Etiket: Tarihi

  • Yerköprü Şelalesi’nden Ermenek’in tarihi dokusuna uzanan unutulmaz bir keşif

    Yerköprü Şelalesi’nden Ermenek’in tarihi dokusuna uzanan unutulmaz bir keşif

    KONYA (İGFA) – Turizm ve İş Dünyasını Geliştirme Derneği (TURİDER) Başkanı ve Terapi Turizm Acentası işletmecisi Seda Kuşvuran öncülüğünde geçtiğimiz yıl hayata geçirilen bu özel güzergah, katılımcılara eşsiz doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler sunuyor. Günübirlik ve konaklamalı seçenekleriyle sunulan turlar, Konya merkezden başlayarak misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor.

    Doğanın Kalbine Yolculuk: Yerköprü Şelalesi ve Hadim

    Yerköprü Şelalesi, ilginç jeolojik yapısıyla dikkat çekiyor. Anadolu’nun önemli nehirlerinden Göksu Nehri, Yerköprü’de bir mağaranın içine girerek gözden kaybolurken, bölgedeki bir diğer akarsu olan Karasu Çayı ise Göksu Nehri’nin yaklaşık 25 metre üzerinden dökülerek Yerköprü Şelalesi’ni oluşturuyor. İki akarsuyun bu muhteşem birleşimi, göz alıcı bir gölet meydana getiriyor ve birleşik sular Akdeniz’e doğru coşkuyla akışını sürdürüyor. Karstik bir yapıya sahip olan şelale ve çevresi, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çevre düzenleme çalışmalarıyla daha da cazip hale getirildi. Ahşap yürüyüş yolları ve asma köprüler, ziyaretçilere şelaleyi daha yakından deneyimleme imkanı sunuyor.

    Yerköprü’deki etkileyici gezinin ardından Göksu Nehri takip edilerek yaklaşık 30 dakika içinde Hadim ilçe merkezine varılıyor. Burada, Buhara’dan göç ederek Anadolu’ya yerleşen ve soyu Hz. Peygamber’e dayanan büyük İslam alimi Hadimî Hazretleri’nin (Muhammed Hadimi) türbesi ziyaret ediliyor. Asıl adı Mehmed olan ve babası müderris Fahrürrûm Mustafa Efendi olarak bilinen Hadimî, 1701 yılında Konya’nın Hadim kasabasında doğmuş, Hüseynî, Nakşibendî ve Konevî nisbeleriyle de anılmıştır. Osmanlı döneminin önemli alimlerinden olan Hadimî’nin türbesi, ziyaretçilere manevi bir atmosfer sunuyor.

    Tarihin İzinde: Taşkent ve Selçuklu Mirası Sultan Pınarı

    Hadimî Hazretleri’nin türbe ziyaretinin ardından, yaklaşık 20 dakikalık bir yolculukla eski adı Pirlerkondu olan Taşkent’e ulaşılıyor. Burada, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın at üzerindeki heykeliyle de dikkat çeken Sultan Pınarı’nın buz gibi suyundan içme fırsatı bulunuyor. Rehberler eşliğinde anlatılan pınarın hikayesi, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Rivayete göre, Sultan Alaeddin Keykubat, yorgun ve terli bir şekilde pınarın başına geldiğinde, dağ çiçekleri kadar saf bir köylü kızından su ister. Kız, bir tasa doldurduğu suya birkaç çam iğnesi atarak sultana sunar. Sultan, çam iğneleri nedeniyle suyu içmekte tereddüt edince kız, “Beyim, terlisiniz. Çam iğneli su hem hoş kokar hem de yavaş içmenizi sağlayarak sizi hasta etmez,” der. Bu hikaye, pınarın ve bölgenin kültürel belleğinde önemli bir yer tutuyor.

    Karamanoğulları Başkentinden Turkuaz Sulara: Tarihi Ermenek

    Taşkent’in ardından yaklaşık iki saatlik bir yolculukla, Yunanca eski adı Germenikopolis olan ve bir dönem Karamanoğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış Ermenek ilçesine varılıyor. Nüfusunun önemli bir kısmını Avşar Türkmenlerinin oluşturduğu bu tarihi ilçe, zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler ilk olarak, Karamanoğlu Mahmud Bey tarafından 1302-1303 yıllarında yaptırılan ve kesme taş mimarisiyle dikkat çeken tarihi Ulu Camii’ni ve özgün mimarilerini koruyan, genellikle taş ve ahşap kullanılarak eğimli araziye uyum sağlayacak şekilde inşa edilmiş tarihi Ermenek evlerini geziyor.

    Öğle yemeğinin ardından, gün içinde farklı renklere bürünen ve “Turkuaz Göl” olarak da anılan Ermenek Baraj Gölü’nde keyifli bir tekne turuna çıkılıyor. Konaklamasız programlarda yaklaşık bir saat süren bu tur, konaklamalı programlarda ise kanyonların içlerine kadar uzayarak yaklaşık üç saatlik unutulmaz bir deneyim sunuyor. Teknedeki eğlenceler de tura ayrı bir renk katıyor.

