Etiket: Kent

  • Bursa’da ‘Emek ve Endüstri Tarihi’ dile geldi

    Bursa’da ‘Emek ve Endüstri Tarihi’ dile geldi

    BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’nın Tarih Vakfı ve Bursa Kent Konseyi katkılarıyla düzenlediği ‘Osmanlı’dan Günümüze Bursa Emek ve Endüstri Tarihi Sempozyumu’, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

    Paralel oturumlar ve yuvarlak masa toplantılarıyla iki gün sürecek sempozyumda, bilim insanları ve araştırmacılar tarafından Osmanlı klasik döneminden günümüze uzanan geniş bir zaman aralığında Bursa’da emeğin ve endüstrinin tarihine ilişkin özgün çalışmalar anlatılacak. İki gün boyunca 6 oturumun ve 3 yuvarlak masa tartışmasının yapılacağı sempozyuma, Türkiye’den ve uluslararası araştırma kurumlarından birçok bilim insanı da katkı sağlıyor.

    Programın açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Yıldız ve Mehmet Emin Direkçi, Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve yöneticileri ile tarih meraklıları katıldı.

    Bursa’nın hem endüstriyel anlamda liderlik hem de sendikalaşma konusunda önemli gelişmelere ev sahipliği yaptığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tarih boyunca birçok yeniliğin, farklılığın ve kritik süreçlerde kararların alındığı bir kent olduğunu ifade etti. Sempozyumdaki çıktıların son derece önemli olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Bursa’nın 8 bin 500 yıllık bir geçmişi var. Selçuklu dönemine ait izler de var. Bu dönemlerin de zamanla emek ve endüstri bağlamında incelenmesi gerekir. Bursa’nın her bir değerine sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız. Ancak bu sorumluluk duygusuyla hareket edilirse daha yaşanılabilir bir kent oluşturabiliriz. 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı çalışmalarında Bursa’nın geçmişinde var olan emek ve endüstri ilişkilerine de yer vermeliyiz. Ancak o zaman kentin geleceğine doğru bir şekilde yön verebiliriz. Sempozyumun hayırlı olmasını diliyorum. Tüm katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı, aynı zamanda Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa’nın emek ve endüstri alanında köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bursa’nın tarihsel süreç içerisinde her zaman önemli bir kent olduğunu anlatan Gürboğa, iktisadi öneminin ise 14. yüzyıla kadar dayandırılabileceğini belirtti.

    Osmanlı’nın sanayileşme, kapitalistleşme ve emek süreçlerinin Bursa tarihinden izlenebileceğini anlatan Gürboğa, “Türkiye Cumhuriyeti’nin devletçilik modelini, 1960’lardaki ithal ikameci sermaye birikimini, 1980’ler sonrasındaki ihracata dayalı büyüme modelini, 2000’lerdeki küreselleşme ve taşeronlaşma gibi işçilik türlerini, güçlü sendikal mücadeleyi Bursa’nın özgün tarihinde izleyebiliyoruz. Bursa, ipek tarihiyle çok özdeşleşmiştir. İpeği izlediğimizde Bursa’nın tarihini de izleyebiliyoruz. Göçmen şehri olan Bursa bize çok şey anlatıyor. Sempozyum boyunca bu uzun ve köklü tarihin belirli kesitlerine bakacağız. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Bursa’nın emek ve endüstri tarihini kayıt altına almak amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Sempozyumun düzenlendiği eski Merinos Fabrikası’nın arşivini de Tarih Vakfı ile birlikte derleyip toparlayacaklarını açıklayan Özkılınç, “Merinos’un görsel ve yazılı tüm arşivini dijital hale getirerek araştırmacıların ve okurların hizmetine sunacağız. Sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy da sempozyumda özellikle Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar olan endüstrileşme ve emek bölümünün ele alınmasının önemli olduğunu anlatarak programa katılan ve emeği geçenlere teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey tarafından Nurşen Gürboğa’ya ve konuşmacılara günün anısına hediye takdim etti.

