Etiket: İzmir

  • Engelliler Haftası’na özel “Çarşamba Eğlencesi”

    Engelliler Haftası’na özel “Çarşamba Eğlencesi”

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle düzenlediği etkinliklerine devam ediyor. Bu kapsamda İnciraltı Engelliler Merkezi’nde yapılan “Çarşamba Eğlencesi”, coşkuyu doruğa çıkardı. Sahne gösterileri ve oyun alanları, engelli yurttaşlar ve ailelerine keyifli anlar yaşattı. Beden eğitimi ve dans eğitmeni Ayşen Yersel tarafından engelli çocukların katılımıyla Tekno Dans Grubu, step dansı yaptı. İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) ve Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nden hizmet alan engelli bireyler ve ailelerinden oluşan Türk Halk Müziği Korosu, dinleyicilere unutulmaz bir konser verdi. Etkinlikte yapılan diğer dans gösterileri de renkli görüntüler oluşturdu.

    “YENİDEN BİR YAŞAMI İNŞA ETMEK İÇİN BURADAYIZ”

    Açılış konuşmasını gerçekleştiren Engelli Çalışmaları Şube Müdürü Tufan Fırat Göksel, “Burada sizlerle beraber olmaktan, rutini kırmaktan, engelleri aşmaktan keyif duyuyorum. Kapsayıcı, adil, hak temelli bir mücadelenin bir paydaşıyız. Beraber yeniden bir yaşamı inşa etmek için buradayız. Herkesi eşit kılacak politikaları beraber oluşturmak için buradayız. Burada bir araya gelen bütün paydaşlar aynı duyguda. Kapsayıcı ve adil bir dünyayı inşa etmeye çalışan bu insanlarla birlikte mücadele etmekten mutluluk duyuyorum” dedi.

    “İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOK GÜZEL HİZMET EDİYOR”

    18 yaşındaki bedensel engelli oğlu Muhammed Yaşar Bayram ile etkinliğe katılan Fatma Bayram, “Etkinlik çok güzel. Anneler de çocuklar da çok mutlu. Biz anneler olarak kendimizi çocuklarımıza adıyoruz. Onları her yere götürüyoruz, eğitime yolluyoruz, böyle etkinliklere getiriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de çok güzel hizmet ediyor. Otobüsünden, okullarından, her şeyinden yararlanıyoruz” dedi. 7 yaşındaki down sendromlu kızı Hira Nur Durna ile etkinliğe katılan Nuriye Durna ise “Günümüz çok güzel geçiyor. Bugün gösterimiz var. Anneler ve çocuklar olarak sahneye çıkacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok güzel etkinlikleri var. Hepsine katılmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Hemşireler ile hemşire adayları bir araya geldi

    Hemşireler ile hemşire adayları bir araya geldi

    İZMİR (İGFA) – Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapılan sempozyumda, Eşrefpaşa Hastanesi’nde görev yapan emekli hemşireler ile hemşire adayları da bir araya geldi.

    12-18 Mayıs Hemşireler Haftası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi ve Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi tarafından “Dönüşümün Kalbinde Hemşirelik Sempozyumu” düzenlendi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Küçük Salon’da yapılan sempozyuma, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi hemşireleri ile hastaneden emekli hemşirelerin yanı sıra İzmir Tınaztepe Üniversitesi’nde (İZTÜ) öğrenim gören hemşire adayları da katıldı.

    “Hemşire, kız kardeş demek”

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Başak Bayram, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale olsa da ondan yüzlerce yıl önce de hemşirelik mesleğinin yapıldığını ve hemşireliğin kadim bir meslek olduğunu anlattı. Hemşire kelimesinin aynı zamanda kız kardeş demek olduğunu hatırlatan Bayram, “Hasta olan bir insana bu kadar bakım, ancak kız kardeş gibi bir akrabalık bağı olan biri tarafından yapılır” dedi. Başhekim Doç. Dr. Başak Bayram, iki yıl Eşrefpaşa Hastanesi’nde görev alan Alman hemşire Margot Konrat’ın çalışma izninin uzatılmasına ilişkin 1934 ve 1937 tarihli ve dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk imzalı iki belgeyi de konuşması sırasında ekrana yansıttı.

