlendirildi.

    Okullarda ve toplanma alanlarında görüşmeler sürdürülürken, İl Millî Eğitim Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan kriz iletişim birimi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve sahada ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara hızlı çözüm üretilmesi amacıyla 7/24 esasıyla çalışmaya devam ettiği öğrenildi.

  • Veriler korkutuyor! ASM’lerin yüzde 89’u test edilmemiş!

    Veriler korkutuyor! ASM’lerin yüzde 89’u test edilmemiş!

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul’da yaşanan depremin ardından Valilik, kamu hizmetlerini iki gün süreyle idari izinli sayılırken Aile Hekimliği Çalışanları bu kararın dışında bırakıldı. Riskli binalarda bulunan Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) açık bırakıldı ve hizmetin devam etmesi istendi. Oysa aynı süreçte AFAD, İBB ve Valilik, vatandaşlara binalara girmemeleri ve güvenli alanlarda beklemeleri yönünde çağrıda bulundu.

    APARTMAN ALTLARINDA, OTOPARKLARDA ASM OLUR MU?

    AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, İstanbul’daki ASM’lerin büyük kısmının apartman altı, otopark, cami altı gibi alanlarda bulunduğunu belirterek, bu yapıların depreme karşı dayanıksız olduğunu vurguladı. “Deprem riski altındaki binalarda sağlık hizmeti vermek hem çalışanların hem de vatandaşların hayatını tehlikeye atıyor,” dedi.

    İstanbul genelinde hizmet veren 1000’in üzerindeki ASM’nin, yüzde 32’si 1999 öncesi yapılardayüzde 89’u ise depreme dayanıklılık testi yapılmamış binalarda faaliyet gösteriyor.
    Dr. Kandemir, “Her mahallede bulunan bu kritik merkezler, büyük İstanbul depremi geldiğinde ilk müdahale noktaları olacak. Ama kendileri ayakta kalamayacak durumda,” diyerek acil müdahale çağrısında bulundu.

    SANAL ASM’LER KISITLI İMKANLARLA KURULAN RİSKLİ SAĞLIK ÜNİTELERİ

    ASM’lerin yaklaşık yüzde 30’u kamu binası dahi değil. Kiralanan dükkanlar, apartman daireleri, otoparklar gibi mekânlarda kendi olanaklarıyla oluşturulmuş ‘sanal ASM’ler’ sağlık hizmeti sunmaya çalışıyor. Yangın çıkışı olmayan, acil toplanma alanı bulunmayan bu yerler afet anında kullanılamaz hale gelebilir.

    DEPREMDE AŞILAMA VE MALZEME TEDARİKİ KESİNTİYE UĞRAYABİLİR

    Dr. Kandemir, aşılama hizmetlerinin aksamaması gerektiğini ve tetanos gibi kritik aşıların ulaşılabilirliğinin hayati olduğunu belirtti. “Deprem sonrası oluşacak lojistik problemler nedeniyle, sağlık malzemelerine erişim için ASM’lerin ayakta kalması şart,” diye konuştu.

    “GÜÇLENDİRME ŞART, TATBİKAT ZORUNLU OLMALI”

    AHESEN Başkanı Kandemir’in önerileri arasında şunlar yer aldı:

    • Mevcut ASM’lerin depreme dayanıklılığı ivedilikle tespit edilmeli.
    • Uygun olanlar devlet eliyle güçlendirilmeli.
    • Yeni ASM binaları kamu tarafından ve afet planlamasına uygun şekilde inşa edilmeli.
    • ASM personeline düzenli afet eğitimi verilmeli.
    • Her ASM’de yılda en az bir deprem tatbikatı yapılmalı

    “İKİ YIL ÖNCE UYARMIŞTIK, HALA ADIM ATILMADI”

    AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir; “Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremi acı tecrübelerle doluydu. O zamanda çağrıda bulunduk. Ancak adım atılmadı. İstanbul özelinde ama aslında Türkiye genelinde bu konu bir milli seferberlik olarak ele alınmalı,” diyen Kandemir, afetlere dayanıklı, güvenli ve ulaşılabilir ASM’lerin inşasının gecikmeden başlatılması gerektiğini söyledi.