  • Kent kültürü dergisi yayın hayatına başladı

    Kent kültürü dergisi yayın hayatına başladı

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi kent kültürünü korumak, geliştirmek ve dijital erişimi olmayanlara ulaştırmak için yeni bir dergi çıkardı. Kentin unutulmuş kültürel değerlerine ışık tutmayı, unutulmaya yüz tutmuş olanları hatırlatmayı ve günlük hayattaki yeni alışkanlıkları kayıt altına almayı amaçlayan İzmir: Kültür, Mekân, İnsan Dergisi’nin ilk sayısı 5. İzmir Kitap Fuarı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kültür yayınlarının yer aldığı stantta görücüye çıktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da standı ziyaret ederek derginin ilk sayısını inceledi. Derginin kent kültürüne iz bırakacağını belirten Başkan Tugay, yayında emeği geçenlere teşekkür etti.

    İLK SAYININ DOSYA KONUSU GASTRONOMİ

    İzmir: Kültür, Mekân, İnsan Dergisi’nin her sayısı farklı bir temaya odaklanacak. Yılda 4 kez okurlarıyla buluşacak derginin ilk sayısı gastronomi temasına ayrıldı. Bu sayıda Erkan Serçe, Ahmet Uhri ve Nejat Yentürk’ün İzmir gastronomisinin tarihini Akdeniz kültürünün içinde konumlandırdıkları yazıları; Betül Öztürk, Feray Yentür, İge Pırnar ve Burcu Kaya’nın gastronomi turizmine ilişkin önerileri, Defne Koryürek ve Dicle Dilan Salman’ın gastronomiyi ekoloji ve gıda hakkı temelli tartışmaları; Sedef Özgönül Donuktan, Derya Nizam, Emre Yıldırım ve Musa Gümüştaş’ın gastronomide gelinen yeni duraklarla temasa geçtikleri yazı ve söyleşileri dikkat çekiyor.

    KENT SOHBETLERİNDE İZMİRLİLİK TEMASI

    Dosya konusunun yanı sıra dergide yer alan “Kent Sohbetleri”nde kenti tasarım ile birlikte düşünen Tevfik Balcıoğlu’yla ve “İzmirlilik” temasını tartışmaya açan Fırat Genç ile yapılan söyleşilere yer veriliyor. Dergide ayrıca yerel ve küresel ölçekte kent çalışmalarındaki güncel gelişmeleri takip eden “Kent Tartışmaları”, İzmir’in kültür ve sanat yaşamına odaklanan” Kent Güncesi” gibi bölümler okura farklı bakış açıları sunuyor.

    Derginin yayın kurulu Aysun Akan, Semih Çelenk, Hale Eryılmaz, Şebnem Gökçen ve Ali Süha Sabuktay’dan oluşuyor. Dergi’nin nisan sayısı İzmir’deki satış noktalarında bulunabilir. Okuyucular, İzmir Dergisi’yle ilgili gelişmeleri İzmir Akdeniz Akademisi’nin web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından takip edebilir.

  • Tekstil geri dönüşümünde lider kent “Uşak”

    Tekstil geri dönüşümünde lider kent “Uşak”

    UŞAK (İGFA) – Türkiye – AB arasında şehir eşleştirme programı kapsamında yürütülen sürdürülebilir gelecek için iş birliği konulu proje tamamlandı. Proje kapsamında bir süredir Uşak Belediyesi ile Finlandiya’nın Paimio Belediyesi arasında devam eden görüşmelerin ardından, “Ortaklıklar yoluyla tekstil sektörünün yeşil dönüşümünü hızlandırmak” konulu proje faaliyetlerini başarıyla tamamladı.

    Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın da bizzat katıldığı kapanış toplantısında, sürdürülebilir geri dönüşüm ve daha yaşanabilir bir kent için tasarlanan projenin sonuçları hakkında değerlendirmeler yapıldı. Toplantıya İl Protokolünün yanı sıra Belediye Başkan Yardımcıları ve Belediye Meclis Üyeleri katılım sağladı.

    UŞAK ŞEHRİ İÇİN YEŞİL EYLEM PLANI HAZIRLANDI

    Toplantıda konuşan Başkan Yalım projenin başlangıcından itibaren emeği geçen herkese şükranlarını sunarak bu projenin uygulanabilir hale gelmesine katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür etti. Bu projenin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Başkan Yalım; hem yeşil dönüşüm hem karbon salınımı konusunda reel uygulamalara geçilmesi gerektiğini kaydetti.

    Proje sonunda hazırlanan Yeşil Eylem Planı ile çevresel sosyal ve ekonomik boyutlar bir arada değerlendirilerek sürdürülebilir bir şehir oluşturulması amaçlandı. Mevcut durumu analiz eden paydaşların katılımını sağlayan ve uygulanabilir stratejiler sunan bu planın, Uşak’ın uzun vadeli gelişim hedeflerine katkı sağlaması bekleniyor.