    “Eşrefpaşa Hastanesi ile gurur duyuyoruz”

    Eşrefpaşa Hastanesi’nin 117 yıllık tarihi hakkında da bilgi veren Bayram, “Biz bir kişinin fazla çalışmasıyla değil, yeterince çalışmasıyla ilgileniyoruz. Hasta bakımının kalitesine odaklıyız. Bizden öncekiler bize öyle bir ekol vermişler ve biz o ekolü sürdürüyoruz. Yıllar içinde bütün bu kültürü yaşatmışız, bugüne kadar sürdürmüşüz. Bu bizim gurur duyduğumuz bir şey ve biz önümüzdeki yıllarda bunu geliştirerek geleceğe taşımak niyetindeyiz. Eşrefpaşa Hastanesi, Türkiye’nin döner sermayesi olmayan tek hastanesi. Umarız büyük hastaneler yapmak yerine toplumun temel ihtiyaçlarına cevap verebilen ve iyi hemşirelik bakımı ile tıbbi bakımı harmanlayan ikinci basamak hastanelerin sayısı artar ve daha rahat çalışma ortamlarında çalışılma şansı olur” diye konuştu.

    “Sağlıklı kalamıyoruz”

    Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ebru Melek Benligül, “Sağlığın korunması ve geliştirilmesi, hastalanan bireyin sağlığına kavuşturulması için tüm ortamlarda kesintisiz hizmet vermek hedefiyle mesleğe başlıyoruz. Halkımızın hak ettiği nitelikli hemşirelik bakımını sunmak istiyoruz. Ancak ne yazık ki her geçen gün halkımızın sağlıklı olmaktan bizler de arzu ettiğimiz, inandığımız kaliteli sağlık hizmetinden uzaklaşıyoruz. Sağlık hizmetini ticaretin konusu olarak gören, sağlık değil hastalık üreten bir sağlık sisteminde sağlıklı kalamıyor, halkımızı sağlıklı kılamıyoruz. Bizleri yok sayan; eğitimimizi, uzmanlığımızı, meslek kimliğimizi, emeğimizi görmeyen, yasa ve yönetmeliğimizi hiçe sayan bir sistemde bizler sağlıklı kalamıyor, halkımızı sağlıklı kılamıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Eşrefpaşa Hastanesi hemşireleri olarak şanslıyız”

    Eşrefpaşa Hastanesi Başhemşiresi Gülçin Akın ise “Hemşirelik, özveri, sevgi, bilgi ve vicdan ile yapılan bir meslektir. Maalesef ülkemizde hemşireler çok zor koşullarda çalışmakta, hak ettiği değeri görememektedir. Ancak bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nde etik ilkelerle, uygun çalışma koşullarında, benimseyici, destekleyici ve saygılı bir ortamda çalıştığımız için çoğu meslektaşlarımızdan şanslıyız. Genç meslektaşlarım; sizler geleceğin ışığısınız. Sizlerin vicdanı, enerjisi, bilgisi ile biz daha çok yükseleceğiz. Bizler geçmişten aldığımız mirasla geleceğin aydınlığında daha birçok insanın hayatına dokunacağız” sözlerine yer verdi.

    İki başlık altında konuşuldu

    İZTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nden Prof. Dr. Fisun Şenuzun Aykar moderatörlüğünde düzenlenen sempozyumda, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ebru Melek Benligül, “Tükenmişlikten Umuda: Hemşirelikte Yeni Bir Yol Haritası”, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden Prof. Dr. Şafak Dağhan ise “Yarınları İnşa Etmek: Hemşirenin Dönüştürücü Gücü” başlıklarında konuşma yaptı. Etkinlikte, emekli hemşireler de sahneye çıkarak duygularını paylaştı. Sempozyum, Eşrefpaşa Hastanesi hekimleri, hemşireleri ve sağlık çalışanlarının halk oyunu gösterisi ile sona erdi.