    Doğal Ürünler ve Huzurlu Bir Mola: Zeyve Pazarı

    Tekne turunun ardından, eşsiz doğal yapısıyla ve yerli ürünlerin satıldığı tarihi Zeyve Pazarı’nda mola veriliyor. Asırlık çınar ağaçlarının gölgesinde, şırıl şırıl akan suların arasında kurulan bu pazar, bölge halkının kendi ürettiği organik sebze ve meyvelerden, dağlardan topladıkları sumak, melengiç, dağ çayı gibi ürünlere; ev yapımı pekmez, kuru üzüm, domates kurusu ve el sanatları ürünlerine kadar geniş bir yelpazede alışveriş imkanı sunuyor. Ziyaretçiler burada yaklaşık bir saat serbest zamanın ardından Konya merkeze doğru yola çıkıyor.

    TURİDER Başkanı Seda Kuşvuran, bu rotanın doğa ve tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunduğunu belirterek, “Bölgemizin saklı kalmış güzelliklerini ve zengin tarihini tanıtmak, sürdürülebilir turizme katkı sağlamak amacıyla bu tür rotalar oluşturmaya devam edeceğiz. Yerköprü Şelalesi – Hadim – Taşkent – Ermenek turu, hem günübirlik bir kaçış hem de daha kapsamlı bir keşif için ideal,” şeklinde konuştu. Terapi Turizm ve diğer yerel acenteler aracılığıyla bu turlara katılım sağlanabiliyor. Bu güzergah, İç Anadolu’nun bozkırından Torosların yemyeşil doğasına ve tarihi derinliklerine uzanan, her adımında farklı bir güzellik sunan özel bir seyahat vaat ediyor.

  • Erzurum’da Doğu Cephesi Tarihi Alan Başkanlığı kurulacak

    Erzurum’da Doğu Cephesi Tarihi Alan Başkanlığı kurulacak

    ERZURUM (İGFA) – Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile Erzurum Teknik Üniversitesi’nin iş birliğinde düzenlenen “Doğu Cephesi Tarihi Alanları Çalıştayı”nın önemine dikkati çekti. Başkan Sekmen, şu değerlendirmede bulundu: “Doğu Cephesi Tarihi Alanları Çalıştayı ile bu noktada önemli bir tarihi adım attık. Kurumlarımızın iş birliğinde inşallah Doğu Cephesi Tarihi Alan Başkanlığı’mızı kuracağız. Şanlı tarihimizde 93 Harbi olarak geçen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı ve milli mücadele döneminde düşmana geçit vermeyen Doğu Cephesi Türk’ün verdiği amansız mücadeleyi tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Tarihin derin izlerini taşıyan Doğu Cephesi’nin sınırları belirlendikten sonra bölgenin turizme kazandırılması noktasında kurulacak olan Doğu Cephesi Tarihi Alan Başkanlığı ile sürdürülebilir bir turizm planlamasını hayata geçireceğiz.”

    “TARİHİ ALAN BAŞKANLIĞI KÜLTÜREL HAFIZA MERKEZİMİZ OLACAK”

    Başkan Mehmet Sekmen, Doğu Cephesi’nin bir bütün olarak korunması, anlatılması ve gelecek nesillere aktarılması için Tarihi Alan Başkanlığı gibi kurumsal bir yapının büyük bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sekmen, şöyle devam etti: “Doğu Cephesi Tarihi Alan Başkanlığı’yla bu coğrafyada; tabyalar, şehitlikler, komuta merkezleri, savaş alanları ve stratejik güzergâhlar sistemli bir şekilde tespit edilecek, restore edilecek ve bilimsel yöntemlerle korunacaktır. Belediye olarak bu konuda tüm sorumluluğu üstlenmeye ve sürece aktif katkı sunmaya hazırız. Kurulacak bu yapı sayesinde Erzurum sadece bir tarih şehri olarak değil, aynı zamanda bir tarih turizmi ve kültürel hafıza merkezi olarak da anılacaktır.”

    “TARİHİMİZİ GELECEK NESİLLERE AKTARMAK BİZİM BOYNUMUZUN BORCUDUR”

    Sekmen ayrıca, bu projeyle birlikte Erzurum’un kalkınmasında kültür ve tarih turizminin lokomotif güçlerden biri haline geleceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu süreçte, tarihimize daha güçlü sarılmak ve onu geleceğe aktarmak artık bir tercih değil, zarurettir. Erzurum Büyükşehir Belediyemizin bu konudaki vizyoner yaklaşımı; sadece geçmişe saygının değil, geleceğe güvenle yürüyen bir Erzurum’un da tarihi hassasiyetini temsil edecektir.”

  • Adana’da 600 Yıllık Kapalı Çarşı’nın restorasyonu tamamlandı

    Adana’da 600 Yıllık Kapalı Çarşı’nın restorasyonu tamamlandı

    ADANA (İGFA) – Bu çalışmalar kapsamında tarihi dokusuna uygun şekilde restorasyonu tamamlanan Büyüksaat Kapalı Çarşı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, eşi Nuray Karalar, siyasiler, bölge esnafı ile Adanalılar katıldı.