    PROJE KAPSAMINDA BİRÇOK FAALİYET YAPILMIŞTI

    Türkiye’nin tekstil geri dönüşümünün %72’sini gerçekleştiren öncü sanayi kenti Uşak ile kullanılmış tekstil ürünlerinin geri dönüşümünde araştırma ve geliştirme konusunda önemli çalışmalar yapan Paimio kentini bir araya getiren proje kapsamında; ilkokul öğrencilerine sürdürülebilir kalkınma hedefleri hakkında eğitimler verilmiş, geri dönüşümle ilgili çeşitli saha ziyaretleri ve incelemeler gerçekleştirilmiş, ayrıca geri dönüşüm konusunda iki kentin kullandığı teknolojiler ve altyapı istişare edilmişti.

    Öte yandan kamu ve özel sektör ortaklıklarını teşvik eden proje; geri dönüşüm konusundaki farkındalığı artırarak, kentlerin deneyimlerini paylaşmasını ve yerel düzeyde iklim değişikliği ile mücadeleye katkıda bulunmasını sağlıyor.

  • BTSO Başkanı Burkay: “Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz”

    BTSO Başkanı Burkay: “Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz”

    BURSA (İGFA) – Zirvenin açılış töreni, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO Yönetim Kurulu, meclis ve komite üyeleri ile üniversite, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Başkan Burkay, Cumhuriyet tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Kirazlıyayla Sanatoryumu’nun BTSO tarafından restore edilerek Bursa Business School markasıyla Türkiye’nin dönüşüm sürecine büyük katkı sağladığını ve burada birbirinden önemli etkinliklere ev sahipliği yaptıklarını söyledi.

    “Dirençli Kent Bir Numaralı Hedefimiz”
    BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şehirleşmenin nüfus artışından öte, köklü bir medeniyetin inşası anlamına geldiğini belirtti. Bursa’nın tarihin her döneminde ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, kentin 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesine ev sahipliği yaparak planlı kalkınmanın da öncülüğünü üstlendiğini ifade etti. Burkay, “Kentimizin ikinci planlı OSB’si bundan tam 60 yıl sonra TEKNOSAB olarak hayata geçti. Bunu sorgulamamız gerekiyor. Bursa, 17 tane OSB’si olan bir kent. Diğer OSB’lerin tamamı belde belediyeleriyle o günkü ihtiyaçların karşılanması adına hayata geçirildi. Bugün dirençli ve yaşanabilir kentler bizim bir numaralı hedefimiz.” şeklinde konuştu.

    “Bursa Deprem Riskiyle Karşı Karşıya”
    Kalkınmanın yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, “Bunun yanına mutlaka gelişmişliği koymamız lazım. Bu ancak planlama ile olur. Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz. Bu da ancak bir kentin anayasası olan 1/100 bin ölçekli plan ile yapılabilir.” dedi. 2015 yılından bu yana her platformda Bursa’nın mekânsal planlama ihtiyacını dile getirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, “Üstelik Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alan ve tarih boyunca yıkıcı afetlere maruz kalmış bir şehir olarak, her an bu gerçekle yüzleşmeye devam ediyor.” dedi. Kent içinde sıkışıp kalan 8 bin 500’den fazla imalatçı firmanın bulunduğuna işaret eden İbrahim Burkay, şöyle devam etti: “Bu tablo, üretim gücümüzle beraber kent sağlığı, yaşam kalitesi ve dirençli şehir vizyonu açısından da risk teşkil ediyor. Kentin anayasası niteliğindeki mekânsal planlama süreci büyük önem taşıyor. Bu plan, yalnızca yolların ya da arsaların değil; üretimin, ticaretin, lojistiğin ve yaşam alanlarının birlikte düşünüldüğü, entegre bir gelecek senaryosu ile birlikte düşünüldüğünde anlam kazanacaktır. Geçmişteki bu hatalardan ders çıkararak, geleceğimizi daha bilinçli ve planlı bir şekilde inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”