  • Eşrefpaşa Hastanesi yeni hizmet binası hızla yükseliyor

    Eşrefpaşa Hastanesi yeni hizmet binası hızla yükseliyor

    İZMİR (İGFA) – Türkiye’nin ilk ve tek belediye hastanesi İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi yeni ek hizmet binası ile modern ve tam teşekküllü sağlık hizmeti vermeye hazırlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın 7 Ağustos 2024 tarihinde temelini attığı bodrum dahil 7 kattan oluşan binanın üçüncü katında imalatlara başlandı. 549 milyonluk yatırımın 2025 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

    İNŞAAT TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR

    Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı İnşaat Mühendisi Mustafa Emir Ermin, “117 yıllık bir geçmişi olan Eşrefpaşa Hastanemizin kampüsü içinde bulunan ve 30 Ekim 2020 İzmir depremi sonrası hasar gören C bloğun yıkılmasının ardından hazırlanan ek hizmet binası projesini hayata geçiriyoruz. İnşaatımız programımıza uygun bir şekilde devam ediyor. 50 kişilik demirci ve kalıpçı, 7 kişilik bölme duvar ekibimiz var. Mekanik ve elektrik tesisatı ile ilgili de arkadaşlarımız gerekli hazırlıkları yapıyor. Depreme dayanıklı inşa edilen ve İzmir halkına uzun yıllar sağlık hizmeti verecek modern binanın temelinde yaklaşık 16 adet TIR’ın toplam taşıyacağı yüke denk gelecek kadar 420 ton demir, 2 bin 640 metreküp C35 beton ve 471 fore kazık kullandık. Kendisi de doktor olan Cemil Başkanımız projeye çok büyük önem veriyor. Bizler de ekip olarak imalatların bitmesi için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

    ACİL SERVİSTEN KADIN DOĞUM SERVİSİNE SAĞLIK HİZMETİ VERECEK

    Yaklaşık 11 bin metrekarelik kullanım alanına sahip olacak yeni bina, bodrum ve zemin katla beraber 7 kattan oluşacak. Bina; acil servis, teknik birimler, morg, kafeterya, 26 yataklı hasta servisi, 2 yataklı kadın doğum servisi, 6 yataklı yoğun bakım servisi, 6 ameliyat salonu ve ameliyathane servisi, yemekhane, toplantı salonları ve merkezi sterilizasyon bölümlerinden oluşacak.

  • “İşgal Döneminde İzmir Basını” APİKAM’da konuşulacak

    “İşgal Döneminde İzmir Basını” APİKAM’da konuşulacak

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi APİKAM tarafından gerçekleştirilen Kent Söyleşileri, “İşgal Döneminde İzmir Basını” söyleşisiyle devam ediyor.

    15 Mayıs 1919’da Yunanistan ordusunun İzmir’e çıkmasıyla başlayan ve 9 Eylül 1922’de Türk ordusunun kenti geri almasıyla son bulan işgal yıllarında İzmir basınının durumunu konu alacak söyleşi, 15 Mayıs Perşembe günü 18.00-19.30 saatleri arasında düzenlenecek.

    Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi bahçesinde gerçekleştirilecek söyleşinin konuğu İzmir kent tarihi, kültür ve sanat hayatı alanında çalışmaları bulunan Dr. Efdal Sevinçli olacak.

  • İzmir’de ‘Kadın Şapka Kültürü’ sergisi

    İzmir’de ‘Kadın Şapka Kültürü’ sergisi

    İZMİR (İGFA) – İzmir’in Alsancak ilçesindeki serginin yaratıcıları arasında Beki Şikar, Sarit Bonfil, fotoğraf sanatçısı Selim Bonfil ve Dilek Himam yer alıyor.

    Sergide, farklı dönemlere ait kadın şapkalarının yanı sıra, İzmir’in çok kültürlü yapısını yansıtan arşiv fotoğrafları ve kişisel hikâyeler de ziyaretçilere sunuluyor.

    40 yılı aşkın süredir profesyonel fotoğrafçılık yapan Selim Bonfil’in katkısıyla hazırlanan fotoğraf bölümü, İzmir’in köklü ailelerinden derlenen görüntülerle döneme ait zarafeti gözler önüne sererken, sergide yer alan fotoğraflar, yalnızca geçmişe değil, o dönemde yaşamış kadınların gündelik yaşamlarına ve sosyal yaşamlarına da ayna tutuyor.

    Şapka koleksiyoneri Beki Şikar’ın çocukluk hayaliyle şekillenen sergide, 26 yıl boyunca biriktirdiği şapkalar, dönemin estetik anlayışını ve kadınların yaşam tarzındaki dönüşümü yansıtıyor.

    “İzmir Kadın Şapka Kültürü” sergisi, 20 Mayıs tarihine kadar Bon Vivant Galeri’de ziyaret edilebilecek.

