Gülsün ARSLAN – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) –
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde “emek” temalı bir oyun olan “Bulaşıkçılar” Bursalı sanatseverlerle buluştu. Oyun, daha önce erkek oyuncularla dünya genelinde sahnelenerek oldukça beğeni kazanmış bir kara komedi olarak öne çıkıyor.
20 yıl sonra Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğinde yeniden uyarlanan oyun Türkiye’de ilk kez sadece kadın oyuncularla sahneye taşınırken oyun kadrosunda ise Özge Özpirinçci, Şebnem Sönmez, Ahsen Eroğlu ve Ekin Eryılmaz yer aldı.
“Bulaşıkçılar” oyununun oyuncuları sahne arkasında Herkes Duysun Muhabiri Gülsün Arslan’ın oyun hakkında yönelttiği soruları yanıtladı. Oyuncular, oyunun kadın versiyonuyla seyirci karşısına çıkmanın hem de 1 Mayıs’ta sahne almakla yaşadıkları heyecanı ve mutluluğu dile getirdi.
“1 MAYIS’TA SAHNEDE OLMAK ÇOK DEĞERLİ”
Oyuncu Şebnem Sönmez, “emek” temalı bir oyunla 1 Mayıs’ta oynamanın kendisi için ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle dile getirdi:
“Tamamen kişisel olarak beni çok heyecanlandırdı. 1 Mayıs gibi anlamlı bir günde sahnede olmak çok kıymetli. Oyuncunun da bir işçi olduğuna inanıyorum. Bu inançla ‘Oyuncular Sendikası’nı kurmuş biri olarak, sahnede olmak beni gururlandırıyor. Üstelik bu oyun sadece kadın oyuncularla sahneleniyor ve bu da bir ilk olma özelliği taşıyor.”
Oyunun erkek oyuncularla sahnelenmiş halini izleme fırsatı olmadığını söyleyen oyuncu Ahsen Eroğlu ise “İzleyicilerin gerçekten işçinin, emekçinin ne olduğunu görebileceği bir oyun olacak. Farklı görüşlere sahip insanların çatıştığı yerlerde empati kurarak bakış açısı kazanacaklarını ve fikir edineceklerini düşünüyorum. Böyle bir ekibin arasında olduğum için çok mutluyum ve kendimi çok şanslı hissediyorum.” dedi.
“KARAKTERİM HEDEFE BODOSLAMA GİDEN BİRİ”
Oyuncu Ekin Eryılmaz ise canlandırdığı karakterle benzerliklerini şöyle anlattı: “Yönetmenimizle birlikte yarattığımız Bekri karakteri, diğerlerinden farklı olarak hedefe bodoslama giden ve başka hiçbir şeyi gözü görmeyen biri. Ben de bir hedefim varsa, içinde bulunduğum koşulları çok düşünmeden sadece amacım uğruna hareket eden biriyim. Bu noktada onunla özdeşlik kurabiliyorum.”
“DORA’YI KİMSEYE YEDİRMEM”
Dora karakterini canlandıran oyuncu Özge Özpirinçci de bu zamana kadar oynadığı hiçbir karaktere benzemediğini belirtti. Karakterin özelliklerini paylaşan Özpirinçci, role olan duygusal bağını şöyle ifade etti:
“Dora, kendini kandırabilen ama aslında içten içe tüm gerçeklerin farkında olan bir kadın. Bunu ne zaman ve nasıl göstereceğini çok iyi biliyor. Şanssız, çok fırsat sunulmamış biri ama kendi küçük pembe dünyasını kurmuş. Seyirci kimi yerde kızacak, kimi yerde anlamaya çalışacak ama ben onu kalbimin derinliklerinde besliyorum. Dora’yı kimseye yedirmem, şimdiden söyleyeyim.”
İlk kez sahneye çıkmanın heyecanını da paylaşan oyuncu Özge Özpirinçci, “Çok güzel bir heyecan. Arkadaşlarım heyecanlı, yönetmenlik için önerilerde bulundular ama ben kendi yolumdan gitmek istiyorum. Çuvallayacaksam da kendi bildiğim gibi çuvallayayım.” dedi.
Oyuncular, mizahın ve sanatın kadınların toplumsal mücadelesindeki yerini de değerlendirdi. Sönmez, “Sanata gereklilik yüklenmesini sevmiyorum. Sanat bir gereklilik değil, bir şarttır. Hayatınızda ya vardır ya da yoktur. Oyuncunun tek bir görevi vardır: Sahneye çıkıp işini layıkıyla yapmak. Gerisi ondan beklenmemelidir.” ifadelerini kullandı.