    “Zirveler Toplumsal Farkındalık Oluşmasına Öncülük Ediyor”
    Bursa’nın Türkiye’de her alanda ilk 5’te yer aldığını söyleyen Başkan Burkay, “Fakat Bursa, sahip olduklarının farkında değil. Bizim görevimiz aslında bu sahip olduklarımızı güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak vizyonu ve planı ortaya koymamız. Ortak akıl çok kıymetli. Bir şeyi düzeltmek için bazen üst akla da ihtiyaç var. Bursa’nın yaşanabilir kent olması kimliğine kavuşması için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz iş dünyası olarak bunu ödemeye hazırız. Burada bütün paydaşların bu anlayışla sürece yaklaşması lazım. O yüzden bu buluşmalar farkındalık oluşması için çok büyük ihtiyaç. Bu etkinlikleri politika yapıcıların eyleme geçirmesi lazım. Aksiyon almak bizim bir numaralı hedefimiz olmalı.” dedi.

    “Değişimi Okuyamazsak 100 Yıl Kaybederiz”
    Dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığı mesajını veren Başkan Burkay, 19. yüzyılın sanayi devrimin ürettiği aktörlerin birçoğu dünya sahnesinden siliniyor. Bu değişimi iyi okumak lazım. Bunu en iyi okuyacak şehirlerin başında Bursa geliyor. Çünkü Bursa tarih boyunca bulunduğu çağın gerekliliklerini en iyi hayata geçiren getiren şehirlerin başında geldi. Bu toplantıda özellikle o vizyonu oluşturmamızda ciddi anlamda bilgi kaynak sağlayacak çok sayıda konuşmacımız var. Zirvemizdeki bu çıktılar Bursa’ya büyük değer katacak.” dedi. Başkan Burkay, KFA Fuarcılık tarafından organize edilen inşaat ve yapı sektörünün en prestijli buluşması Rising City & Yapı ve Yaşam Fuarı’nın 24 Nisan’da kapılarını açacağını belirterek, tüm sektörün bu fuara gereken önem vermesi gerektiğini söyledi.

    “Bursa İtibarlı Bir Şehir”
    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, zirvenin dönüşümün herkes tarafından gündemde tutulması adına büyük önem taşıdığını söyledi. Dirençli şehir kavramının geleceğe umutla bakılmasını sağlayan bir çerçeve sunduğunu kaydeden Akça, “Dirençli şehirler sadece şoklar ve streslere karşı dayanıklı kalmayıp aynı zamanda bu tip olayların sonucunda hızlı toplanabilen şehirler manasına da geliyor. Bundan sonra yeni 6 Şubat’lar yaşamamak için elimizden gelen gayreti yerel yönetim ve sektör temsilcileriyle göstermeye çalışacağız. Bu zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen başta BTSO olmak üzere katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
    Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, dirençli kentlerin Bursa’nın geleceği ilgilendirdiğini ifade etti. Dönüşüm konusunun Türkiye ve Bursa için önemli olduğuna işaret eden Atmaca, kentsel dönüşümden önce tasarım konusuna odaklanılması gerektiğini söyledi. Atmaca, zirvenin yaşanılabilir kentlerin inşasına katkı sunacağını da sözlerine ekledi.

    “Tüm Tecrübemizle Destek Vermeye Hazırız”
    BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, Bursa’nın sahip olduğu vizyon ve hedefleriyle Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli en yüksek şehirlerinden biri olma özelliğini sürdürdüğünü söyledi. Bursa vizyonuna yakışır, dirençli bir kent kimliğini ortak akılla yeniden inşa etmenin önemine işaret eden Ali Tuğcu, “Şehrimizin yakın gelecekte sorunlarından arınmış, daha yaşanabilir bir kent olması için ortak akıl ve bilimsel planlama vazgeçilmez bir gerekliliktir. Şehir merkezinde sıkışıp kalan ve kentimizin üzerindeki yükü artıran sanayi tesislerinin planlı bölgelere taşınması, Bursa’nın çok daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemesine önemli bir imkan sunacaktır. Bursa’nın dirençli kent olma özelliğini güçlendirmek amacıyla başlatılan çalışmalar ve özellikle 1/100 binlik yeni çevre düzeni planı, geleceğe yönelik önemli bir vizyon sunmaktadır. Bizler, İnşaat Konseyi olarak akademik odalarımızın değerli bilgi birikimi ile reel sektörümüzün dinamizmini ve tecrübesini ortak bir paydada buluşturmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Dönüşümün Tüm Detayları Ele Alındı
    Açılış konuşmalarının Başkan Burkay ve Konsey Başkanı Ali Tuğcu, zirvenin düzenlenmesinde destek olan ana sponsoru Atış Yapı, gümüş sponsoru Sinta firmasına hediyelerini takdim etti. Ardından zirve, “Kentsel Dönüşümün Ekonomisi: GYF & GYO Finansman Modelleri” oturumu ile devam etti. Zirvede “Mimari Sunum ve Yapay Zeka”, “Yapısal Dönüşüm”, “Sosyal Dönüşüm” ve “Sürdürülebilir Dönüşüm” oturumları gerçekleştirildi. Panellerde sektörün uzmanları bilgi, tecrübe ve iyi örnek paylaşımlarını katılımcılarla paylaştı.