    Karasokulu Mahalle Muhtarı Levent Özköymen, Adana’nın markalaşması konusunda önemli emeği bulunan Başkan Zeydan Karalar’a teşekkür etti. Esnaf adına konuşan bazı isimler de 600 yıllık mazisi olan çarşının restorasyonunu yapan Başkan Zeydan Karalar’a minnettarlıklarını ilettiler.

    ADANA KÜLTÜR YOLU İÇİN YOĞUN ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

    Adana tarihinin önemli bir bölgesinde bulunduklarını söyleyen Başkan Zeydan Karalar şöyle devam etti: “Bulunduğumuz bölge; Selçuklu ve Osmanlı dönemleriyle birlikte, Cumhuriyet kurulurken verilen mücadelenin sahası olduğu için olağanüstü kıymeti var. Kapalı Çarşı 1501 yılında yapımı tamamlanmış, 600 yılı aşkın tarihi olan bir yer. Adana’da ciddi sayıda turist gelmeye başladı ve bunun gerçekleşmesini sağlayan bizim çalışmalarımız oldu. Öncelikle Büyüksaat ve çevresinde sokak sağlıklaştırmaları gerçekleştirdik, tarihi hamamları restore ettik. Biz aslında Nuri Has Paşajı’nın restore ederek Kültür Yolu’nu oradan başlatmayı istedik. Nuri Has Paşajı, Yağ Cami, Kapalı Çarşı, hamamlarımız, Büyüksaat, tarihi emniyet binası, Osmanlı döneminden kalan eski vilayet ve Kız Lisesi, Taşköprü ve Atatürk Evi ile Tepebağ güzergahı çok önemli kültür yolu. Çoğunun restorasyonunu, sağlıklaştırmasını tamamlamak bize nasip oldu. Kapalı Çarşı’nın restorasyonunu bitirdik. Harika bir alan oldu. Kapalı Çarşı’mız hayırlı uğurlu olsun. Bir turist geldiğinde burayı keyifle gezecek ve esnafımız daha yoğun iş yapacak, yüzler gülecek. Bizim de Adana turizmine katkı sağladığımız için yüzümüz gülecek.”

    TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR, ADANA’NIN TURİZM DEĞERİ ARTIYOR

    Adana’da çok eski yerleşim yerleri Tepebağ, Anavarza, Magarsus, Tatarlı olmak üzere, hepsinin tanıtımını sağladıklarını, tarihin gün yüzüne çıkarılması için gerçekleştirilen kazılara destek verdiklerini ve tarihi dokunun gelecek nesillere aktarılması için çalıştıklarını anlatan Başkan Zeydan Karalar şunları söyledi: “Bugün Göbeklitepe’nin muadili diyebileceğimiz iki yer var. Biri Misis Harabeleri, biri de Tepebağ. Tepebağ’daki kazılara, tarihi çalışmalara, restorasyonlara, Adana’nın turizmdeki çok önemli değeri olacağı için destek oluyoruz. Misis’teki çalışmalar bizden önce başlamıştı. Tepebağ Adana’nın çok eski tarihini ortaya çıkaracak bir yerleşim birimi. Tararlı’nın, Kraliçe Pudu Hepa’nın Barış Anlaşması Kadeş’i imzaladığı yer olduğu söylenir. Orada tarihin gün yüzüne çıkarılması için gerçekleştirilen çalışmaları da destekliyoruz. Anavarza olağanüstü bir kültür mirasıdır ve tarihi çok eskilere dayanır. Oradaki kazılara da destek veriyoruz. İskender’in uğrak yeri Karataş Magarsus’taki çalışmalara da biz destek oluyoruz. Bizim görevimiz bu tarihi değerlerimizin tanıtılmasını, gün yüzüne çıkarılmasını sağlamak ve gelecek nesillere aktarmak.”

    YERLİ TURİST SAYISI 1 MİLYONU GEÇTİ, YABANCI TURİST 400 BİNE DAYANDI

    Yeni nesil belediye başkanlığının gereği olarak, sadece rutin belediyecilik hizmetlerini değil, Adana’ya yararı olacak farklı konulardaki işlere de imza attıklarını, kentin tanıtımına katkı sağlamanın da bu bakış açısının önemli bir parçası olduğunu ifade eden Başkan Zeydan Karalar, “Biz de bunun gereklerini yerine getiriyoruz. Adana’mızın gastronomisi, güzellikleri, sıcakkanlı ve delikanlı insanları dahil, hepsini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak bize nasip oluyor. Medyada yer aldığımızda tüm bunları tanıtıyoruz. Adana’ya gelen yerli turist sayısı yılda 1 milyonu geçti, yabancı turist sayısı 400 bine dayandı. Bu sayıların kısa sürede daha da artacağına inanıyorum.

    Yılmaz Güney Müzesi’nin yakında açacağız. Müslüm Gürses Sanat Evi için de aileyle görüşüyoruz. Ayrıca Dıblanzade Konağı’nın turizme kazandırılması için çalışmaya başlayacağız” dedi. Adana’nın UNESCO kapsamında bir gastromi kenti olması için de yoğun çalıştıklarını belirten Başkan Zeydan Karalar, böylece Adana’nın bu konudaki gücünün daha da artacağını bildirdi.