  • İzmir’in dijital ikizi geliyor

    İzmir’in dijital ikizi geliyor

    İZMİR (İGFA) – Projeyle kentin tüm yapısal, çevresel ve sosyal dinamikleri dijital ortama taşınarak, daha akıllı ve dirençli bir şehir yönetiminin altyapısını oluşturulacak. Sistem, yöneticilere veriye dayalı ve anlık karar alma süreçlerinde etkin bir araç sunacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle Türkiye’de örnek bir model oluşturacak ve dijital kentleşme konusunda öncü rol üstlenecek.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehrin dijital dönüşümünde önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Büyükşehir şirketlerinden İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ tarafından geliştirilme süreci devam eden “İzmir’in Dijital İkizi” projesi, kentin tüm yapısal, çevresel ve sosyal dinamiklerini dijital ortama taşıyarak, daha akıllı ve dirençli bir şehir yönetiminin altyapısını oluşturacak.

    Proje kapsamında ulaşım, altyapı, yeşil alanlar, afet riski, iklim verileri ve kentsel dönüşüm bölgeleri gibi İzmir’e özgü pek çok veri seti, üç boyutlu modeller ve katmanlarla dijitalleştirilecek. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), yapay zeka, büyük veri analitiği ve IoT altyapılarıyla desteklenen sistem, İzmir’e özel senaryolarla çalışacak şekilde tasarlanıyor.

    KRİTİK KARARLAR VERİYE DAYALI OLARAK ALINACAK

    Dijital ikiz altyapısı, İzmir’de yöneticilere veriye dayalı ve anlık karar alma süreçlerinde etkin bir araç sunacak. Proje tamamlandığında, trafik yoğunluğu takibi, güzergâh optimizasyonu, afet senaryolarının simülasyonu ve iklim etkisi analizleri gibi çok sayıda uygulama, bu sistem üzerinden yürütülebilecek.

    Kent yönetimi, bu teknolojik altyapı sayesinde mevcut durumu anlık olarak izleyebilecek, olası kriz ve afet senaryolarına karşı hazırlıklı olabilecek ve stratejik planlamaları daha isabetli biçimde gerçekleştirecek.

    PAMUK: İZMİR’İ VERİYE DAYALI GELECEĞE HAZIRLIYORUZ

    İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ Genel Müdürü Andaç Pamuk, “İzmir’in Dijital İkizi projesiyle şehrimizi veriye dayalı bir geleceğe hazırlıyoruz. Bu sistem, sadece görsel bir şehir haritası değil. Karar süreçlerine yön verecek, riskleri önceden analiz edecek ve sürdürülebilirliği merkezine alacak bir teknoloji altyapısı olacak. İzmir’in bu alanda kendi kapasitesiyle ilerlemesi, Türkiye’nin diğer şehirlerine de ilham verecek” dedi.

    KATILIMCI, ŞEFFAF VE SÜRDÜRÜLEBİLİR MODEL

    Proje, yalnızca teknik altyapı değil; aynı zamanda katılımcı ve açık bir üretim modeliyle hayata geçirilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dijital ikiz sistemini özgür yazılım ve açık veri teknolojileri ile geliştirecek. Belediyenin iştirak şirketlerinden akademik kurumlara, sivil toplum kuruluşlarından özel sektöre ve bağımsız bireylere kadar konuyla ilgili tüm uzmanların katkı sunabileceği bir yapı kurulacak.

    İş birlikleri sayesinde hem belediye çalışanları hem de kentteki farklı paydaşlar, projeye açık platformlar üzerinden katılım sağlayabilecek. Bu yaklaşım, projenin sadece teknik olarak değil, aynı zamanda demokratik ve sürdürülebilir bir kamu altyapısı olarak gelişmesini mümkün kılacak. Kamu kaynaklarıyla yürütülen çalışmanın çıktıları da kamu malı olarak toplumla paylaşılacak.

    GÜVENLİ SİSTEM KURULACAK

    Tüm veriler 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında işlenecek ve sistem, kamu yararını gözeten şeffaf bir yapıyla yönetilecek. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, İzmir’de veri güvenliği ve etik yönetim konusunda da yüksek standartlar hayata geçirilmiş olacak.