  • İstanbul için tek ses! Siyaseti bırakalım, İstanbul’u kurtarma seferberliğini birlikte başlatalım!

    İstanbul için tek ses! Siyaseti bırakalım, İstanbul’u kurtarma seferberliğini birlikte başlatalım!

    İSTANBUL (İGFA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan ile birlikte Afet Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından AFAD Koordinasyon Merkezi’nde basın açıklaması yaptı.

    Bakan Kurum, İstanbul’un 39 ilçesinde Kaymakamlıklar nezdinde afet koordinasyon merkezlerinin kurulduğunu belirterke, Bakan Kurum, gelen çağrılara ilişkin verileri paylaştı.

    Depremin hemen ardından çoğunluğu İstanbul olmak üzere Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’daki vatandaşlarımızdan toplamda 1.399 yapı ihbarı aldık. İhbar edilen bu binalardan 130’unu hemen incelediklerini anlatan Bakan Kurum, “107’sinde herhangi bir hasar tespit etmedik. 7 binamız az hasarlı. Herhangi bir ağır, orta hasar söz konusu değil. Fatih’te bir metruk bina yıkılmıştı. Hafriyat çalışmaları bugün içinde tamamlanmış olacak. Hasar tespit personelimiz de önceliği ihbar gelen yerlere vermek üzere İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde saha çalışmalarına devam etmektedir” dedi.

    Dün meydana gelen depremin ardından tüm illerden hasar tespit ekiplerini İstanbul’a çağırdıklarını hatırlatan Bakan Kurum, “Ekip sayısını dün itibarıyla 3 bine çıkaracağımızı ifade etmiştik. Bugün gün içerisinde İstanbul’da 3 bin hasar tespit ekibi tüm İstanbul’da, kamu binaları başta olmak üzere tüm hasarların tespitlerini yapmak suretiyle bu incelemeleri inşallah gerçekleştiriyor olacağız. Dün itibarıyla İstanbul’umuzdaki yurtların, okullarımızın, cami ve hizmet binalarımızın da içerisinde olduğu 28 bin 538 kamu yapısına dair hasar tespit çalışmalarımızı süratle başlattık. İlk etapta 36 öğrenci yurdumuzda yaptığımız hasar tespitleri dün gece itibarıyla tamamladık. Ekiplerimiz yurtlarla ilgili hasar tespit etmedi. Bugün de İstanbul’daki tüm hastanelerin tespitlerini Sağlık Bakanlığı ile birlikte yapacağız. Sonuçları şeffaf bir şekilde milletimizle paylaşacağız” diye konuştu.

    “ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK GERÇEĞİ DEPREMDİR”

    Türkiye’deki deprem gerçeğinin altını bir kez daha çizen Bakan Kurum, “Yaşadığımız bu depremle beraber bir kez daha gördük ki başta İstanbul olmak üzere ülkemizin en büyük gerçeği depremdir. Bugün ülke yüzü ölçümünün yaklaşık yüzde 66’sı ve nüfus itibarıyla da baktığınızda yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşamaktadır. En son 6 Şubat 2023’te asrın felaketini yaşadık. 11 ilimiz ve 14 milyon vatandaşımız doğrudan etkilendi” diye konuştu.

    Bakan Kurum, 13 yıl önce İstanbul’dan başlatılan Kentsel Dönüşüm Seferberliği’ni güçlü şekilde sürdürdüklerini vurgulayarak dönüşüm göz ardı edilecek, ertelenecek bir durumu olmadığını kaydederek, “Bu anlamda sorumluluk sahibi herkesin bilmesi gerekir ki İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalıdır. İstanbul’daki yapı stokunun bir dakika, bir saniye bile kayba tahammülü yoktur” dedi.