    Adana’nın eşsiz lezzetlerine değinirken, Eşi Nuray Karalar’ın yaptığı nohutlu dolmanın lezzetini de öven Başkan Zeydan, Adanalılara hizmet etmekten duyduğunu bir kez daha dile getirdi.

  • Mudanya’da tarihi dokuyu korumak için adım

    Mudanya’da tarihi dokuyu korumak için adım

    BURSA (İGFA) – TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Koruma ve Onarım Semineri, Bursa Akademik Odalar Birliği Konferans Salonu’nda başladı.

    Akademisyenler, STK’lar, kamu ve meslek temsilcilerinin katıldığı seminerde Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, kentin kültürel ve doğal mirasını koruma çalışmalarını anlattı.

    Başkan Dalgıç, “Mudanya, 2800 yıllık tarihiyle özel bir yer. Kurtuluş mücadelesini mütarekeyle sonuçlandıran bir kent. Çok sayıda tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Her kültür varlığı için hayal kuruyorum. Myrleia Antik Kenti’nin bulunduğu alanı kamulaştırmak için çalışıyoruz, ancak bu alanın sahile ve antik limanlara kadar uzanan kısmında devletin de desteği şart” dedi. Dalgıç, 14 aydır kurulması için çaba gösterdikleri Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) için yanıt alamamalarına tepki göstererek, “Mudanya gibi tarihi bir kentte KUDEB’e itiraz olur mu?” diye sordu.

    KENTSEL TASARIM REHBERİ İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA

    Dalgıç, kent tarihi dokusunu korumak için Kentsel Tasarım Rehberi hazırladıklarını belirtti. “Kent merkezinde 12,5 hektarlık koruma alanında, sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve kimlikli yaşam alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Tasarım kriterlerini belirledik, rehberi Koruma Kurulu onayına sunacağız. Ayrıca binalarda tarihi dokuya uygun cephe sağlıklaştırmaları ve kentsel yenilemeler planlıyoruz” diye konuştu.

    Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zeynep Erez Özdoğan, kültür varlıklarının korunmasının temel sorumlulukları olduğunu vurguladı. Türkiye Kırsal Mimarlık Atlası Projesi’nden bahseden Özdoğan, Emek Sineması, Atatürk Kültür Merkezi ve Gezi Parkı gibi alanların korunması için mücadele verdiklerini belirtti. Özdoğan, adli süreçler nedeniyle seminere katılamayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ı selamlayarak, “Bedel ödeyen meslektaşlarımızın özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum” dedi.

    Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ise kültürel mirası korumanın yalnızca kamuyla sınırlı olmadığını, meslek odaları ve STK’lara da görev düştüğünü ifade etti.

    Seminer, 10 Mayıs Cumartesi günü de Tirilye Taş Mektep’teki oturumlarla devam edeceği bildirildi.

  • Sakarya Uzunçarşı’da Başkan Alemdar kunduracı esnafıyla buluştu

    Sakarya Uzunçarşı’da Başkan Alemdar kunduracı esnafıyla buluştu

    SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, güne Tarihi Uzunçarşı ziyaretiyle başladı.

    Tarihi çarşıda esnafları dolaşarak hayırlı kazanç dileyen bulunan Başkan Alemdar, daha sonra Sakarya Kunduracılar Odası Başkanı Kemal Turgaç ve kunduracı esnafıyla bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Burak Erken, Özel Kalem Müdürü Murat Yıldırım ile Sakarya Seyyar Giyim Eşyası Satıcıları Esnaf Odası Başkanı Yekta Tepe de buluşmada yer aldı.

    Bölge esnafıyla çay ve simit eşliğinde birlikte kahvaltı yapan Alemdar, Uzunçarşı’da başlayacak dönüşüm çalışmalarıyla ilgili istişarelerde bulundu.

    Tarihi Uzunçarşı’nın ana hattı çevresindeki çarşıları kapsayan, ara sokaklarda oluşan kötü görüntüyü asırlardır süren hatırayı yaşatacak ve dokuya zarar vermeyecek şekilde dönüştürecek olan 3’üncü etap çalışmalarıyla ilgili merak edilenleri aktaran Alemdar, sorulara cevap verdi.

    Tarihi zenginliğin ve zengin geçmişin kötü görüntüye sahip ara sokaklarda yansıtılmaması gerektiğini ifade eden ve Sakarya’ya yakışır bir dönüşüm için her şeyin hazır olduğunu kaydeden Alemdar, “Dönüşüm sürecinde esnafımızın ticareti aksamayacak” vurgusu yaptı.

    Esnalara nazik davetleri için teşekkür ederek sözlerine başlayan Başkan Alemdar şöyle dedi: “Bu çarşı bizim tarihimiz ve bu tarihi değere sahip çıkmalıyız. Burada 40 yıl,50 yıl ve hatta 60 yıldır esnaflık yapan büyüklerimiz var. Sakarya’nın tarihi için en önemli noktalardan bir tanesinin böyle kalmasını istemiyoruz. Bunun için önemli bir adım atarak 3. etap dönüşüm çalışmalarına başladık. Unkapanı tarafındaki 40 yapıyı kapsayan bölümde inşallah kısa süre içerisinde çalışmalar başlayacak” dedi.