  • 5. Kent Lokantası 800 yıllık Tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda açıldı

    5. Kent Lokantası 800 yıllık Tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda açıldı

    DENİZLİ (İGFA) – Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşların ucuz, lezzetli ve sağlıklı gıdaya ulaşması için hayata geçirdiği beşinci Kent Lokantası hizmete sunuldu. Denizli’nin 800 yıllık tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda hizmete başlayan Kent Lokantası’nın açılışına Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum, ilçe belediye başkanları, BELTAŞ Genel Müdürü İbrahim Doğan, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, davetliler, esnaf ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    “En namuslu ve dürüst hizmeti vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın”

    Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, göreve geldikleri günden bugüne Denizli halkının mutluluğu için çalıştıklarını söyledi. Başkan Çavuşoğlu, “Bizlerin namuslu ve dürüst hizmet vereceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bu yolculuğun içerisinde yetimin hakkının ne demek olduğunu, boğazından geçecek haram lokmanın hesabının bu dünyada ve öbür dünyada verileceğine inananlardanız” diye konuştu.

    Kent lokantaları 150 bin kişiye hizmet verdi

    Bu şehrin kaynaklarını, bu şehir için harcamaya devam ettiklerine değinen Başkan Çavuşoğlu, “Kent lokantalarımızda 150 bin kardeşimizin sağlıklı beslenmesine vesile olduk. Kent marketlerde her gün 250 kardeşimizin ihtiyacını en ucuz şekilde görmüşüz. Bu hizmetleri verirken zarar da etmedik. Fahiş fiyatlar uygulayıp üstüne zarar ettirilen tüm şirketlerimiz, ulaşım hariç, kara geçtik. Hava Ulaşım artık kar ediyor, BELTAŞ çayı 15 liradan 5 liraya indirip bir yılda 20 milyon lira da halkın cebine koydu, zarardan kara geçti. Halkımıza ucuz yemek ve gıda hizmeti vermeye devam ediyoruz. Otoparklarımızda ilk bir saat ücretsiz uygulamamızdan 50 bin vatandaşımız faydalandı” ifadelerini kullandı.

    “Bu şehrin kaynakları, bu şehrin insanlarına”

    Sık sık konuşması tezahüratlarla kesilen Başkan Çavuşoğlu, “Bir tek şiarımız ve derdimiz var ki, sizin kaynaklarınıza sonuna kadar sahip çıkmak ve sahip çıkmaya devam etmektir. Tarımdan hayvancılığa, turizmden diğer tüm alanlara kadar her konuda Denizli’nin kaynaklarını yine Denizli halkının mutluluğu için kullanmaya devam edeceğiz” dedi.

    Başkan Çavuşoğlu’na teşekkür

    CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum ise zor bir süreçten geçtiklerini, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve pahalılıktan dolayı böylesine önemli tesisler kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’na teşekkür etti. Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Çardak Belediye Başkanı Ali Altıner ve Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan da, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kaleiçi Çarşısı’nda açılan beşinci kent Lokantası’nın hayırlı ve uğurlu olmasını dileyerek, Başkan Çavuşoğlu ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Denizli’nin 5. Kent Lokantasının açılış kurdelesi dualarla birlikte kesildi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği açılışta önlük giyip ilk yemek dağıtımını yapan Başkan Çavuşoğlu mercimek çorbası, et güveç, pilav ve yoğurttan oluşan günün menüsünü ikram etti.