    “İSTANBUL’DA 923 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ DÖNÜŞTÜRDÜK”

    Bakanlık olarak 39 ilçede 365 ayrı alanda dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini kaydeden Bakan Kurum, “13 yılda İstanbul özelinde özel sektörümüzle, belediyelerimizle birlikte 923 bin bağımsız bölümün dönüşümü gerçekleştirmiştir. Bunun dışında bakanlıklarımız, okullarımızı, hastanelerimizi, yine camilerimizi kamu kurum ve kuruluşların binalarını güçlendirme ya da yeniden inşa ile hizmete sunulmuştur. Yine bir taraftan dönüşümü yaparken bir taraftan da dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olmaları için sosyal konut projeleri yapıyoruz. 2002 yılından bugüne tüm Türkiye’de 1,5 milyonu aşkın konutu üreten TOKİ’mizle İstanbul’umuza 125 bin 428 sosyal konut projesinin 81 binini tamamladık. Yine seçim meydanında söz verdiğimiz, 44 bin 610 konutumuzun inşasına da kararlı bir şekilde devam ediyoruz. TOKİ ile yaşadığımız depremde bir tane binamız yıkılmadı. TOKİ binalarında bir tane vatandaşımızın burnu bile kanamadı. Şu an sahada, İstanbul’da özel sektörümüzle birlikte 209 bin ev ve iş yerimizin dönüşümü devam etmektedir. Biliyoruz ki bu da yetmez. Daha kararlı olacağız. Daha hızlı ve daha büyük adımları hep birlikte atmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

    “İSTANBUL İÇİN HER SANİYE DEĞERLİ”

    Bakanlığın İstanbul’u depreme hazırlamak için kentsel dönüşüm çalışmalarını hassasiyetle yürüttüğünü ifade eden Bakan Kurum, sürecin siyaset üstü ‘seferberlik’ anlayışıyla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.

    “16 milyon İstanbullunun canının ve geleceğinin söz konusu olduğu bir yerde çok net söylüyorum; siyasete ve polemiğe yer yoktur” diyen Bakan Kurum, “Burada siyaset olmaz, burada polemik yapılmaz. Tam aksine güçlü sağlıklı bir şekilde İstanbul da yaşamayı hak eden milyonlara karşı hep birlikte el ele vermenin zamanıdır. Siyaseti, polemiği bir tarafa koyalım ve İstanbul’un dönüşümü için göz bebeğimiz İstanbul için el ele verelim ve İstanbul’u kurtarma seferberliğini herkes üstüne düşen vazife çerçevesinde hep birlikte başlatalım diyorum. Ben İstanbullu bir hemşeriniz olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak, bu afetlere gitmiş, bu acıları görmüş bugün de 11 ilde 550 bin konutun inşasını yürüten bir kardeşimiz olarak sesleniyorum. Bunu birlikte yapalım; İstanbul’u hep birlikte kurtaralım ve bu acıları bir daha yaşamayalım. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bakanlıklara verdiği imkanlar çerçevesinde İstanbul’u hep birlikte kurtaralım diyoruz” diye konuştu.

  • Kocaeli Büyükşehir’in Afet Tırı, İstanbulluların yanında

    Kocaeli Büyükşehir’in Afet Tırı, İstanbulluların yanında

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin her yatırımı şehir için büyük önem taşıyor. Bu önemli yatırımlardan biri de bu yılın başında hizmete alınan Hızır 41 Afet Mutfağı. Bilindiği gibi “Önce İnsan” diyerek olası afetlerden sonra vatandaşlara hayati öneme sahip gıdayı ulaştıracak olan Hızır 41 Afet Mutfağı’nın açılışı bu yılın başında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmıştı. Günde 22 bin ekmek, 150 bin çorba ve 20 bin kişilik üç çeşit yemek üretebilme kapasitesine sahip olan Hızır 41 Afet Mutfağı, olası bir deprem ve afet sonrasında, Kocaeli ve Marmara bölgesine hızlı bir şekilde gıda temininde bulunabilecekti.

    MOBİL AFET TIRI YOLA ÇIKTI

    Hızır 41 Afet Mutfağı, bugün İstanbul merkezli yaşanan depremin ardından da göreve hazırdı. Deprem sonrası gerekli değerlendirmeler yapıldı ve İstanbul’da yaşayan vatandaşların kendilerini yalnız hissetmediklerini göstermek adına Mobil Afet Tırı ilimizden yola çıktı. 10 bin kişilik çorba, su ve ekmek ihtiyacını ile hazır hale getirilen Mobil Afet Tırı, İstanbul Küçükçekmece Millet Bahçesi’nde vatandaşların hizmetinde olacak. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gerek duyulması halinde daha fazla yardımla İstanbulluların yanında olacak.