    2030 VİZYONUNA HİZMET EDECEK

    “İzmir’in Dijital İkizi” projesi, İzmir’in 2030 vizyonuna katkı sağlayarak şehrin daha yaşanabilir, dirençli ve sürdürülebilir bir kent haline gelmesini destekleyecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle birlikte Türkiye’de örnek bir model oluşturacak ve dijital kentleşme konusunda öncü rol üstlenecek.

  • Güzel İzmir Hareketi ile kent dönüşüyor

    Güzel İzmir Hareketi ile kent dönüşüyor

    İZMİR (İGFA) – Kamusal alanları daha güvenli ve nitelikli hale getirmeyi amaçlayan Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından tamamlanan çalışmalar çocuklar ve mahalle sakinlerinde memnuniyet yarattı. Çalışma; öncesi ve sonrası ile dikkat çekti.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, İzmirlilerin katılımcı belediyecilik anlayışıyla kamusal alanlardan daha nitelikli ve daha güvenli bir şekilde faydalanabilmeleri için başlattığı Güzel İzmir Hareketi büyüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Egeşehir AŞ bünyesinde geliştirilen ve kente yayılmaya başlayan projede ikinci durak Çiğli oldu. Karabağlar’ın Yunus Emre Mahallesi’ndeki Cevdet Güçlüer İlkokulu ve Yunus Emre Ortaokulu çevresinin ardından Çiğli Şirintepe Mahallesi’ndeki Güzeltepe İlkokulu ve Ortaokulu çevresinde başlatılan çalışma, bölgede de heyecan yarattı. Düzenlemeye kapsamlı bir dönüşüm projesi olduğu için önem veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Tugay da öncelikle çocuklar ve bölge halkı için hayata geçirilen çalışmaları yerinde inceledi. Başkan Tugay’ın saha gezisine Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve mahalleliler katıldı.

    Güvenli Okul Çevreleri ve Davetkâr Parklar / Yeşil Alanlar temaları kapsamındaki düzenlemeyle okul çevresinde çocukların daha güvenli, erişilebilir ve sağlıklı bir ortamda eğitim almaları amaçlandı.

    HERKES MEMNUN

    Biten çalışmaları ve okul çevresini gözlemleyen Başkan Tugay’a çocuklar büyük ilgi gösterdi. Minikler, “Başkan buraya” tezahüratlarıyla Başkan Tugay’ı yanlarına davet etti. Çocuklar kendilerine bir isteklerinin olup olmadığını soran Başkan Tugay’a düzenleme ve yeni park için teşekkür etti. Başkan Tugay da çocuklara futbol topu hediye etti. Ayrıca mahalledeki vatandaşlar da hizmetten dolayı Başkan Tugay’a teşekkürlerini aktardı. Bazı yurttaşlar mahallelerinde bu seviyede bir değişimin ilk defa yaşandığını vurgulayarak projeden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

    BAŞTAN SONA DEĞİŞTİ

    Güzel İzmir Hareketi’nin Güvenli Okul Çevreleri ve Davetkâr Parklar / Yeşil Alanlar temaları kapsamında Çiğli’deki okul çevresinde güvenli yaya ulaşımı, çocuk oyun alanları, peyzaj alanları, oturma bekleme alanları ve çocuk parkı tamamlandı. Park alanı bulunmayan dezavantajlı bölgeye yenisi inşa edildi. Ayrıca okul çevresi güvenli ve çocuklar için daha eğlenceli hale getirildi. Dar kaldırımlar genişletildi. Dar kaldırımlarda bulunan ve kaldırıma geçişi engelleyerek yoldan yürünmesine neden olan korkuluklar kaldırılarak, genişletilen kaldırıma beton sınırlayıcılar yerleştirildi. 19 metrelik açıklığa sahip yol, kaldırım ve peyzaj alanı ile daraltılarak, yayaların yol üstünde geçirecekleri süre kısaltıldı ve trafik akışı yavaşlatıldı.

    Ayrıca yeni düzenlemede oturma bekleme alanları, bitkilendirme çalışmaları ve zemin boyamasıyla oluşturulan çocuk oyun alanları ile okul çevresi nitelikli hale getirildi. Oluşturulan tasarımla, araç parkı ve büyük taşıtların okul çevresinde beklemesi önlenerek öğrenci güvenliği artırıldı. Okul çevresi renklendirilerek, çocuklar için eğlenceli hale getirildi. Çalışmalarla birlikte, bölgedeki çocukların günlük ulaşım güvenliği artırılırken aynı zamanda mahalle halkı için daha yaşanabilir bir kamusal alan oluşturuldu. Güzel İzmir Hareketi çerçevesinde kentin farklı bölgelerinde kamusal alan odaklı çalışmalar sürdürülecek.