    Başkan Alemdar ayrıca dönüşüm çalışmalarının birinci kısmı tamamlandıktan sonra diğer kısımlar için gerekli adımların atılacağını ifade ederek talepleri dinledi.

    Sakarya Kunduracılar Odası Başkanı Kemal Turgaç ise ziyareti için Başkan Alemdar’a teşekkürlerini paylaşarak, Tarihi Uzunçarşı’nın restorasyonun ticari hayatı canlandıracağını belirtti.

  • Dört kubbeli tarihi su sarnıcı restore edilecek

    Dört kubbeli tarihi su sarnıcı restore edilecek

    ANTALYA (İGFA) – Antalya Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkarak gelecek nesillere taşımak için çalışmalara devam ediyor. Kepez İlçesi’nde bulunan, 19.03.2024 tarihinde Asat Genel Müdürlüğü bünyesine geçen tescilli kültür varlığı olan tarihi dört kubbeli su sarnıcı için restorasyon, onarım ve bakım çalışması başlatıldı.

    ASLINA UYGUN YAPISIYLA RESTORE EDİLECEK

    Kepez İlçesi Kızıllı Mahallesi’nde yıllarca kaderine terk edilen, kaçak kazılarla harabeye dönen ve yıkılmak üzere olan dört kubbeli sarnıç için Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT Genel Müdürlüğü ve Antalya Valiliği ortak bir proje başlattı. ASAT Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi Başkanı Levent Hansu projeyle ilgili bilgi verdi. Levent Hansu, “Kentimizde bulunan mevcut tarihi yapıların korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla gerekli çalışmaları yapıyoruz. Eski su yapılarının tekrar kentimize kazandırılmasına yönelik koruma kullanım ve sürdürebilirlik ilkesine bağlı kalarak bir çalışmaya başladık. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca 2012 yılında tescilli alan kabul edilen bu yapı, 2023 yılında koruma alanıyla birlikte mülkiyeti ASAT Genel Müdürlüğüne bağlı olan yerde çalışma yürütüyoruz. Yapıya yönelik çalışma iki aşamadan oluşmakta. Projelendirme aşamasında restitüsyon, rölöve ve restorasyon çalışmaları ile kullanımına yönelik çevre düzenlemesi” diye konuştu.

    KAÇAK KAZI YAPILMIŞ TAHRİP EDİLMİŞ

    ASAT Harita Kadastro Teknikeri Tayfun Mercan da tarihi yapının daha önce atıl ve bakımsız durumda olduğunu belirterek, “İçinde ve çevresinde kaçak kazı yapıldığı belirlenen sarnıcın yan duvarları kazılarak yıkılmış. İçi ise çöplüğe dönmüş durumdaydı. Sarnıca giden bir yol dahi yoktu, su sarnıcının içinde balçık ve su birikintileri, eski lastikler, hayvan leşleri bulunuyordu. Önce buranın yolunu açtık sonra yapının içini temizledik, yapının etrafını çitle kapattık. Burayı daha korunaklı ve aslına uygun bir yapı haline getirerek tarihe sahip çıkacağız. Gelecek nesillerde bu tarihi yapıyı özgün şekliyle görmüş olacak” dedi.

    ANTALYA’DA BENZERİ OLMAYAN SARNIÇ

    Araştırmacı ve yazar Giray Ercenk de tarihi sarnıcın geçmişinin yaklaşık 300 yıla kadar uzandığını söyleyerek, “Döşemealtı ve Kepez ilçelerinde özellikle Yörüklerin içme suyu, tarımsal ve hayvansal sulama amaçlı yol güzergahlarında inşa edilen su sarnıçları bulunur. Bu bölge önemli bir su biriktirme havzası. Yörükler kış ve bahar aylarını burada geçiriyordu. Suya ihtiyaçları olduğu için saklama ve kullanımı için bu tür yapılara ihtiyaç duydular. Bu bölgeye sarnıçlar ülkesi diyebiliriz. Yaklaşık 90 sarnıç bulunuyor. Dört kubbeli bu sarnıç ise Antalya kırsalında eşi benzeri olmayan bir yapı. Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi olduğunu düşünüyorum. Tarihi su sarnıcının aslına uygun şekilde restore edilmesi kültürel olarak çok önemli, bugünkü bakımsız ve atıl durumdan kurtuluyor mutlu oldum” diyerek Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, ASAT Genel Müdürlüğü’ne ve Antalya Valiliğine teşekkür etti.

    TEKNOLOJİK TARAMA VE ÇİZİMLER YAPILDI

    Projede görevli Mimar Döne Rabia Bakır Yılmaz da dört kubbeli sarnıcın yapı tipine daha önce rastlanmadığına dikkat çekerek, “Kesinlikle korunması ve tarihimize kazandırılması gereken bir yapı. Yapının teknolojik cihazlara üç boyutlu taraması ve ölçümleri yapıldı. Çevre düzenlemesi kazıları ve temizliği yapılacak. İklim krizi ve küresel ısınma sebebiyle suyu daha çok depolamamız gerekiyor, o yüzden bu yapıda aslın uygun biçimde su sarnıcı olarak kullanılacak” diye konuştu.