  • Mesir Festivali coşkusu Devrim Erbil’in sergisiyle başladı

    Mesir Festivali coşkusu Devrim Erbil’in sergisiyle başladı

    MANİSA (İGFA) – Açılışta yaptığı konuşmada, Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin sadece bir saçımdan ibaret olmadığını vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkan Ferdi Zeyrek, kültür, sanat, gastronomi, atölye çalışmaları ve çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceğine dikkat çekti. Başkan Zeyrek, “Manisa’mız artık hak ettiği değeri alan, marka kentler arasına giren ve mesir denildiğinde sadece pazar günü saçılan mesirle değil, kültürüyle, sanatıyla anılan bir kent olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bu yıl 485’inci kez gerçekleştirilen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, düzenlenen törenle başladı. Festivalin açılışı dünyaca ünlü ressam Devrim Erbil’in Bir Müzeye Doğru Resim Sergisi’nin açılışı ile yapıldı. Fatih Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen programa Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral İlhan Şen, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, belediye bürokratları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

    “Mesir Kaynaşmanın, Dayanışmanın Bir İfadesi”

    En önemli kalkınma bileşenlerinden bir tanesinin kültürel yön olduğunu söyleyen Manisa Valisi Vahdettin Özkan, “Kültür dediğiniz zaman bütün alanlarla ilgili yapılacak çalışmalar hem bireysel hem de toplumsal kalkınmanın lokomotifi olacaktır. Şehirlerin marka değerleri, küresel bilinirliği, küresel rekabet gücü de bu değerlerin çok iyi bir şekilde tespit edilmesi ve toplumla paylaşılmasından geçer. Bunların gelecek nesillere aktarılması da hepimizin çok önemli bir vazifesi. Manisa denilince mesir hem tarihi bir derinliği vardır. Gerçekten 5 asırlık bir derinlikten sudur edip gelen bir derinlik içeriyor. Hem sağlık yönünde insanlığın en öncelediği bir amme hizmetidir, bir kamu hizmetidir sağlık kamu hizmeti. Şifa bulma ve sağlıkla ilgili arayışın çok güzel kurumsallaşmış buluşların topluma hizmet olarak sunulması keyfiyetini içeriyor” dedi.

    “Hak Ettiği Değeri Alan, Sanatıyla Anılan Bir Kent Olsun İstiyoruz”

    ‘Dolu Dolu Festival’ sloganıyla Manisalıların karşısına çıktıklarını söyleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Mesirimiz sadece bir saçımdan ibaret değil. Kültür, sanat, gastronomi, tüm kesimlerin ortak olabileceği atölye çalışmaları, çeşitli etkinlikler ve 27 Nisan’da saçımla sonuçlanacak, heyecanın zirveye ulaştığı Mesir Festivalimizi Manisa’mızda hayata geçirmek istiyoruz. Manisa’mız artık hak ettiği değeri alan, marka kentler arasına giren ve mesir denildiğinde sadece pazar günü saçılan mesirle değil, kültürüyle, sanatıyla anılan bir kent olsun istiyoruz. Bu çerçevede başta Sayın Valimiz, Belediye Başkanlarımız, Mesir Derneği’miz ve İl Kültür Müdürlüğümüzle birlikte 4 aydır çalışan ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bu haftayı saniye saniye planladılar. ‘Dolu Dolu Festival’ adını doldurabilmek için her anını şehrimizde yaşayan insanların etkinliklere katılabilecekleri etkinlikleri oluşturdular” dedi.

    “Manisa’mın Adından Her Yerde Övgüyle Söz Edilecek”

    Başkan Ferdi Zeyrek, “Bunun bir diğer benim açımdan önemi ise kurumlar arası birlikteliği ve beraberliği sağlamaktır. Manisa’m artık kimseyi ötekileştirmeyen, kimseyi ayrıştırmayan, tüm kurumlarıyla birlikte Mesir Macunu Festivali gibi birçok festivalde veya etkinliklerde bir araya gelip şehrimizin dertlerini çözen noktaya gelmiştir. Bunun mutluluğunu yaşıyorum. Manisa’mıza yurt içi ve dışından gelen birçok misafirimiz olacak. Önemli olan bu misafirlerimizin kendi kentlerine döndüklerinde akıllarında nasıl bir Manisa kalacak olmasıdır. Ben döndüklerinde şunu söyleyeceklerine eminim. Manisa kültürle buluşmuş, sanatla buluşmuş, şehrin 1,5 milyon insanının Manisa’m diye bağırdığı, şehrine sahip çıktığı bir kent olarak hafızalarda kalmayı hedefliyorum. Umarım 5 gün boyunca yüzümüz hep gülecek. Manisa’mın adından her yerde övgüyle söz edilecek” ifadelerini kullandı.