    GÜZEL İZMİR HAREKETİ NEDİR?

    Proje İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın göreve gelmesinin ardından başlatıldı. Kamusal alan odaklı, katılımcı bir hareket olan çalışma ile kentsel yaşam kalitesinin artırılması, küçük ölçekli müdahaleler yapılarak daha nitelikli kamusal alanların elde edilmesi hedefleniyor. Sorunların belirlenmesi ve çözümünde vatandaşların yer aldığı proje “İzmir’i Birlikte Güzelleştirelim” anlayışıyla başlatıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde, mahalleli, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, tasarımcılar, gençler ve İzmirlilerin katılımıyla kolektif çabanın hayata geçirilmesi amaçlandı.

    8 ANA TEMATİK EYLEM

    Proje İzmir’in hem kentsel hem de kırsal kamusal alanları olmak üzere, çeşitli bölgelerini kapsayacak şekilde üretim yapacak. Hareket, 8 ana tematik eylem üzerinden ilerleyecek. Bunlar; kentsel buluşma noktaları, canlanan sokaklar, davetkâr parklar/ yeşil alanlar, yeni nesil pazar yerleri, kıyı-köşe kentsel yüzeyler, keyifli sosyal mekanlar, kentsel bellek noktaları, güvenli okul çevreleri olarak belirlendi.

    NELER YAPILDI?

    İlk proje uygulaması “Güvenli Okul Çevreleri” teması kapsamında Karabağlar Cevdet Güçlüer İlkokulu ve Yunus Emre Ortaokulu çevresinde gerçekleştirildi. Güvenli okul çevresi oluşturuldu ve 4238 sokak yayalaştırılarak oyun sokağına dönüştürüldü. 4237 ve 4239 sokaklar tek yöne çevrilerek okul çıkışları rahatlatıldı ve trafik yavaşlatıldı. Sırrı Atalay Caddesi’ndeki okul ana giriş aksı yaya alanı genişletildi ve trafik yavaşlatıldı. Sabit bekleyen manav kamyonu gibi büyük taşıtlar kaldırıldı. Okul çevresi boyunca yapılan delinatör ve peyzaj çalışmalarıyla araç parklanması önlendi. Peyzaj ve oturma birimleriyle kamusal kullanım artırıldı. Proje tamamen İzmir Büyükşehir Belediyesi imkânlarıyla ve iş gücüyle gerçekleştirildi.

    “Davetkâr Parklar / Yeşil Alanlar” teması kapsamında, Ballıkuyu Park Projesi için düzenlenen “Ballıkuyu – Küçük Varyantı Birlikte Tasarlıyoruz” Anne-Çocuk Katılımcı Tasarım Atölyesi’yle Ballıkuyu’da yaşayan yurttaşlarla bir araya gelindi. Mahalleliye nasıl bir park istedikleri soruldu ve elde edilen veriler tasarımda dikkate alındı. Proje tasarım aşaması tamamlandı ilgili daire başkanlıkları ile süreç devam ediyor. Güvenli Okul Çevreleri ve Davetkar Parklar / Yeşil Alanlar temaları kapsamında Çiğli Şirintepe Mahallesi Güzeltepe İlkokulu çevresinde tasarlanan projenin yerinde uygulaması tamamlandı.

  • COP İzmir’de iklim krizi ve gıda güvenliği konuşuldu

    COP İzmir’de iklim krizi ve gıda güvenliği konuşuldu

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi, “tek sağlık” ve “iyi olma” yaklaşımıyla Türkiye’de ilk kez yerel düzeyde bir COP organizasyonu olan “COP İzmir” serisini başlattı.

    Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen “COP30’a Giderken Yerelden Küreseli Görmek: İklim Krizi Karşısında Gıda Güvenliği ve Erişimi” oturumunda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir’i sağlıklı ve dirençli bir kent yapma hedefindeyiz. Yerel yönetimler olarak iklim kriziyle mücadelede eylem planları uyguluyoruz. Çalışmalarımız, Türkiye ve dünya şehirlerine emsal olacak” dedi.