  • Antalya’da tarihi su sarnıcı yeniden hayat bulacak

    Antalya’da tarihi su sarnıcı yeniden hayat bulacak

    ANTALYA (İGFA) – Antalya Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkarak gelecek nesillere taşımak için çalışmalara devam ediyor. Kepez İlçesi’nde bulunan, 19.03.2024 tarihinde Asat Genel Müdürlüğü bünyesine geçen tescilli kültür varlığı olan tarihi dört kubbeli su sarnıcı için restorasyon, onarım ve bakım çalışması başlatıldı.

    ASLINA UYGUN YAPISIYLA RESTORE EDİLECEK

    Kepez İlçesi Kızıllı Mahallesi’nde yıllarca kaderine terk edilen, kaçak kazılarla harabeye dönen ve yıkılmak üzere olan dört kubbeli sarnıç için Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASAT Genel Müdürlüğü ve Antalya Valiliği ortak bir proje başlattı. ASAT Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi Başkanı Levent Hansu projeyle ilgili bilgi verdi. Levent Hansu, “Kentimizde bulunan mevcut tarihi yapıların korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla gerekli çalışmaları yapıyoruz. Eski su yapılarının tekrar kentimize kazandırılmasına yönelik koruma kullanım ve sürdürebilirlik ilkesine bağlı kalarak bir çalışmaya başladık. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca 2012 yılında tescilli alan kabul edilen bu yapı, 2023 yılında koruma alanıyla birlikte mülkiyeti ASAT Genel Müdürlüğüne bağlı olan yerde çalışma yürütüyoruz. Yapıya yönelik çalışma iki aşamadan oluşmakta. Projelendirme aşamasında restitüsyon, rölöve ve restorasyon çalışmaları ile kullanımına yönelik çevre düzenlemesi” diye konuştu.

    KAÇAK KAZI YAPILMIŞ TAHRİP EDİLMİŞ

    ASAT Harita Kadastro Teknikeri Tayfun Mercan da tarihi yapının daha önce atıl ve bakımsız durumda olduğunu belirterek, “İçinde ve çevresinde kaçak kazı yapıldığı belirlenen sarnıcın yan duvarları kazılarak yıkılmış. İçi ise çöplüğe dönmüş durumdaydı. Sarnıca giden bir yol dahi yoktu, su sarnıcının içinde balçık ve su birikintileri, eski lastikler, hayvan leşleri bulunuyordu. Önce buranın yolunu açtık sonra yapının içini temizledik, yapının etrafını çitle kapattık. Burayı daha korunaklı ve aslına uygun bir yapı haline getirerek tarihe sahip çıkacağız. Gelecek nesillerde bu tarihi yapıyı özgün şekliyle görmüş olacak” dedi.

    ANTALYA’DA BENZERİ OLMAYAN SARNIÇ

    Araştırmacı ve yazar Giray Ercenk de tarihi sarnıcın geçmişinin yaklaşık 300 yıla kadar uzandığını söyleyerek, “Döşemealtı ve Kepez ilçelerinde özellikle Yörüklerin içme suyu, tarımsal ve hayvansal sulama amaçlı yol güzergahlarında inşa edilen su sarnıçları bulunur. Bu bölge önemli bir su biriktirme havzası. Yörükler kış ve bahar aylarını burada geçiriyordu. Suya ihtiyaçları olduğu için saklama ve kullanımı için bu tür yapılara ihtiyaç duydular. Bu bölgeye sarnıçlar ülkesi diyebiliriz. Yaklaşık 90 sarnıç bulunuyor. Dört kubbeli bu sarnıç ise Antalya kırsalında eşi benzeri olmayan bir yapı. Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi olduğunu düşünüyorum. Tarihi su sarnıcının aslına uygun şekilde restore edilmesi kültürel olarak çok önemli, bugünkü bakımsız ve atıl durumdan kurtuluyor mutlu oldum” diyerek Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne, ASAT Genel Müdürlüğü’ne ve Antalya Valiliğine teşekkür etti.

    TEKNOLOJİK TARAMA VE ÇİZİMLER YAPILDI

    Projede görevli Mimar Döne Rabia Bakır Yılmaz da dört kubbeli sarnıcın yapı tipine daha önce rastlanmadığına dikkat çekerek, “Kesinlikle korunması ve tarihimize kazandırılması gereken bir yapı. Yapının teknolojik cihazlara üç boyutlu taraması ve ölçümleri yapıldı. Çevre düzenlemesi kazıları ve temizliği yapılacak. İklim krizi ve küresel ısınma sebebiyle suyu daha çok depolamamız gerekiyor, o yüzden bu yapıda aslın uygun biçimde su sarnıcı olarak kullanılacak” diye konuştu.