    İLÇE BELEDİYELERİ DE YARDIM GÖNDERDİ

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ek olarak ilçe belediyeleri de İstanbul’a destekte bulundu. Körfez, Gölcük, Kartepe, Başiskele ve Dilovası Belediyesi de İstanbul’da yaşayan vatandaşlar için seferberlik başlattı. Bu kapsamda ilçe belediyeleri toplamda 6 bin kişilik çorba dağıtımı yapacak. Gerekli görülmesi durumunda yardımlar artırılacak.

  • İstanbul’da eğitim 2 gün durduruldu

    İstanbul’da eğitim 2 gün durduruldu

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul, bugün saat 12.49’da Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.

    İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada, deprem nedeniyle herhangi bir can kaybı yaşanmadığı, ancak panikle yüksekten atlama sonucu 151 kişinin yaralandığı belirtildi. Yaralıların tedavileri hastanelerde devam ediyor ve hayati tehlikeleri bulunmuyor.

    Vali Davut Gül’ün koordinasyonunda, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) Yerleşkesi’nde bir kriz merkezi kuruldu. İlk incelemelere göre, enerji, doğalgaz, içme suyu ve kanalizasyon altyapısında ciddi bir sorun yaşanmadı. Şehir genelinde yerleşim alanlarında yıkım olmazken, Fatih ilçesinde metruk bir binanın çöktüğü, ancak bu olayda da ölen veya yaralanan olmadığı ifade edildi.

    Deprem sonrası alınan önlemler kapsamında, İstanbul’da ilk ve orta dereceli okullarda eğitime 2 gün, vakıf ve devlet üniversitelerinde de Perşembe ve Cuma günleri olmak üzere eğitime ara verildi.

    Yetkililer, saha çalışmalarının devam ettiğini ve vatandaşların resmi açıklamaları takip etmesi gerektiğini vurguladı.

  • İstanbul Büyükşehir’den cenaze aracı iddialarına yalanlama

    İstanbul Büyükşehir’den cenaze aracı iddialarına yalanlama

    İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 19 Nisan 2025 tarihinde sosyal medyada dolaşıma sokulan ve Büyükşehir Belediyesi’ne ait cenaze nakil otobüsünün CHP’nin Yozgat’taki mitingine insan taşıdığı iddia edilen fotoğrafın, organize bir algı operasyonunun parçası olduğunu açıkladı.

    Söz konusu 34 ZC 7853 plakalı otobüsün İBB Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı’na ait resmi bir cenaze nakil aracı olduğunun altı çizilen açıklamada, “Araç, 18 Nisan 2025 saat 21.30’da İstanbul’dan hareket ederek, Zeynep Doğru adlı vatandaşın cenazesini ve 42 yakınıyla birlikte 19 Nisan sabahı Yozgat’ın Saraykent ilçesine ulaştırdı. Cenaze töreninin ardından araç, saat 15.00’te İstanbul’a dönüş için yola çıktı. Paylaşılan fotoğrafın, Saraykent çıkışındaki jandarma kontrol noktasında araç durdurulurken çekildiği belirlendi. Bu fotoğrafın, sonrasında bazı troll hesaplar aracılığıyla organize şekilde sosyal medyada dolaşıma sokulması, belli çevrelerin algı operasyonuna açıkça zemin hazırlandığını göstermektedir” ifadeleri yer aldı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin cenaze nakil hizmetinin yıllardır ücretsiz ve kesintisiz bir şekilde sunulduğunu, İstanbul dışındaki defin işlemleri için araç tahsisinin rutin bir kamu görevi olduğunun altı çizilen açıklamada, bir vatandaşın acısının ve kamu hizmetinin siyasete alet edilmesinin kabul edilemez olduğu belirtilerek, “Bu organize dezenformasyon sürecinde ihmali veya dahli bulunan tüm kişi ve kurumlar hakkında hukuki süreç derhal başlatılacaktır” denildi.

    Belediye yönetimi, vatandaşları bu tür manipülatif paylaşımlara karşı dikkatli olmaya çağırdı.