    Tugay, iklim krizinin gıda, su ve enerji gibi temel alanları tehdit ettiğini vurguladı: “Daha kötü dönemlere gidiyoruz. Kuraklık, tarımda su sorununu yönetilemez hale getiriyor. Topraklar can çekişiyor, sağlıksız gıda üretimi artıyor. İklim krizinin sosyal, ekonomik ve politik sonuçları her geçen yıl daha fazla hissediliyor.” Yerel yönetimlerin aktif rol alması gerektiğini belirten Tugay, COP30’un Kasım 2025’te Brezilya’da düzenleneceğini ve Sağlıklı Kentler Birliği olarak orada İzmir’in çalışmalarını paylaşacaklarını ifade etti.

    HALK SAĞLIĞINA İKLİM ETKİSİ

    Başkan Tugay, iklim değişikliğinin halk sağlığına etkisine de değindi: “40 yıl öncesine göre daha kötü şartlarda yaşıyoruz. Gelişim problemleri artıyor, yaşam kalitesi düşüyor. Sağlıksız çevre ve gıda, ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu sorunlarla mücadele için çalışmaya ihtiyacımız var.”

    Sürdürülebilirlik İçin Yerel Yönetimler Ağı (ICLEI) Küresel Savunuculuk Yöneticisi Yunus Arıkan, “İklim krizi çok katmanlı bir sorun. Yereldeki aktörlerin katkılarıyla çözülebilir. İzmir, bu alanda ileri adımlar attı. COP İzmir, ulusal ve yerel hareketin birleşmesine katkı sağlayacak” dedi.

    İzmir, COP İzmir ile yerel paydaşlarla bir çatı yapı kurarak iklim krizine karşı farkındalık yaratmayı ve diğer kentlere öncülük etmeyi hedefliyor.

    Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 150’yi aşkın üye belediyesiyle bu süreci yaygınlaştırmayı planlıyor. Oturumda, İzmir’in gıda perspektifi, iklim krizinde gıda güvenliği ve erişimi gibi konular ele alındı.

    Panellerde Prof. Dr. Pınar Okyay, Saadet Çağlın, Selçuk Karakülçe, Öztürk Kurt ve Erçin Güdücü gibi isimler yer aldı. COP İzmir, 23 Mayıs’ta “Enerjide Yeşil Dönüşüm”, 30 Mayıs’ta “Dirençli Kentler”, 10 Haziran’da “Yeşil Kuşaklar” ve 27 Haziran’da “COP İzmir Lansmanı” ile devam edecek.

  • İzmir’de dansçıların kıyasıya rekabeti

    İzmir’de dansçıların kıyasıya rekabeti

    İZMİR (İGFA) – İzmir, 10-11 Mayıs tarihlerinde önemli bir spor etkinliğine daha ev sahipliği yaptı. Celal Atik Spor Salonu’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Dans Sporları Federasyonu iş birliğiyle “Dans Sporu Latin ve Standart Türkiye Kulüpler Arası Etap Yarışması” düzenlendi.

    Türkiye Dans Sporu Federasyonu resmi web adresinden kayıtlarını tamamlayan 23 ilden 400 sporcu, iki gün süren şampiyonada yarıştı. Dansçılar, uluslararası standartlarda belirlenen kurallar çerçevesinde; koreografi, müzikalite, uyum ve atletik performans açısından değerlendirildi. Minikler, Solo Yıldızlar, Solo Minikler, Solo Gençler, Yetişkinler, Yıldızlar gibi kategorilerde yarışan dansçılar, izleyenlere görsel bir şölen yaşattı.

    KAÇAR: DESTEKÇİSİ DEĞİL PARÇASIYIZ

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Anıl Kaçar, “Böyle bir organizasyonun destekçisi değil, parçası olmaktan çok büyük mutluluk duyuyoruz. Sadece sporun değil estetiğin, disiplinin, kültürel bir dışa vurumun çok büyük bir ifadesini yaşadık. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın önderliğinde, gençlere, çocuklara ve tüm yurttaşlara ilham verecek bu tür etkinliklerin parçası olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

    Türkiye Dans Sporları Federasyonu Başkanı Barış Korkmaz da organizasyona katkılarından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

  • İzmir’in deprem ve heyelan riski araştırılıyor

    İzmir’in deprem ve heyelan riski araştırılıyor

    İZMİR (İGFA) – İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından kentin olası depremlere yönelik direncini artırmak amacıyla başlatılan çalışmalar sürüyor.