  • Konya Büyükşehir’den gençlere tarih yolculuğu

    Konya Büyükşehir’den gençlere tarih yolculuğu

    KONYA (İGFA) – Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, iki tarihi şehir arasında gönül köprüsü kurarak öğrencileri yüksek hızlı trenle günübirlik İstanbul’a götürdüklerini belirterek, “Bu yılki programlara 26 bin 176 öğrencimiz ve sorumlu öğretmenimiz katılıyor. Bugüne kadar 112 binin üzerinde gencimizi İstanbul ile buluşturduk. YHT ile günübirlik İstanbul gezilerimiz gençlerin hayatında iz bırakıyor. Projemize değer kattıkları için tüm öğrencilerimize teşekkür ediyorum” dedi. Gençler de böyle anlamlı bir deneyimi kendilerine yaşatan Başkan Altay’a teşekkür etti.

    Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 31 ilçedeki lise 11. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlediği yüksek hızlı trenle günübirlik İstanbul gezileri gençlere tarih ve kültür bilinci kazandırıyor.

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yaptığı açıklamada, “Atabey Gençliği Ecdadın İzinde” sloganıyla yürüttükleri projenin geçmişten aldığı ilhamla yeni nesilleri güçlü yarınlara hazırladığını ifade etti.

    “İKİ TARİHİ ŞEHİR ARASINDA GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURUYORUZ”

    Gençlerin sadece akademik bilgiyle değil, aynı zamanda köklü medeniyetimizin ruhuyla da yetişmesine büyük önem verdiklerini kaydeden Başkan Altay şunları kaydetti:

    “Selçuklular döneminde 200 yıldan fazla süreyle başkentlik yapan Konya’mız ile Osmanlılara 600 yıl payitahtlık yapan İstanbul, bir şehir olmanın ötesinde medeniyetimizin çok önemli miraslarıdır. Biz de bu iki tarihi şehir arasında gönül köprüsü kurarak 31 ilçemizdeki 11. Sınıf öğrencilerimizi yüksek hızlı trenle günübirlik İstanbul’a götürüyoruz. Bu yılki programlara 26 bin 176 öğrencimiz ve sorumlu öğretmenimiz katılıyor. Bugüne kadar 112 binin üzerinde gencimizi İstanbul ile buluşturduk. YHT ile günübirlik İstanbul gezilerimiz gençlerin hayatında iz bırakıyor. Projemize değer kattıkları için tüm öğrencilerimize ve ailelerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Bizler, gençlerimizin sadece bugünü değil, kökleriyle beslenen yarınları inşa etmesini istiyoruz” diyen Başkan Altay, “İstanbul gibi tarihimizin ve medeniyetimizin kalbinde yer alan bir şehirde, ecdadımızın izlerini sürmek, gençlerimizin kimlik bilincini güçlendirecek ve onları daha donanımlı bireyler haline getirecektir. Bu amacımızı gerçekleştirmemize destek olduğu için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na ve TCDD Genel Müdürümüz Veysi Kurt beye de şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

    GEZİYE KATILAN ÖĞRENCİLER BAŞKAN ALTAY’A TEŞEKKÜR ETTİ

    Katıldıkları tarih ve kültür gezisiyle İstanbul’u yakından görme fırsatı buldukları için çok mutlu olduklarını ifade eden öğrenciler de hayatlarında iz bırakan böyle anlamlı bir deneyimi kendilerine yaşatan Başkan Altay’a teşekkürlerini iletti.

    PROGRAMDA İSTANBUL’UN KALBİ VAR

    Sabahın ilk ışıklarıyla yüksek hızlı trenle Selçuklu Gar’dan İstanbul’a seyahat eden öğrenciler için trende düzenlenen tiyatro gösterisi yolculuğa renk katıyor. Tarih kokan şehre ulaştıkları andan itibaren ecdadın izlerini arayan Konyalı gençler, Eyüp Sultan Camii ziyaretiyle başladıkları İstanbul yolculuğunda vapurla boğaz turuna katılarak boğaz etrafındaki tarihi eserleri yakından görüyor. Ayrıca Gülhane Parkı’nda tarihle buluşan gençler, Ayasofya-i Kebir Camii ile Sultan Ahmet Camii ve meydanı gibi tarihi mekânları da keşfetme imkânı buluyor.

  • Başkan Alemdar, Tarihi Uzunçarşı için müjdeli haberi paylaştı!

    Başkan Alemdar, Tarihi Uzunçarşı için müjdeli haberi paylaştı!

    SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya’nın en eski ticaret merkezlerinden olan Tarihi Uzunçarşı’nın 3. Etap 1. Kısım yapım ihale tarihini açıkladı.

    Tarihi çarşının3. Etap projesi kapsamında Unkapanı tarafındaki 40 yapıyı kapsayan 1. kısmı için 8 Mayıs Perşembe günü ihaleye çıkacaklarını açıkladı.

    3. ETAP BAŞLIYOR

    Başkan Alemdar açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Büyükşehir Belediyesi olarak tarihi çarşımızı geleceğe taşıyacak önemli bir adım atıyoruz. Uzunçarşı’nın tarihi dokusunu bozmadan, özgünlüğünü artırmayı hedefliyoruz. İnşallah daha önce de açıkladığımız gibi Unkapanı tarafından 3. Etap çalışmalarımızı başlatıyoruz. Esnaflarımızın ticaretini aksatmadan işlemleri sürdürecek ve hızla restore edeceğiz” dedi.