    Devrim Erbil Sergisiyle Mesir Festivali’ne Sanatsal Açılış

    Konuşmaların ardından 485’inci Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin açılışı dünyaca ünlü ressam Devrim Erbil’in ‘Bir Müzeye Doğru’ adlı özel sergisiyle gerçekleştirildi. Sanatseverleri benzersiz bir yolculuğa çıkaran sergide, rahatsızlığı nedeniyle açılışa katılamayan Erbil adına konuşma yapan Mahmut Nuvit Doksatlı, “Güzide Manisa halkına gösterdiği teveccühe çok teşekkür ediyorum. Devrim Bey’in en büyük arzusu sanatını halkla paylaşmak. Halen de bunu paylaşma sevincini yaşıyor. Yurt içinde yaptığımız 6 sergiden biri. Müze koleksiyonu. İnşallah arzuları gerçekleşir ve bir müzeye kavuşur” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından 22 Nisan – 9 Mayıs tarihleri arasında açık kalacak ressam Devrim Erbil’in “Bir Müzeye Doğru” başlıklı resim sergisi kurdele kesimiyle açıldı.

  • Başkan Bozbey’den ‘Güçlü STK’ vurgusu

    Başkan Bozbey’den ‘Güçlü STK’ vurgusu

    BURSA – Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediye Başkanları Birliği (TBBB) ile ortaklaşa yürütülen ‘Belediyeler ve Sivil Toplum Kuruluşları Arasında İş Birliğinin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde toplantı düzenlendi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in zoom üzerinden katıldığı toplantıya, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, TBBB Genel Başkanı Mehmet Yeloğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, belediye başkanları, Bursa Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent yöneticiliğinin ciddi bir sorumluluk istediğini, tecrübe paylaşımının bu yüzden önemli olduğunu söyledi.

    Türkiye Belediye Başkanları Birliği çatısı altında yapılan toplantıyı önemsediklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, toplantının ortak aklın, dayanışmanın ve birlikte üretme kültürünün güçlendiği bir buluşma olmasını diledi.

    Bu buluşmaların kentlerdeki sosyal dokuyu ve bağları daha da kuvvetlendirdiğini ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, “Ülkemizde sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesinin son derece önemli olduğuna inanıyorum. Sivil toplum kuruluşları güçlü olursa güçlü demokrasi de olur. Güçlü demokrasi de ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırır. Güçlü sivil toplum kuruluşları, güçlü, şeffaf ve hesap verebilir kentlerin de oluşmasına olanak sağlayacaktır. Bursa’da göreve başladığımız ilk günden itibaren, derneklerimizle ve sivil toplum kuruluşlarımızla güçlü bir diyalog kurduk. Fikirleri ve katkıları, kentimize değer katan projelerin şekillenmesinde her zaman yol gösterici oldu. Halkımızın sesiyle şekillenen her proje, gerçek ihtiyaçlara en doğru cevabı verir. Bizim için belediyecilik, yalnızca hizmet üretmek değil; aynı zamanda güçlü bir dayanışma kültürünü büyütmektir” dedi.

    “ORTAK AKILLA YÜRÜTÜLECEK HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNE AÇIĞIZ”

    Birlikte karar almanın, birlikte üretmek ve birlikte başarmak demek olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, kentlerin sadece yönetenlerin değil; o kentte yaşayan herkesin ortak evi olduğunu vurguladı. Kent konseylerinin de bu açıdan önemli bir yeri olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, ‘Başkan Bozbey Burada’ programıyla tüm ilçeleri tek tek ziyaret ettiklerini, sorunları yerinde dinlediklerini, çözümleri birlikte belirlediklerini ifade etti.

    1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken, farklı kesimlerin bir araya geldiği kapsamlı toplantılara ev sahipliği yaptıklarını dile getiren Başkan Bozbey, “Kadınların taleplerini, kadın politikalarımıza yön veren temel bir unsur olarak ele aldık. Gençlerimizin beklentilerini kültürden istihdama uzanan çalışmalarımıza dahil ettik. Dezavantajlı bireylerin sesini, kentimizin planlamasına ve karar süreçlerine taşıdık. Belediyeler ile STK’lar arasında kurulacak bağların afetlere dirençli kentler inşa etmek için de yaşamsal önemde olduğuna inanıyoruz. Bir kent, güvenle, aidiyetle, birliktelikle geleceğe daha güçlü ilerleyecektir. Bunları da ancak birlikte sağlayabiliriz. Bu çatının altında kurulan her temas, hem kentimizin hem de ülkemizin geleceği adına atılmış anlamlı ve güçlü bir adımdır. Bursa olarak ortak akılla yürütülecek her türlü iş birliğine ve ortak projeye açık olduğumuzu vurgulamak isterim” diye konuştu.