    2020 İzmir depreminden en çok etkilenen ilçelerden biri olan Bornova’da başlatılan mikrobölgeleme ile zemin yapısını ortaya çıkaracak çalışmalarda ise sona gelindi.

    İzmir’de zemin araştırmasında 44 bin 250 metre sondaj yapıldı. İlçede 7 bin 12 hektarlık bölge 1543 küçük alana (karelaj) bölünerek inceleme yapıldı. Ekipler, 58 araştırma çukuru, 1290 sondaj kuyusu açtı. 44 bin 250 metre sondaj yapılarak numune alındı. Numunelerin 30 bini laboratuvarda incelendi.

    ZEMİNDEN ÇOK SAYIDA NUMUNE ALINDI

    Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nda jeoloji mühendisi olarak görev yapan Pelin Çal, Bornova’nın zemin yapısını incelemek için başlatılan çalışmalar kapsamında alanın yaklaşık yüzde 98’ini taradıklarını söyledi. Zeminin altından numune aldıklarını ifade eden Pelin Çal, “Bunları kaya ve zemin olarak ayırıyoruz. Zemin numunelerine laboratuvarda zemin mekaniği deneyleri, kaya numunelerine de kaya mekaniği deneyleri yapılıyor. Bununla da zeminin ne kadar sağlam olduğu belirleniyor” dedi.

    Mikrobölgeleme etüt çalışmaları ile bir alanın afet yapısının ve yerleşime uygunluk durumunun detaylı şekilde incelendiğini ifade eden Pelin Çal, mekânsal planlama, kentsel dönüşüm ve iyileştirme gibi İzmir’in geleceğine yön verecek önemli verileri ortaya koyacaklarını söyledi.

    Bornova Havzası’nı bir bütün olarak ele alan, bölgenin zayıf ve nitelikli zeminlerini belirleyecek çalışmalar sayesinde, yerleşime uygun alanlar belirleneceği belirtilirken, doğrudan yapılaşmayı etkileyecek bilgilerin elde edileceği modelleme ile güvenle yaşanabilecek şehirler için sağlam zeminler netleştirilecek.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, yapı stoku çalışmaları kapsamında Bornova ve Bayraklı’da yaklaşık 100 bin binanın envanterini çıkardı. Bu çalışmayla yapıların deprem sırasındaki davranışları belirlenerek, binaya ilişkin her türlü bilginin yer aldığı kimlik belgesi oluşturuldu.

    Karşıyaka’nın ardından Konak, Bayraklı ve Narlıdere’ye geçilecek.

    İzmir’in doğal afetler karşısında daha güvenli bir yapıya kavuşması için 11 merkez ilçe öncelikli olmak üzere tüm kentte mikrobölgeleme çalışmaları etaplar halinde tamamlanacak.

    TSUNAMİ TEHLİKE ANALİZİ MODELLEMESİ TAMAMLANDI

    Yapı envanteri ve mikrobölgeleme etüt çalışmalarıyla beraber İzmir il merkezini referans alan 100 kilometre yarıçaplı alanda sürdürülen “İzmir İli Depremsellik Araştırması Projesi” de sürüyor. Denizde ve karada fayların incelendiği proje tamamlandığında İzmir’in gelecekte kaç büyüklüğünde depremle karşı karşıya kalabileceğine, yapıları etkisi altına alacak deprem ivmesinin olası büyüklüğüne, depremlerin yüzey faylanması yaratma riski taşıyıp taşımadığına, kıyılarda oluşabilecek olası tsunami senaryolarına ilişkin somut bilgiler elde edilmiş olacak.

Betturkey Giriş -
Beinwon - Beinwon - iddaa tahminleri - Jokerbet - Canlı maç izle - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Fitcas giriş -
Kurumsal Web Tasarımı - Antalya haber - fue hair transplant - Acibadem - hair transplant turkey - İzmir Haber - İzmir Haber - Gündem - Kadın Saat - Kastamonu Haber - SMM Panel - SMS Onay - Sohbet Odaları -