    40 ADET YAPI RESTORE EDİLECEK

    Başkan Alemdar, “3. Etap dönüşüm çalışmalarını kısım-kısım gerçekleştireceğiz. 8 Mayıs Perşembe günü yapım ihalemizleTarihi Çarşı’nın kuzey tarafından (Unkapanı tarafından) çalışmalarımızı başlatacağız. İlk adımda 40 adet binamızın restorasyonunutamamlamış olacağız. Buradaki çalışmalar bittiğinde de diğer kısımlarda dönüşüm için gerekli adımları atacağız. Sakarya’mıza hayırlı olsun” dedi.

  • Bursa’da ‘Emek ve Endüstri Tarihi’ dile geldi

    Bursa’da ‘Emek ve Endüstri Tarihi’ dile geldi

    BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’nın Tarih Vakfı ve Bursa Kent Konseyi katkılarıyla düzenlediği ‘Osmanlı’dan Günümüze Bursa Emek ve Endüstri Tarihi Sempozyumu’, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

    Paralel oturumlar ve yuvarlak masa toplantılarıyla iki gün sürecek sempozyumda, bilim insanları ve araştırmacılar tarafından Osmanlı klasik döneminden günümüze uzanan geniş bir zaman aralığında Bursa’da emeğin ve endüstrinin tarihine ilişkin özgün çalışmalar anlatılacak. İki gün boyunca 6 oturumun ve 3 yuvarlak masa tartışmasının yapılacağı sempozyuma, Türkiye’den ve uluslararası araştırma kurumlarından birçok bilim insanı da katkı sağlıyor.

    Programın açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Yıldız ve Mehmet Emin Direkçi, Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve yöneticileri ile tarih meraklıları katıldı.

    Bursa’nın hem endüstriyel anlamda liderlik hem de sendikalaşma konusunda önemli gelişmelere ev sahipliği yaptığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tarih boyunca birçok yeniliğin, farklılığın ve kritik süreçlerde kararların alındığı bir kent olduğunu ifade etti. Sempozyumdaki çıktıların son derece önemli olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Bursa’nın 8 bin 500 yıllık bir geçmişi var. Selçuklu dönemine ait izler de var. Bu dönemlerin de zamanla emek ve endüstri bağlamında incelenmesi gerekir. Bursa’nın her bir değerine sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız. Ancak bu sorumluluk duygusuyla hareket edilirse daha yaşanılabilir bir kent oluşturabiliriz. 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı çalışmalarında Bursa’nın geçmişinde var olan emek ve endüstri ilişkilerine de yer vermeliyiz. Ancak o zaman kentin geleceğine doğru bir şekilde yön verebiliriz. Sempozyumun hayırlı olmasını diliyorum. Tüm katılımcılara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Tarih Vakfı Genel Sekreteri ve Eş Başkanı, aynı zamanda Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Nurşen Gürboğa, Bursa’nın emek ve endüstri alanında köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bursa’nın tarihsel süreç içerisinde her zaman önemli bir kent olduğunu anlatan Gürboğa, iktisadi öneminin ise 14. yüzyıla kadar dayandırılabileceğini belirtti.

    Osmanlı’nın sanayileşme, kapitalistleşme ve emek süreçlerinin Bursa tarihinden izlenebileceğini anlatan Gürboğa, “Türkiye Cumhuriyeti’nin devletçilik modelini, 1960’lardaki ithal ikameci sermaye birikimini, 1980’ler sonrasındaki ihracata dayalı büyüme modelini, 2000’lerdeki küreselleşme ve taşeronlaşma gibi işçilik türlerini, güçlü sendikal mücadeleyi Bursa’nın özgün tarihinde izleyebiliyoruz. Bursa, ipek tarihiyle çok özdeşleşmiştir. İpeği izlediğimizde Bursa’nın tarihini de izleyebiliyoruz. Göçmen şehri olan Bursa bize çok şey anlatıyor. Sempozyum boyunca bu uzun ve köklü tarihin belirli kesitlerine bakacağız. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Bursa’nın emek ve endüstri tarihini kayıt altına almak amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Sempozyumun düzenlendiği eski Merinos Fabrikası’nın arşivini de Tarih Vakfı ile birlikte derleyip toparlayacaklarını açıklayan Özkılınç, “Merinos’un görsel ve yazılı tüm arşivini dijital hale getirerek araştırmacıların ve okurların hizmetine sunacağız. Sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy da sempozyumda özellikle Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar olan endüstrileşme ve emek bölümünün ele alınmasının önemli olduğunu anlatarak programa katılan ve emeği geçenlere teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey tarafından Nurşen Gürboğa’ya ve konuşmacılara günün anısına hediye takdim etti.

Betturkey Giriş -
Beinwon - Beinwon - iddaa tahminleri - Jokerbet - Canlı maç izle - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Fitcas giriş -
Kurumsal Web Tasarımı - Antalya haber - fue hair transplant - Acibadem - hair transplant turkey - İzmir Haber - İzmir Haber - Gündem - Kadın Saat - Kastamonu Haber - SMM Panel - SMS Onay - Sohbet Odaları -