    TBBB Genel Başkanı Mehmet Yeloğlu, İçişleri Bakanlığı destekleriyle belediyelerle birlikte projeyi yürüttüklerini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin program için özverili bir hazırlık yaptığı belirterek teşekkür eden Yeloğlu, birlik hakkında katılımcılara bilgi vererek Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in de Yüksek İstişare Kurulu’nda yer aldığını hatırlattı.

    Açılış konuşmaları sonrasında Proje Koordinatörü Dr. Sermet Başaran tarafından katılımcılara proje hakkında bilgi verildi. Program, Prof. Dr. Azize Serap Tuncer’in ‘Belediyeler ile STK iş birliği ve belediye hizmetlerine gönüllü katılımda STK’ların rolü ve önemi’, İl AFAD Eğitim Şube Müdürü Yusuf Bozdağ’ın ‘Doğal afetlerle mücadelede belediye-STK işbirliği’, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy’un ‘Kent konseyi kavramı ve belediyelerde kent konseyi çalışmaları’ konulu sunumlarıyla devam etti.

    ‘Sivil toplum kuruluşlarının sorunları ve belediyelerden istek ve beklentileri’ anket uygulamasının da yapıldığı programda, belediye-STK işbirliğinde yapılabilecek proje önerileri konuşuldu. Proje toplantısı, katılım belgelerinin verilmesiyle sona erdi.

  • Prof. Dr. Aksoy: Bursa’nın tarımı korunmalı, turizm yükselmeli

    Prof. Dr. Aksoy: Bursa’nın tarımı korunmalı, turizm yükselmeli

    BURSA (İGFA) – Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Herkes Duysun TV’nin “Gerçek Sesler” programında Bursa’nın kimlik sorununa ve geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

    BURSA’NIN ÇOK YÖNLÜ KİMLİĞİ

    Bursa’nın sağlık, sanayi, tarım, tarih ve kültür kenti gibi çoklu kimliklere sahip olduğunu belirten Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, bu kimliklerin paralel şekilde geliştirilebileceğini savunurken, tüm kimliklerin Bursa için değerli olduğunu vurguladı.

    TARIM KİMLİĞİ ÖN PLANDA

    Tarım kökenli bir akademisyen olan Prof. Dr. Aksoy, Bursa’nın tarım kimliğinin korunmasının önemli olduğunu ifade etti. “İnsanların beslenmesiyle ilgili olduğu için tarım kimliği önceliğimiz olmalı” diyen Prof. Dr. Aksoy, kentin tarımsal potansiyelinin sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek bunun, Bursa’nın doğal kaynaklarını koruma ve gıda güvenliği açısından önem taşıdığını söyledi.

    SANAYİDE TEKNOLOJİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK…

    Sanayi kenti olarak bilinen Bursa’da, kirletici ve emek yoğun sanayiden uzaklaşılması gerektiğini savunan Başkan Aksoy, teknoloji odaklı ve dikey sanayiye geçişin şart olduğunu vurguladı. Yeni organize sanayi bölgelerine olan ihtiyacı sorgulayan Aksoy, “Nüfusumuz 2,8 milyona ulaştı. Artık kirletici sanayiden uzaklaşmalıyız” çağrısında bulunarak tekstil ve otomotivde güçlü markalara sahip olan Bursa’nın, teknoloji üretimine odaklanarak sanayi kimliğini güçlendirebileceğini kaydetti.

    Bursa’nın tarih, kültür ve doğal güzellikleriyle turizmde büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Aksoy, konaklama sürelerinin artırılmasıyla turizm gelirlerinin yükseltilebileceğini ifade ederek, şu anda ortalama bir gün olan konaklama süresinin 2-3 güne çıkarılması halinde, kentin turizmden daha fazla ekonomik fayda sağlayabileceğini söyledi. Aksoy, turizmin sadece gelir değil, aynı zamanda Bursa’nın doğal ve kültürel varlıklarını tanıtma ve koruma aracı olarak değerlendirilmesi gerektiğini de anlattı.